"Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk/ Özgürlük İçin Demokratik Toplum Newrozu" şiarıyla yarın Amed’te gerçekleştirilecek 2025 Newroz kutlaması öncesi gelen uluslararası heyete Yenişehir Belediyesi’nde breefing verildi. Heyeti  Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dış ilişkiler Komisyonu Eş Sözcüleri Ebru Günay ve Berdan Öztürk, Amed Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, Yenişehir Belediye Eş Başkanı Safiye Akdağ ile Mehmet Ergün karşıladı. 

 

Amed Newrozu’nu izleyecek olan  Fransa, Katalonya, İspanya, İrlanda, Belçika, Almanya, İtalya, Kenya, Çekya, Hindistan, Mısır, İran, Lübnan, Irak, Libya, Tunus ve Güney Kürdistan’dan siyasetçi, sendikacı, sivil toplum örgütü temsilcilerine Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta gerçekleştirdiği tarihi çağrı, kayyımlar ve Kürt Sorununa ilişkin bilgilendirmede bulunuldu. 

 

Newroz davetine katılım sağladıkları için teşekkür eden Safiye Akdağ, “Newroz, barış, demokrasi ve özgürlüğün işaretidir. Ama bu yılki Newroz’un anlamı bizim için çok daha önemli” dedi.

 

‘Bu Newroz dünyanın barış  Newroz’u olacaktır’ 

 

Ardından Doğan Hatun söz alarak, “27 Şubat’ta Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrı tüm dünya için tarihseldir ve çok önemlidir. Ve bu yük sadece Türk ve Kürtlerin omzuna bırakılmamalıdır. Sizlerde ve tüm uluslararası toplum bu süreçte üzerine düşen sorumluluğu yapmalı ve çağrıya sahip çıkarak gittiği her yerde bunu anlatmalıdır. Bu barış ve özgürlük fırsatını kimse kaçırmamalıdır. Bu fırsat sadece Kürt ve Türkler için değildir, burada yaşanan bir barış başta Ortadoğu olmak üzeri tüm dünyayı etkileyecektir. Halkı barışa ikna etmek ve tüm dünyada politikacıları da sürece katmak çok zor değildir. Güçlü olarak bu süreci yürütmek herkes için iyi sonuçlanacaktır. Geldiğiniz ülkelere bu süreci taşıyıp konuşmanızı, barışı örgütlemenizi talep ediyoruz. Biz tüm gücümüzle barışı örgütleyip herkesi sürece ikna etmeye çalışıyoruz ama tek başına ikna yeterli değildir. Güçlü bir demokrasi ve barış için herkes üzerine düşeni yerine getirmelidir ki buna uluslararası toplum da dahildir. Bu Newroz sadece Kürtlerin değil, tüm dünyanın barış Newroz’u olacaktır” sözlerini kullandı. 

 

90 merkezde ateş yakılmış olacak

 

Milyonların yarın Amed’te olacağını söyleyen Ebru Günay, Newroz’un şiarına değindi. Ebru Günay, “Bu coğrafyada çok tarihi zamanlardan geçiyoruz. Herkesin çok merak ettiği siyasal gelişmelerin ışığında takip ediyoruz. Diyarbakır Newroz’u elbette önemli ve şu ana kadar 50 merkezde Newroz kutladık ve yaklaşık 90 yerde Newroz kutlamış olacağız. Bu Newroz halayında buluşarak bir mesaj vereceğiz. Kürt sorunun demokratik çözümünde çok tarihi bir zamandan geçiyoruz. Yarın milyonlar Newroz alanlarında barış ve özgürlük umudunu sahiplenilecek. Bu özgürlük ruhunun ortaya çıkmasında Kürt halkının mücadelesi başka bir serüven ama asıl mücadele hattından bizlere yalnız bırakmayan siz dostların da çok büyük katkısı var. Hem Kürtlerin birlikte hem de dostlarımızın bizimle yol yürümesi bizim bugün barış umudumuzun şekillenmesinde önemli olmuştur” sözlerini kullandı. 

 

‘Çağın ve zamanın ruhunu yakalamış bir çağrı’

 

Asrın çağrısına değinen Ebru Günay, “Sayın Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı bu Newroz’a ayrı bir anlam yüklüyor. Her Newroz bizim için bir direniştir ama bu Newroz bir ayrıdır çünkü barış ve özgürlük umudumuz artmıştır. Bununla ayrı bir dönümden bahsediyoruz. Herkes çok merak ediyor süreç nasıl buraya geldi diye elbette Kürt halkının mücadelesi ile buraya gelmiştir. Kürt halkının bütün baskılara, bütün katliam politiklerine rağmen direnmesi, Kürt birliğinde ısrar etmesi çok belirleyiciydi ama bir diğer belirleyici olan bugün aramızda bulunan uluslararası alandan gelmiş dostlarımızın mücadelesinin de bir etkisi var.  Sayın Öcalan,  çağın ve zamanın ruhunu yakalayarak bir çağrı gerçekleştirildi. Bu barış ve demokratik toplum çağrısıydı. Elbette ki bu çağrıyı önce bir kendi örgütüne gerçekleştirdi. Ama aynı zamanda bu çağrı aslında demokratik topluma gerçekleştirilmiş bir çağrı” dedi. 

 

Yasal güvence ve sorumluluk vurgusu

 

Devamında ise Ebru Günay şunları söyledi: “Bir barış sürecinin hayata geçebilmesi ve çağrının gerekliliklerinin yerine getirilmesi için demokratik ve hukuki zemin desteğine ihtiyaç olduğunu ifade eden Ebru Günay, “Bu çağrı 86 milyonun hayatını değiştirecek.  Orta Doğu'daki birçok demokrasi gücünün yan yana durmasını barış ve demokratik siyasetin gelişmesini sağlayacak bir çağrıdan bahsediyoruz. Elbette Sayın Öcalan çağrıyı yaptı. Şimdi sıra demokratik siyasetin kurulması ve bunun yasal güvencelerinin sağlanmasında. Dolayısıyla bu konuda sorumluluk ve adım atması gereken elbette ki hükümetidir. Özellikle Sayın Öcalan’ın tecridinin kaldırılması ve tüm demokrasi güçleriyle, demokratlarla, kendi partisiyle, belki de İstanbul’da sizlerle bir arada olup çağrının içeriğini anlatacak durumda olmalıdır. Sürecin ya da tarafların yan yana gelip bir barış projesini yürütmesinden bahsediyorsak, tarafların konuşmaları önemli. Tecridin kaldırılması, ve çağrının yerine getirilmesi için kendi kongresini toplayabilmesi gerek.  Adalet Bakanlığı elbette ki kafalarda soru işaretine de neden oluyor. Toplumda AKP'nin bugüne kadar yaptıklarından kaynaklı bir şüphe hali söz konusuyken 27 Şubat’tan bu yana geçen zamana baktığımızda hükümetin bu konudaki sorumluluğuna dair bir niyet göstergesi yapmaması da hala kafalardaki soru işaretinin sebebidir.  Meclis’inde bir an önce sorumluluk alıp yasal güvenceyi oluşturmasına ihtiyaç var. Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerinin etkileneceği bir çağrıdır bu.” 

 

Toplantı katılımcıların görüşleri ile devam etti. 

 

‘Bu sene özgürlük Newroz’u olsun istiyoruz’    

 

Katılımcılar ise, Kürt ulusal birliği üzerinde durarak bu Newroz’un barışa ve demokratik bir topluma vesile olması gerektiğini ifade etti. Güney Kürdistan'dan gelen heyet özellikle Güney’in bu süreçteki destek ve rolüne işaret ederek, Güneyin ulusal birlik için çaba harcamasını belirtti.  Yanı sıra bu çağrının herkes için bir fırsat olduğu belirtilerek “Biz bu sene Özgürlük Newroz’u istiyoruz.  Barış süreci çok önemli. Bütün dünyaya şunu duyurmak istiyoruz Kürtler barışı talep eden bir halktır. Bütün herkesin sorumluluk alması gerekiyor. Kürtler parçalara ayrılmış olsa da biz Kürtleri birbirinden ayırmıyoruz. Her zaman uzlaşı ve ilişki içerisinde olmamız gerekiyor. Haklarımız için birbirimize destek olmamız gerekiyor. Bu çağrı çok önemli” denildi.