HABER MERKEZİ-  SİHA saldırısı sonucu katledilen Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın katledilmesine dair açıklama yapan YRA ve Jin YRJ, tüm gazeteci kurum, örgütler ve insan hakları kurumlarına, “ Bu vahşet karşısında sesinizi yükseltin” çağrısında bulundu. 

 

Özgür Basın Birliği (YRA) ve Kadın Basın Birliği (Jin-YRJ), Özgür Basın emekçileri Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in SİHA saldırısı sonucu katledilmelerine Qamişlo'da bulunan dair ortak açıklama yaptı. Qamişlo’daki Mihemed Şêxo Kültür Merkezi önünde yapılan açıklamaya çok sayıda gazeteci katıldı. Gazeteciler ellerinde katledilen Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın fotoğraflarıyla “Şehîdê çapemeniyê azad namirin (Özgür Basın şehitleri ölümsüzdür)” yazılı pankart taşındı. 

Açıklamanın Kürtçe metnini Ronahî TV sunucusu Alan Meîş, Arapça’sını ise Arîn Denîz okudu. 

 

Açıklamada, Türkiye’nin ve ona bağlı çetelerin 8 Aralık’tan bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılarını artırdığını ve dünyanın Suriye’de bütün bileşenlerin temsil edileceği bir sistem kurulmasını tartıştığı bir dönemde, Özgür Basın da bu gerçeği kamuoyuna ulaştırmaya çalıştığını kaydetti.  

 

‘Özgür basın ağır bedeller vermiştir’

 

Gazetecilerin, bu ahlaki ve tarihsel görevlerini yerine getirmek için saldırıların olduğu her cephede  ikirciksiz çalışma yürüttüğünü ve Türkiye’nin saldırılarını halka ve dünya kamuoyuna duyurduğu belirtilen açıklamada, “Türkiye devleti bu saldırılarıyla halkımızın bütün değerlerini hedef alıyor, aynı zamanda bunların gerçeklerini açığa çıkaran basına saldırıları da öncelikli hale getirdi. Uluslararası bütün sözleşmelere göre gazetecilerin savaş ve çatışmaları takip etme hakkı vardır ve hedef alınmamalıdırlar. Ancak Türk devleti Özgür Basın’a karşı vahşi bir savaş yürütüyor. Mücadelenin etkili bir cephesi olarak Özgür Basın, hakikat yolculuğunda ve gerçekleri ortaya çıkarmada ağır bedeller vermiştir. Son olarak işgalci Türk devletinin vahşice saldırısı sonucu iki gazeteci yoldaşımız şehit düştü. Bu namertçe saldırıda gazeteci arkadaşımız Nazım Daştan ve Hawar Haber Ajansı (ANHA) muhabiri Cihan Bilgin şehit düştü” denildi.  

 

‘Özgür basının en ön cephesinde yer aldı’

 

Gazetecilerin,  Tişrîn Barajı ve Qereqozax Köprüsü’ne yönelik saldırıları ve direnişi ilk günden itibaren takip ettiği anımsatılan açıklamada, “19 Aralık 2024’te de saat 15.20’de Tişrîn Barajı ve Sirîn kasabası arasındaki yolda gazetecilik görevlerini yerine getirdikleri sırada araçları, Türk devletine ait Silahlı İnsansız Hava Aracı ile bombalandı. Saldırı sonucu her iki arkadaşımız şehit düştü, araç şoförü Ezîz Hec Bozan ise yaralandı. Cihan Bilgin arkadaşımız, 2017’den beri Rojava Kürdistanı’nda gazetecilik yapıyordu. Heval Cihan Bilgin, bedeller veren yurtsever bir ailede büyüdü. Rojava direnişini ve devrimini kamuoyuna duyurmak için cesaretli bir gazeteci olarak Özgür Basının en ön cephesinde yer aldı. Kalemi ve kamerası ile her zaman halkların ve kadınların devriminin dili oldu” sözlerine yer verildi. 

 

Rojava Devrimi’ni büyük bir tutkuyla duyurdu 

 

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Cihan Bilgin, 8 yıl boyunca ANHA’da gazeteci olarak çalıştı. Rojava Devrimi’nin kuruluş sürecinde bir gazeteci olarak mücadele ile dolu 8 yıl geçirdi. Türk devletinin Rojava’ya yönelik saldırılarının şiddetlendiği dönemlerde, gerçekleri en iyi şekilde duyurmak için hep en ön cephede oldu. Yine bölgedeki demokratik özerklik sisteminin kurulması sürecinde özgürlük arayışçısı bir kadın olarak Rojava Devrimi’nin bir kadın devrimi olduğunu haber, dosya ve röportajları ile kamuoyuna yansıttı. Özgür Basın’ın daimi yolculuğunda Gurbetelli Ersöz, Gulistan Tara, Seyit Evran, Dilîşan Îbîş ve yüzlerce basın şehidinin takipçisi olarak, Rojava Devrimi’ni büyük bir tutkuyla Kürdistan ve dünya kamuoyuna duyurdu. Cihan Bilgin, gazetecilikte yetkin olduğu kadar gülüşü ve yoldaşlığıyla da örnek bir kişilikti.

 

Nazım Daştan mücadelenin olduğu her yerdeydi 

 

Mücadeleci ve gazeteci Nazım Daştan, Bakurê Kurdistan’ın Agirî kentine bağlı Giyadîn’de (Diyadin) dünyaya geldi. Yurtsever bir aile ortamında büyüdü. Bu ulusal bilinçle genç yaşta basın cephesinde bir özgürlük arayışçısı ve mücadelecisi oldu. Rojava’ya yönelik DAİŞ saldırılarının gerçekleştiği 2014 yılında Rojava’ya geçti. Önce Efrîn’de, sonra Kobanê’de tarihi direnişi takip etti ve dünyaya duyurdu. Bakurê Kurdistan’daki Özerk Yönetim Direnişi sürecinde Şirnex’in Silopiya ilçesine geçti ve gazetecilik görevini burada yürüttü. Ancak Türk devleti gazetecilik çalışmasından dolayı hakkında soruşturma başlattı. Nazım arkadaş, baskılara rağmen gazeteciliği bırakmadı ve 2016’da yeniden Rojava Kürdistan’ına geçti. Efrîn, Kobanê, Reqa, Girê Spî, Şengal ve Başûrê Kurdistan’da uzun yıllar gazetecilik görevini layıkıyla yerine getirdi. Son olarak işgal saldırılarına karşı Tişrîn Barajı direnişini takip ediyordu. Nazım arkadaşımız alçakgönüllü, emekçi ve aydın kişiliğiyle Özgür Basın’ın en ön cephesinde yer aldı. Nazım Daştan, kamerası ve kalemi ile zorlu mücadelenin olduğu her yerdeydi. Halil Dağ’ın bir takipçisi olarak kalemi ve kamerasıyla hakikatin dili oldu. Cesur bir gazeteci olarak zorlu ve uzun basın yolculuğunda Özgür Basın’ın birçok kurum ve kuruluşu için çalışma yürüttü. 

 

Ses yükseltme çağrısı 

 

Biz, iki gazeteci arkadaşımıza yönelik bu barbarca saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Hakikat takipçileri olarak büyük bir kararlılıkla onların yolunu takip edecek, kalem ve kameralarını yerde bırakmayacağız. Bütün gazetecilere çağrımızdır; gerçeğin tarafında olun ve bugün Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in uğrunda şehit olduğu Özgür Basın’ın takipçileri olun. Aynı zamanda tüm gazeteci kurum ve örgütlerine, uluslararası insan hakları kurumlarına sesleniyoruz; bu vahşet karşısında sesinizi yükseltin.”