İZMİR – EGE-TUHAYDER, tutsaklara para gönderme kampanyasının startını, Eski Sümerbank önünde gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla verdi.

 

Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE-TUHAYDER), tutsaklara para göndermenin suç sayılmasına karşı tutsaklara para gönderme kampanyası başlatarak, Eski Sümerbank önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya tutsak yakınları, sivil toplum örgütleri ve dernek üyeleri katıldı. Basın metnini EGE-TUHAYDER eşbaşkanı Ayfer Yıldırım okudu.

 

‘Amaç tutsaklarla yapılan dayanışmayı terörize etmek’

 

Tutsaklara para göndermenin suç sayılmasının tecridin derinleştiğinin ve tüm topluma yansıdığının ispatı olduğunu söyleyen Ayfer Yıldırım, amacın aileler ve tutsaklarla yapılan dayanışmayı terörize etmek olduğunu vurguladı. Ayfer Yıldırım, “Son dönemlerde arkadaşlarının, vasi ve görüşçülerinin hatta ailelerinin tutsaklara para yatırmaları ‘terörü finanse etmeye’ konu ederek mali suçları araştırma kurulu (MASAK) kapsamına alındı ve bir dizi operasyonla gözaltı ve tutuklamalar yapılarak tutsakları yalnızlaştırma amaçlarını açık etmişlerdir. Bir yandan tutsakları yalnızlaştırmak bir yandan da korku salmak rutin politikaları olmuştur. Bunun en görünür hali de 75 yaşındaki Hatice Yıldız ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Onaran’ın bu atılı suçlardan tutuklu olmalarıdır” dedi.

 

‘Para yatıranlara karşı yargı baskıları kabul edilemez’

 

Tutsaklara para yatırmanın ‘hükümlü ve tutukluların emanete alınana kişisel paralarının kullanımına dair yönetmelik’ çerçevesinde yapıldığını belirten Ayfer Yıldırım, “Yönetmeliğin beşinci maddesine göre; banka ve posta aracılığıyla gelen veya ziyaretçiler tarafından tutuklu ve hükümlülerin nam ve hesabına yatırılan paralar idarece görevlendirilecek bir personel tarafından alınarak kaydedilir. Müdürü bulunan kurumlarda hükümlü ve tutuklular hiçbir şekilde yanlarında nakit para bulunduramaz. Tutsağın hesabına yatırılan paranın nasıl harcanacağı da aynı yönetmeliğe göre düzenlenmiştir. Tutsakların paraları üzerinde tasarrufları yoktur. Paranın kullanım tasarrufu tamamen idarenin yetkisindedir. Durum böyleyken kullanımı yönetmelikçe belirlenmiş olan tutsaklara yatırılan paranın terör örgütünün finansmanı olamaz. Tutsaklar tüm haklarını cezaevi yetkili ve görevlileri aracılığıyla kullanabildiklerinden dolayı cezaevlerinde terör örgütü olduğu varsayımından yola çıkarak para yatıranlara karşı yargı baskıları kabul edilemez” şeklinde konuştu.

 

‘Bizim dışarıdan gördüğümüz tutsaklara yapılan insanlık dışı uygulamalardır’

 

Ayfer Yıldırım son olarak şu ifadelere yer verdi: “Cezaevlerinde hem tutsaklar tecrit edilip yalnızlaştırılacak tüm dayanışma koşulları ortadan kaldırılacak hem de kendi tasarruflarında kullanılan parayı teröre finans sayarak yaşamları gasp edilecek. Dışarıdan yiyecek, giyecek ve daha birçok ihtiyacın cezaevlerine gönderilmesi yasak. Tüm ihtiyaçlar kantinde gideriliyor ve bunu gidermenin tek yolu tutsaklara gönderilen paralardır. Bizim dışarıdan gördüğümüz tutsaklara yapılan insanlık dışı uygulamalar ve hak ihlalleridir. Nerede olursa olsun insanca, insanlık onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır.”

 

Açıklamanın ardından PTT Konak Şubesi'ne giden kitle, burada tutsaklara para gönderdi.