Katledilen gazeteciler için açıklama: Vazgeçmeyeceğiz!

  • 15:17 21 Aralık 2024
  • Güncel
 
RIHA/COLEMÊRG - Katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için Riha ve Gever'de yapılan açıklamalarda, gazetecilerin her zaman hakikatin sesi oldukları belirtilerek, “Son anlarına kadar da Rojava'nın sesi oldular. Biz de her ne olursa olsun onların kamera ve kalemlerini yerde bırakmayacağız” dedi.
 
Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha il ve ilçe örgütleri ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve Dicle Fırat Gazeteler Derneği (DFG)  19 Aralık'ta Kuzey ve Doğu Suriye'de Türkiye'nin SİHA saldırısı sonucunda katledilen Gazeteci Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için  DEM Parti Riha İl Örgütü önünde basın açıklaması düzenledi. 
 
Açıklamada katledilen gazetecilerin fotoğraflarının bulunduğu dövizler ve Yeni Yaşam gazetesinin bugünki sayısı taşındı. Basın metninin Kürtçesini Gazeteci Emrullah Acar, Türkçesini ise TJA aktivisti Edle Fidan okudu.
 
‘Rojava’nın sesi oldular’
 
Açıklama öncesi DFG adına konuşan Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Emrullah Acar,  Özgür Basın geleneğine yönelik saldırıların devam ettiğini belirterek “Bu kentte Nazım Babaoğlu kaybedildi ardılı olan Nazım Daştan ise yine bu kentin yanı başında katledildi. Bu saldırılar bir biri ile bağlantılı. Özgür Basına dönük saldırılar hiç durmadı” diye konuştu. Dün Amed ve Wan’da gazetecilerin yapmak istediği açıklamaların engellenmesine tepki gösteren Emrullah Acar, “Gazetecilerin katledilen arkadaşları için yapmak istediği açıklamada gözaltına alınmasını kınıyorum” dedi. Emrullah Acar devamında DFG ve MKG’nin engellenmek istenen basın metinlerini Kürtçe okuyarak, "Onlar her zaman hakikatin sesi oldular. Son anlarına kadar da Rojava’nın sesi oldular. Biz de her ne olursa olsun onların kamera ve kalemlerini yerde bırakmayacağız. Asla gerçeği duyurmaktan vazgeçmeyeceğiz. Özgür Basın hakikatleri duyurmaya devam edecek. Onların amaçlarını gerçekleştirinceye kadar Özgür Basın bu yolda yürümeye devam edecek” şeklinde konuştu.
 
'Gazeteciler katledildi'
 
Türkiye ve ona bağlı çetelerin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik sürdürdüğü saldırılara dikkat çekilen açıklamada, "Kürt halkına karşı yürüttüğü saldırılar ne yazık ki yeni bir evreye girmiştir. Sivil yerleşim yerlerini SİHA’larla hedef gözetmeden bombalayan, pek çok sivilin ölümüne sebep olan saldırılarda bu kez gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin katledilmiştir. Hedef alınan gazeteciler uzun yıllardır bölgedeki gelişmeler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekteydi. Her iki gazeteci daha önce de defalarca saldırıya maruz kalmıştı. 2014 yılında IŞİD saldırılarını ve buna karşı verilen mücadeleyi Suruç tarafında takip eden, günlerce sınırda görev yapan bu gazeteciler yargı baskısına da maruz kalmıştı. O dönem her iki gazeteci de Türkiye’nin IŞİD’e yaptığı yardımlar ve işbirliği konusunda pek çok belgeli haber paylaşmıştı" denildi.
 
'Gerçekleri duyurmaktan vazgeçmediler'
 
Özgür basının bölgede ve dünyada hakikatleri duyurmak için çalışma yürütüğü ifade edilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "En zor şartlarda tüm riskleri ve tehlikeleri göze alarak gerçekleri halka duyurmanın arayışında oldu ve halen de o arayışını sürdürüyor. Bu arayışta birçok arkadaşımız katledildi, birçoğu tutuklandı. Ama bu mücadele asla durmadı. paramiliter güçler, Ortadoğu'nun birçok yerinde vahşet uygularken, hakikati duyuranlar en çok özgür basın emekçileri oldu. Şengal'de, Kobanê'de, Rakka'da ve Orta Doğu'nun birçok bölgesinde paramiliter güçler vahşi uygulamalarını dünyaya duyurdular. Yaşamları pahasına gerçekleri duyurmaktan vazgeçmediler." 
 
'Hakikatin sesi oldular'
 
Açıklamanın devamında Nazım Daştan'ın katledilmeden önce dijital medyada yapmış olduğu "Ateşkes iddialarının aksine Türkiye ve bağlı çeteleri Kobanê başta olmak üzere Rojava'ya büyük saldırı hazırlığında" paylaşımı hatırlatılarak, şunlar ifade edildi: "Nazım ve Cihan bizzat savaş alanlarına gidip halkı durumdan haberdar etme arayışındaydılar. Her iki arkadaşımız kirli planları ortaya çıkarmanın yanı sıra özel savaş medyasının yalanlarını gözler önüne serdiler. Cihan Bilgin, günlerdir saldırı altında olan Tişrîn Barajı'ndan son gelişmeleri dünyaya aktardı. Halkı habersiz bırakmamak için tüm tehlikeleri göze alarak çalışmalarını sürdürdü. Nazım ve Cihan her zaman hakikatin sesi oldular. Son anlarına kadar da Rojava'nın sesi oldular. Biz de her ne olursa olsun onların kamera ve kalemlerini yerde bırakmayacağız. İnsanlığa karşı işlenen bu suçlara karşı duyarlı bütün kesimleri seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. AKP iktidarı ve yetkilileri konuya ilişkin derhal açıklama yapmalı ve işlediği bu suçlara son vermelidir. Özgür Basın gazetecilerinin katledilmesini kınıyor ve lanetliyoruz."
 
Açıklama, "Bijî berxwedana Rojava" sloganları ile son buldu.
 
Riha’nın ilçelerinde de açıklama
 
Riha’nın Serêkaniyê, Sewêreg, Pirsus, Curnê Reş, Berecûk ve Xelfetî ilçelerinde DEM Parti ilçe binaları önünde de saldırı kınandı. Siyasetçi ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı açıklamalarda “Hakikatin ve doğru haberciliğin, basın şehitleri kervanına katılan basın şehitleri Nazın Daştan ve Cihan Bilgin yoldaşlar halkların en temel hakkı olan, haber takibi yaptıkları sırada; savaşın yıkımını, halkların acısını ve gerçekleri gözler önüne serdikleri için katledildiler. Bu hain saldırıyı lanetliyoruz” mesajı verildi.
 
Açıklamalarda “Özgür basın susturulamaz” sloganları atılırken, yaşamını yitiren gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in fotoğraflarının yer aldığı “Özgür basın şehitleri ölümsüzdür” yazılı pankartlar açıldı.
 
Colemêrg 
 
DEM Parti Gever İlçe Örgütü, katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için kitlesel bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Protesto eylemine Gever Belediyesi Eşbaşkanları, Gever Barış Anneleri Meclisi, DEM Parti, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Gever İlçe Örgütü yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. Eylemde, ilk olarak kitle DEM Parti Gever İlçe Örgütü binasından çarşı merkezine kadar yürüyüş gerçekleştirdi.
 
Yürüyüşte “Özgür Basın Susturulamaz” pankartı açılırken, sık sık “Bijî berxwedana Rojava” ve “Özgür basın susturulamaz” sloganları atıldı. Yürüyüşün son bulduğu çarşı merkezinde açıklamayı DEM Parti Gever İlçe Eşbaşkanı Filiz Saygı okudu.
 
 
‘Kirli planları deşifre edilince saldırıyorlar’
 
Ortadoğu ve bölgede özgür basın çalışanlarının hedef alındığını belirten Filiz Saygı, Rojava’da gazetecilik görevini yapan iki Kürt gazeteci Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın, SMO çetelerinin saldırılarını haber yaparken görevleri başında Türkiye SİHA’ları tarafından hedef alındığını söyledi. Filiz Saygı, “Rojava’da gazetecilik yapan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, SMO çetelerinin saldırılarını haberleştirirken Türkiye’nin SİHA saldırısında katledildi. Suriye’de kirli planlar devreye konuluyor. Özellikle dünyada özgürlük mücadelesinin sembolü haline gelen Kobanê düşürülmek isteniyor. Ancak Türkiye, Kürtlerle bir sorunları olmadığını söylüyor. Eğer gerçekten sorun yoksa o zaman Nazım ve Cihan neden katledildi? Tek derdi Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmak olanlar, elinde sadece kamera olanları uçaklarla bombalıyorlar. Bir yandan demokrasi ve barış diyenler, diğer yandan Kürt halkı özgür yaşamasın diye her türlü saldırı hazırlığındalar. Demokrasi havarisi kesilenler, söz konusu Kürtler olunca en kirli savaşı yürütmekten geri durmuyor. Bu gerçekler açığa çıkınca da gazetecileri katlediyorlar. Kirli planları deşifre edilince hunharca saldırıyorlar. Kirli planlarından vazgeçeceklerine suçu gazetecilere yüklüyorlar. Oysa esas sorumlu bu planları yapanlardır" dedi. 
 
'Özgür basın hakikatleri duyurmaya devam edecek'
 
Wan'da katledilen meslektaşlarını protesto ettikleri sırada gözaltına alınan özgür basın çalışanları ve halka yönelik baskılara tepki gösteren Filiz Saygı, şu ifadeleri kullandı: “Bu nasıl bir hukuk, bu nasıl bir devlet aklıdır? Bu, aslında suçun örtbas edilmesinin göstergesidir. Özgür Basın emekçileri günlerdir saldırı altında olan Tişrîn Barajı’ndan son gelişmeleri dünyaya duyurdu. Yandaş medyanın gerçekleri örtbas eden zihniyetini açığa çıkarmak ve halkı habersiz bırakmamak için tüm tehlikeleri göze alarak çalışmalarını sürdürdü. Onlar her zaman hakikatin sesi oldular. Son anlarına kadar da Rojava’nın sesi oldular. Biz de her ne olursa olsun onların kamera ve kalemlerini yerde bırakmayacağız. Asla gerçeği duyurmaktan vazgeçmeyeceğiz. Özgür Basın hakikatleri duyurmaya devam edecek. Onların amaçlarını gerçekleştirinceye kadar Özgür Basın bu yolda yürümeye devam edecek. Bu katliamın emrini verenler savaş suçu işlemiştir. Bunların uluslararası hukuk karşısında yargılanmalarını talep ediyoruz.”
 
Açıklama, sloganlar ve alkışlarla son buldu.