Arîn Mîrkan Şehitlik Müzesi’nin inşacısı Beritan: Yaşananlar unutulmamalı 2021-10-30 09:01:50   URFA - Kobanê Direnişi’nin gerçekleştiği 2014 yılında köylerinde bulunan dedesine ait toprak evi, Arîn Mîrkan Şehitlik Müzesi ve Kader Ortakaya Kütüphanesi’ne dönüştüren Beritan Aslantekin, “Yaşananlar unutulmamalı” diyerek o dönemki tanıklığını anlattı.    Bölgesel ve küresel güçlerin desteği ile Irak ve Suriye’de on binlerce insanı katleden DAİŞ, 2014 yılının sonbaharında Kobanê’de başta Kürt halkı olmak üzere bölge halklarının büyük direnişi ile karşılaştı. DAİŞ’in bölgedeki ilk yenilgisini aldığı kent olan Kobanê, özgür, eşit ve ortak bir yaşamın sembolü olarak enternasyonal dayanışmanın ve direnişin de adı oldu. “21’nci yüzyılın direniş sembolü” olarak tarihe geçen Kobanê, Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) ve Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) öncülüğünde özgürleştirildi. Kobanê direnişi birçok ülkede büyük ses getirirken, dünyanın birçok yerinden önde gelen isimler ve aydınlar tarafından 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ilan edildi.    Kobanê’de direnişin ve saldırıların devam ettiği dönemde Urfa’nın Suruç ilçesinde direniş nöbeti tutulmaya başlandı. Nöbetin tutulduğu köylerden biri olan Miseynter Köyü’nde yaşayan 12 yaşındaki Beritan Aslantekin, o dönem nöbete dahil olanların desteğiyle 2015 tarihinde dedesine ait toprak evi, Arîn Mîrkan Şehitlik Müzesi ve Kader Ortakaya Kütüphanesi’ne dönüştürmüştü. Beritan, 1993 yılında Suruç’ta 6 arkadaşıyla beraber, çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren amcası Emin Aslantekin’in de fotoğrafını bu müzede sergilemişti.   Şuan 18 yaşında olan Beritan’la, o süreçte yaşadıklarını ve 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’ne dair konuştuk.   ‘Benim için büyük bir gurur kaynağı’   Müzeyi Kobanê Direniş sürecinde gelen kişilerin desteğiyle yaptığını hatırlatan Beritan, amcasının da fotoğrafının müzede yer aldığını söyledi. Beritan, amcasının fotoğrafını orada görmenin kendisine gurur kaynağı olduğunu belirterek, “Amcam yaşamını yitirdiği zaman ben yokmuşum. Ancak onun fotoğrafını müzede görünce onu sanki yeni yeni tanımaya başlıyordum. Benim için büyük bir gurur kaynağıdır. Daha sonra kendi elimizle astığımız fotoğrafları talan edilmesin diye kendimiz topladık. O müze benim için sanki şehitlerin kanıyla yapılmış gibiydi. Müzeyi her türlü saldırıya karşı koruduk, korumaya çalıştık. Daha sonra askerler köye baskın yapmaya başlayınca, müzeye zarar verirler endişesiyle tüm resimleri ve fotoğrafları topladık. Toplarken çok duygulandım, kötü hissettim” diye anlattı.    “İyi ki amcam bu mücadele içerisinde yer aldı” diyen Beritan, amcası ve 6 arkadaşının şuan yaşadıkları evde yaşamını yitirdiğini ekledi. Beritan, evinin her köşesinde bir anının olduğunu belirterek, “Bizim şuan yaşadığımız evde çok şey oldu. Anıları çok fazla. Ailemin anlatımlarına göre buraya büyük bir baskın oluyor. O zaman da amcam Emin ile beraber 6 kişi yaşamını yitiriyor. Ondan kaynaklı eve her girdiğim zaman farklı bir duyguya kapılıyorum. Sanki onlar da bizimle beraber yaşıyorlar gibi” dedi.    ‘Kobanê unutulmamalı’   Her yıl 1 Kasım’da Kobanê’de yaşamını yitirenleri andığını belirten Beritan, “1 Kasım benim için çok önemli bir gün. Yaptığımız müze aklıma geliyor. Çünkü Kobanê Direnişi’nin verdiği heyecanla orayı inşa etmiştik. ‘Keşke’ diyorum ‘o müze hala olsaydı da her 1 Kasım’da ziyaret etseydim’ diye. Bunca zaman geçmesine rağmen orada yaşananları asla unutmadım. Çünkü unutulacak şeyler değildi. O süreçlerde biz de sınırdaydık. Bombalar atılıyordu, insanlar yaşamını yitiriyordu. Ancak elimizden bir şey gelmiyordu. Ama bu tarafta da oraya büyük bir moral veriliyordu. Şuan 1 Kasım geliyor, keşke elimden gelse de o müzeyi tekrardan inşa edebilsem. Benim gibi özgürlük mücadelesinde yakınlarını kaybedenler, oraya gelerek ziyaret etme fırsatı bulurlardı. Kimse o günleri unutmamalı. Kobanê kolay bir şekilde özgürlüğe kavuşturulmadı. Orada birçok kişi yaşamını yitirdi” sözlerine yer verdi.