2024: Direnişin sesi kıtaları aştı (5)

  • 09:01 24 Aralık 2024
  • Güncel
Rojava’da gelecek yeniden inşa ediliyor 
 
Jiyan Ekin 
 
HABER MERKEZİ - Rojava Devrimi ile kadınlar, yaşamın her alanına kendi renklerini katmayı başardı. Ekonomiden eğitime, spordan ekolojiye kadar pek çok alanda projeler geliştiren kadınlar, 2024’ten 2025’e ilerlerken kazanımlarını koruma kararlılığını sürdürüyor.
 
Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar öncülüğünde 19 Temmuz 2012’de başlayan ve “kadın devrimi” olarak da anılan Rojava Devrimi, tüm dünyada büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. “Jin, jiyan, azadî” felsefesiyle Türkiye ve ona bağlı grupların saldırılarına karşı direnen kadınlar, bu devrimle birlikte yaşamlarını kökten değiştiren büyük kazanımlar elde etti. Kadınların her alanda örgütlendiği Rojava, sadece bir direniş merkezi değil; aynı zamanda eşit bir yaşamın nasıl inşa edilebileceğini gösteren bir örnek oldu.
 
Direniş ve toplumsal değişim 
 
Rojava’da kadınlar, kapitalist sistemin baskılarına, gelenek adı altında dayatılan eşitsizliklere ve binlerce yıllık erkek egemen zihniyete karşı eşsiz bir direniş sergilediler. Bu mücadele, sadece bölge halklarına değil, dünya genelinde kadın hareketlerine de ilham kaynağı oldu. Kadınlar, toplumsal değişimin öncüsü olarak devrimin her alanında yer alarak, kadın özgürlükçü bir sistemin mümkün olduğunu gösterdiler.
 
2024 yılında Rojava
 
2024 yılı, Rojava’da kadınlar için zorlu ama bir o kadar da öğretici bir yıl oldu. Türkiye ve ona bağlı grupların sürekli saldırılarına rağmen kadınlar, her yıkımın ardından kaybettiklerini yeniden ve yeniden inşa ettiler. Kadın öncüler sık sık hedef alınırken, bu saldırılar kadınların direncini daha da güçlendirdi. 27 Kasım’da Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) Heleb’e girişiyle savaş yeni bir boyut kazanırken, kadınlar savaşın getirdiği zorluklara karşı mücadelelerini sürdürdüler.
 
Rojava’da yaşanan bu direniş ve yeniden inşa süreci, 2024 yılını anlamak için kritik bir perspektif sunuyor. Her geçen gün daha da hız kazanan gelişmeler, bölgenin geleceğine dair ipuçları verirken, değişmeyen tek gerçek kadınların kazanımlarından asla vazgeçmeyecek olması.
 
Peki, 2024 yılında kadınlar neler yaptı? Hangi alanlarda yeni örgütlenmeler kuruldu? Tüm bu sorular, Rojava’da kadın devriminin 2024 yılı panoramasında yanıt bulacak.
 
Saldırıların hedefi oldular 
 
Saldırdıkları her yerde kadın bedeni üzerinden mesaj vermeye çalışan Türkiye ve ona bağlı çeteler, bu yıl da sivil halkı ve öncü kadınları hedef aldı. Siviller zorla yerinden edilmeye çalışılırken, bölgede demografik yapının değiştirilmek istendiği yönünde açıklamalar yapıldı. Efrîn-Şehba Kantonu, Serêkaniyê ve Girê Spî kantonlarında yüzbinlerce insan yerlerinden edildi. Binlerce göçmen tutuklanırken, insanlar çeşitli ihlallere maruz bırakıldı.
 
Kayıt altına alınan verilere göre, 2024 yılında silahlı insansız hava araçlarının saldırılarında 43 kişi hayatını kaybederken, 69 kişi yaralandı. Obüs saldırılarında ise 38 kişi yaşamını yitirdi, 87 kişi yaralandı. Diğer saldırılarda 28 kişi katledilirken, 18 kişi yaralandı. Patlamalarda ise 53 kişi hayatını kaybetti ve 20 kişi yaralandı.
 
Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Genel Komutanlığı, Türkiye ve ona bağlı çetelerin saldırıları sırasında birçok kadının çeteler tarafından esir alındığını açıkladı. Esir alınan kadınların, çeteler tarafından medyada propaganda aracı olarak kullanıldığı belirtildi.
 
Tecride karşı yıl boyu eylemdeydiler 
 
Tecridin son bulması için kadınlar, yıl boyunca yaptıkları açıklamalarda Türkiye ve çetelere karşı direniş hattında yer almaya devam edeceklerini vurguladı ve mücadeleden geri durmadı. Abdullah Öcalan’ın “Jin, jiyan, azadî” felsefesini benimseyen kadınlar, yıl boyunca aktif bir şekilde eylemlerde yer aldı. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep eden kadınlar, tecridin sona ermesi için seslerini tüm dünyaya duyurmaya çalıştı. “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” kampanyası, bölgede halklar tarafından büyük bir destekle sahiplenildi. Bu kampanya çerçevesinde yürüyüşler, mitingler, seminerler, toplantılar ve çeşitli etkinlikler düzenlendi. Kampanya kapsamında aileler tek tek ziyaret edilerek, Abdullah Öcalan’ın yaşamını anlatan broşürler ve fotoğraflar dağıtıldı, ayrıca Abdullah Öcalan’ın paradigması halkla paylaşıldı. Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu ve bölge halkları tarafından tüm bileşenleriyle benimsenen Demokratik Ulus Projesi’nin hayata geçirilmesiyle elde edilen devrim kazanımlarının korunması için seferberlik ilan edildi.
 
Kadınların kalkanı: Mala Jin
 
Kadınlar, bu yıl da şiddetin farklı biçimlerine karşı mücadele ederek çözüm yolları geliştirdi. Kadın Adalet Meclislerinin temel bileşenlerinden biri olan Mala Jin, kadınları şiddete karşı koruyan bir kalkan görevi üstlendi. Mala Jin, kadınların başvurabileceği ilk adres olurken, hukuki süreçleri de yürütüp Geçici Kadın Koruma Evlerinde korunmalarını sağladı.
 
Mala Jin Eğitim Komitesi, eril zihniyete karşı örgütlenmek amacıyla Kürtçe ve Arapça eğitim kursları, seminerler ve konferanslar düzenledi. Ekim ayında, Kuzey ve Doğu Suriye genelinde 18-62 yaş aralığında 45 Mala Jin üyesine eğitim verildi. Bu eğitimlerde; kadın tarihi, özgür eş yaşam, demokratik ulus, cinsiyetçilik, aile kanunu, kadın ilkeleri ve Jineoloji konularına yer verildi. Kuzey ve Doğu Suriye genelinde toplam 47 Mala Jin merkezi bulunuyor.
 
Mala Jin’in 1 Ocak - 31 Ekim 2024 tarihleri arasındaki 10 aylık bilançosuna göre; merkezlerine başvuran 2 bin 828 kadının sorunu çözüldü, 725 vaka ise Kadın Adalet Meclisi’ne yönlendirildi. Erkek egemen zihniyetin zihniyetin değişimi için çalışmalar yürüten Mala Jin, erkeklere yönelik seminerler de düzenledi.
 
Kendi ekonomilerini inşa ettiler 
 
Devrimden önce kadınlar, ekonomi alanından ve kendi hayatlarını idame ettirebilecek koşullardan uzaklaştırılmıştı. Ancak devrimle birlikte bu durum kökten değiştirildi. Saldırıların yarattığı tüm tahribata rağmen kadınlar, ekonomi alanında sayısız proje geliştirdi. Tüm bölgede komünler ve kooperatifler aracılığıyla örgütlenen kadınlar, üye sayısı 10 ila 75 arasında değişen kooperatiflerin sayısını zamanla 50’ye çıkardı.
 
Kadınlar, tarımda üretimin büyük bir kısmını üstlenerek, ürünlerin doğrudan tüketiciye ucuz ve sağlıklı bir şekilde ulaşmasını sağlamak için komite bünyesinde onlarca pazar alanı oluşturdu. Komün ve kooperatiflerden elde edilen gelirler ise eşit bir şekilde üyeler arasında paylaştırıldı
 
Kadınların toprakla bağı 
 
Kadınlar, toprakla bağlarını güçlendirirken ekonomik alanda da varlıklarını göstermeye devam etti. Bu yıl, Ekonomi ve Tarım Meclisi kuruluşunu duyurdu. Kadınlar, tarlalarda ekim ve hasat işlerinde aktif olarak yer alırken, su sıkıntısı ve saldırılara rağmen üretimden vazgeçmedi. Ürettikleri ürünlerin satışı için kendi pazarlarını oluşturmayı başardılar.
 
Kadınlar, özellikle açtıkları fırınlarla dikkat çekerek gıda güvenliğini sağlamada önemli bir rol üstlendi. Yüzlerce dönüm arazide faaliyet yürüten kadınlar, ağaç dikiminden bakımına, su kuyusu açılmasından pazarlara, değirmenlerden eczanelere ve dikim evlerine kadar birçok ekonomik faaliyette yer aldı.
 
Çocuklar için özel çalışma ve eğitim 
 
Rojava’da çocukların eğitimi, her zaman öncelikli meselelerden biri oldu. Çocukların anadillerinde eğitim almalarını desteklemek amacıyla yıl boyunca çeşitli özel çalışmalar yürütüldü. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Kadın Konseyi’ne bağlı Çocuk Koruma Ofisi, bölgedeki çocukların psikolojik, sosyal ve sağlık alanlarında desteklenmesi için kapsamlı bir kampanya başlattı. Bu kampanya, çocukların her türlü baskı ve şiddetten korunmasını hedeflerken, aynı zamanda çocukların haklarını güvence altına almak için yasal düzenlemeler yapıldı. Alınan bu önlemlerle, çocuklar daha güvenli bir ortamda koruma altına alındı.
 
Eğitime zorunlu ara
 
Kuzey ve Doğu Suriye’de, 4 bin 142 okulda toplam 831 bin 849 öğrenciye eğitim veriliyordu ve eğitim sistemi düzenli bir şekilde sürdürülüyordu. Ancak çetelerin saldırıları nedeniyle 2023-2024 eğitim dönemine ara vermek zorunda kalındı. Bu süreçte toplam 415 okul kapatıldı ve bu okullara göçmenler yerleştirildi. Okulların kapanması, 134 bin 703 öğrencinin eğitimden mahrum kalmasına yol açtı ve bölgede eğitim faaliyetleri ciddi şekilde sekteye uğradı.
 
Birçok yeni bölüm açıldı 
 
İlkokul, ortaokul ve lise düzeylerindeki eğitim faaliyetlerine ek olarak, Şehid Viyan Amara ve Zozan Yüksekokulu açıldı. 2024 yılında Kobanê Üniversitesi, taşındığı yeni binanın açılışını “Bilgi varlıktır, varlık varoluştur” sloganıyla gerçekleştirdi. Kobanê Üniversitesi’nde biri Edebiyat, diğeri Fen olmak üzere iki ana fakülte bulunuyor. Bu fakültelerde; Edebiyat, Eğitim, Doğa Bilimleri, Çevre Sözleşmeleri, Eğitim Bilimleri, Tıp, Teknoloji, Muhasebe, Dil, Yönetim Bilimleri, Hukuk, Yüksek Öğrenim Eğitim Bilimleri ve Yüksek Öğrenim Sosyal Bilimler gibi toplam 12 bölüm yer alıyor.
 
Kültür, sanat ve eğitimde yeni adımlar 
 
Qamişlo, Dêrik, Amûdê, Efrîn, Kobanê ve diğer birçok kentte kültür ve sanat merkezleri halkın hizmetine sunuldu. Kuzey ve Doğu Suriye Kültür Konseyi, 2024 yılında Mezopotamya Kültür Hareketi’nin öncülüğünde ve Rojava Üniversitesi’nin katkılarıyla Cizîr Kantonu’nun Dêrik kentinde Sanat Yüksek Okulu açtı. Okula çok sayıda başvuru gerçekleştirildi. Rojava Üniversitesi’nde yeni bölümler açılmaya devam etti. Cizîr Kantonu Sağlık Kurulu ile Rojava Üniversitesi Tıp Fakültesi, Qamişlo’daki 12 Mart Şehitler Stadı yakınında bir sağlık merkezi inşa etti. Öte yandan, 20 Eylül 2017 tarihinde açılan Jineoloji Fakültesi, yeni nesilleri yetiştirme misyonunu 2024 yılında da sürdürdü.
 
Gençlerle buluşmalar 
 
Saldırılarla kadınların ve gençlerin iradesi kırılmaya çalışılsa da, 2024 yılı boyunca Gençlik ve Spor Konseyi bu baskılara karşı düzenli çalışmalar yürüttü. Devrimin kazanımlarını korumak ve gençlere yönelik özel savaş politikalarına karşı koymak amacıyla eğitimler, kampanyalar ve ziyaretler gerçekleştirildi. Çeteler, saldırılarında bölge halkının çalıştığı kurumları, gençlik merkezlerini ve okulları hedef alırken, Özerk Yönetim gençlere yönelik özel çalışmalar yürütmeye devam etti. Gençlik ve Spor Konseyi, gençleri bu politikalar konusunda bilinçlendirmek amacıyla spor, sanat ve siyasi eğitimler aracılığıyla gençlerle bir araya geldi. Ajanlaştırma, zorla evlendirilme, uyuşturucunun tehlikeleri, göç ve daha pek çok konuda gençlerle buluşmalar düzenlendi. Bu çalışmalar, gençleri hem bilinçlendirme hem de devrim değerlerini koruma amacını taşıyordu.
 
Ekoloji politikaları
 
Rojava’daki devrim, aynı zamanda bir ekolojik devrim olarak tanımlanırken, Türkiye ve ona bağlı çetelerin saldırıları bölgede ciddi ekolojik tahribata yol açtı. Saldırılar sonucunda şehirler tahrip edilirken, bölgenin en büyük ekolojik sorunları hava ve toprak kirliliği oldu. Savaş sırasında kimyasal silahların kullanımı, yalnızca insan yaşamını değil, toprak ve su kaynaklarını da ciddi şekilde tehdit etti. Fırat Nehri, bir silah olarak kullanılarak halk susuzlukla sınandı.
 
Efrîn’deki ekolojik tahribat da kayıtlara geçti; saldırılarla 25 bine yakın zeytin, kiraz, ceviz ve çam ağacı yakıldı. Suriye-Efrîn İnsan Hakları Örgütü’ne göre, 2024 yılının ilk altı ayında Efrîn’de toplam 391 bin ağaç yok edildi.
 
Ekolojik çalışmaların öncülüğünü yine kadınlar üstlendi. Kadınlar, ağaç dikiminden su kuyularının açılmasına kadar birçok alanda aktif olarak yer aldı. Ayrıca, Yeni ve Özgün Tarım Bilimsel Araştırma Merkezi’nde görev alan kadınlar, ekolojik tahribatın en hızlı ve etkili şekilde çözümü için projeler geliştirdi ve uyguladı.
 
Kadınlar iradeleriyle güçlü
 
Rojava Devrimi ile birlikte kadınlar, güçlerini tüm dünyaya gösterdi ve bunu göstermeye devam ediyor. Her alanda sözlerini dile getiren ve özgün renklerini katan kadınlar, iradelerini koruyarak bu iradeyle hareket ediyor. Saldırılara karşı tek bir adım bile geri atmayacaklarını vurgulayan kadınlar, yaşamlarını inşa etme ve kazanımlarını koruma konusunda kararlı bir duruş sergiliyor.
 
Yarın: Güney Kürdistan’da direniş ve zihinsel devrim