Bolu’daki yangın protesto edildi: Facia değil, katliam

  • 18:50 24 Ocak 2025
  • Güncel
HABER MERKEZİ - İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de yangındaki ihmallere tepki göstermek amacıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
 
 
Emek ve Demokrasi Güçleri, İzmir ve Bolu'da, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de  çıkan ve 79 yurttaşın hayatını kaybettiği yangındaki ihmallere tepki göstermek amacıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. 
 
İzmir
 
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde biraraya geldi.  Yapılan açıklamada “Kartalkaya Katliamının sorumlusu sermaye sınıfıdır. Birleşip hesap soralım” yazılı pankart taşınırken sık sık “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek”, “Yangın değil bu bir katliam”, “Katillerden hesabı emekçiler soracak” sloganları atıldı. Açıklamaya çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü ve yurttaş katıldı. Basın metnini kitle adına Kamu Emekçileri Sendikaları Federasyonu (KESK) İzmir Dönem sözcüsü Deniz Çetin okudu.
 
‘Facia değil, katliam’
 
Deniz Çetin, açıklamaya yangında hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileyerek başladı. Binada göz göre göre yaşananların facia, kader olmadığını katliam olduğunu vurgulayan Deniz Çetin, “Yaşanan can kayıplarının sorumlularının başta siyasal iktidarın rant ve talana dayalı neoliberal politikaları ile cezasızlık ve kuralsızlık politikası olduğu ortadayken, devlet kurumlarının, organlarının nasıl da işlevsizleştirildiği, nitelikten uzaklaştırıldığı, kamu hizmetlerinin piyasaya açılmasının nasıl ölümcül sonuçlar doğurduğunu yangın sonrasında en acı haliyle görüyoruz. Bu tür felaketler ne bir kaderdir ne de bir tesadüf. Bunlar, kâr hırsıyla hareket eden sermaye sınıfının ve onu denetlemekten bilerek kaçınan siyasal iktidarın yarattığı yapısal bir sorun, kapitalist sistemin kanlı yüzüdür” dedi.
 
‘Mücadele etmek benzer acıların yaşanmasını önleyebilir’
 
Bu gibi durumlardan ders çıkarılmasının, yeni faciaların önlenmesi açısından önem taşıdığını dile getiren Deniz Çetin, “Kamu kurumları, işletmeler ve denetim mekanizmaları bütünlüklü bir şekilde insan hayatını koruma sorumluluğunu üstlenmelidir. Bu sorumluluğun yerine getirilmesi, yalnızca yasal değil, ahlaki bir zorunluluktur. Kamusal denetimin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve tüm süreçlerin kamuoyuyla paylaşılması, yaşam hakkı ve güvenin yeniden tesis edilmesi açısından hayati önemdedir. Güvenli bir yaşam hakkı, her bir yurttaşın en temel hakkıdır. Bu hak, sorumluluk sahibi tüm kurumlar tarafından korunmalıdır. Yaşam hakkının öncelikli olduğu, kamusal güvenliğin esas alındığı bir düzeni hep birlikte inşa edebiliriz. Bugün mücadele etmek, gelecekte benzer acıların yaşanmasını önlemenin en önemli yoludur” diye belirtti.
 
‘Yaşanan felaket, düzenin çürümüşlüğünün ürünü’
 
Yaşanan felaketin, bu düzendeki çürümüşlüğün bir ürünü olduğuna dikkat çeken Deniz Çetin, bu çürümüşlüğü değiştirmenin örgütlü mücadeleyle mümkün olduğunu vurguladı. 
 
Deniz Çetin, benzer durumların yaşanmaması için çağrıda bulunarak şu önerilerde bulundu:
 
“*Kamu denetim mekanizmalarının güçlendirilmeli,
 
*İşletmelerde güvenlik standartları arttırılmalı,
 
*Acil durum önlemleri düzenli olarak denetlenmeli ve uygulamaya konulmalı,
 
*Güvenlik tedbirlerine ilişkin farkındalık çalışmaları arttırılmalıdır.”
 
Deniz Çetin, son olarak sürecin takipçisi olacaklarını ve sorumlular yargılanana dek mücadele edeceklerini söyledi.
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.
 
Bolu
 
Bolu Emek ve Demokrasi Platformu, İzzet Baysal Anıtı’ndan Kardelen Meydanı’na sessiz yürüyüş gerçekleştirdi. “Yastayız unutmayacağız affetmeyeceğiz!” pankartı ile yürüyen kitle Kardelen Meydanı’nda açıklama yaptı. Platform adına açıklamayı Erol Perçin yaptı. 
 
Yangın faciasında hayatını kaybedenlerden 36’sının çocuk olduğu vurgulanan açıklamada, “Grand Kartal Oteli'nde merkezi yangın söndürme sisteminin olmadığı, yangın alarm sistemlerinin çalışmadığı, yangın merdivenlerinin ve havalandırmasının yetersiz olduğu ve acil durum aydınlatmalarının olmadığı yönündeki iddialar bile denetimsizliğin tüm yönlerini gözler önüne sermektedir. Bu sistemlerin sürekli çalışır durumda tutulabilmesi için de düzenli bakımlarının ve periyodik kontrollerinin yapılması gerekmektedir. Bu konuda görev ve sorumluluk otel sahibinde olduğu kadar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndadır” denildi. 
 
‘Katliamlar ülkesi’
 
Ülkenin katliamlar ülkesine dönüştürülmesine müsaade etmeyeceklerini dile getiren Perçin, “Geleceksiz bırakılmış, hayallerin, umutların yarım kaldığı katliam gibi facialara uyanmaya, artık tahammülümüz yok.. Bir kez daha haykırıyoruz, bizler, başta kentimiz ve tüm ülkemizi yasa boğan bu acı olayın takipçisi olacağımızı, hem hukuk önünde, hem de toplumsal vicdan önünde sorumlulardan hesap soracağız” diye konuştu.