ANKARA - DEM Parti Milletvekili Özgül Saki, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılara tepki gösteren partilere dair söz alan Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Afrin'de 600 bin Kürt yaşıyordu, SMO'yu oraya götürüp, 300 bin Kürt'ü göçürtüp, onları Şahba'ya gönderip, sonra da yine SMO ordularını, o çeteleri saldırtıp, Şahba'dan da onları çıkartıp yeniden göçürten kimdir?” diye sordu.

 

Meclis Genel Kurulu'nda 2025 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi'nin görüşmelerinde söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'de Kürtlere yönelik saldırılarını İsrail'in Gazze'ye saldırılarına benzetti. AKP, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi gurubu ve başkanvekilleri ise, Özgül Saki'nin benzetmesi ve yaşananları örneklerle anlatmasına "orduyu savunmakla" karşılık verdi. 

 

Sataşmalara karşılık veren DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "15 Temmuz'da, şu an çatısı altında içerisinde bulunduğumuz Meclisi kim bombaladı? Kimin uçakları bombaladı? Akıncılar Üssü'nden siz kimi aldınız, götürdünüz? Bu ordudan kaç bin asker FETÖ'cü, darbeci diye atıldı? Şu anda burada oturan geçmiş dönemin Millî Savunma Bakanı, dönemin Genelkurmay Başkanı olan kişinin boynuna ip geçiren, onu derdest eden, onu alıkoyan hangi ordunun mensubuydu? Ben, bu sorulara yanıt istiyorum" dedi. 

 

Ekin Wan vurgusu

 

Gülistan Kılıç Koçyiğit, sokağa çıkma yasakları esnasında polis ve askerlerin yatak otaklarından çekip paylaştığı fotoğrafları da anımsatarak, "Oradaki JÖH'ün, PÖH'ün kadınların yatak odalarına, duvarlarına nasıl cinsiyetçi küfürler yazdığını, nasıl cinsiyeti hakaretler yazdığını biz biliyoruz. Üçüncüsü, 'ordumuz' 'polisimiz' Ekin Van'ın bedenini çıplak teşhir ettiği için Muş Valisi, oradaki Emniyet hakkında soruşturma başlattı. Şimdi, böyle 'ordu, asker, polis' güzellemeleriyle gerçeğin üstünü örtemezsiniz" ifadelerini kullandı. 

 

‘HTŞ lideriyle aynı arabaya biniyorsunuz’

 

Türkiye HTŞ'yi "terör örgütü" olarak kabul etmek zorunda kaldığını ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın Suriye'de HTŞ lideri Colani'yla görüşüp onun kullandığı arabaya bindiğini hatırlatan Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Aynı arabaya biniyorsunuz, beraber namaz kılıyorsunuz; kime, neyi anlatıyorsunuz ya! Sizin 'Millî devlet, millî sorun, millî hasasiyet' dediğiniz Kürt karşıtlığı, Kürtlerdir. Kürtlerin ne içeride ne dışarıda Türkiye halklarına yönelik hiçbir hasmane tutumu yoktur. Bugün Rojava'daki hiçbir Kürt, Türkiye'ye düşmanlık beslememektedir. Aksine, bugün Rojava'daki Kürtler yaptıkları açıklamalarda da Türkiye'yle diyalog, barış yapmak istiyorlar, Türkiye'yle ilişki geliştirmek istiyorlar, ama bunun karşılığında da şöyle bir şey istemiyorlar" diye konuştu. 

 

‘İşgalci değiliz diye bir masal var’

 

AKP, MHP, İYİ Parti, Saadet Partisi Grup Başkanvekilleri, bu sözler üzerine bu kez Gülistan Kılıç Koçyiğit'e sataştı. Tekrar söz alan Gülistan Kılıç Koçyiğit, şunları söyledi: "Şimdi, 'İşgalci değiliz' diye bir masal var. Afrin'de 600 bin Kürt yaşıyordu, SMO'yu oraya götürüp, 300 bin Kürd'ü göçürtüp, onları Şahba'ya gönderip, sonra da yine SMO ordularını, o çeteleri saldırtıp, Şahba'dan da onları çıkartıp yeniden göçürten kimdir? Afrin'de zeytin ağaçlarını ya, zeytin ağaçlarını kökünden söküp, alıp götüren kimdir? BM'nin raporlarına yansıyan yağma, tecavüz, insan kaçırma ve diğer bütün suçları işleyen kimdir? Bu sorulara bence yanıt versinler.

 

‘Buyurun hamasete devam edin’

 

Şimdi, hakikat acıdır ama bir ülke, bir toplum, bir Meclis hakikatle yüzleşmezse yol alamaz. Biz barış derken gerçekçi, samimi, kalıcı, adil ve onurlu bir barıştan bahsediyoruz; bu kadar açık ve net. Bu barışı yapacak olan adreslerden biri olarak da bu Meclisi tarif ediyoruz. Bugün Kürt sorununun sonuçları üzerinden değil nedenleri üzerinden konuşarak çözülebileceğini düşünüyoruz; gelip her seferinde sonuçları üzerinden hamaset yapmak, sonuçları üzerinden tartışma yürütmek, sonuçları üzerinden rota biçmek bu ülkeye kırk yıl kaybettirdi, toplamda yüzyıl kaybettirdi. Bir kırk yılı daha göze alıyorsanız, bir yıl yüzyıl daha kaybetmek istiyorsanız buyurun, hamasete devam edin. Ama yok çözüm istiyorsanız, barış istiyorsanız, kardeşlik istiyorsanız ona göre tutum alın."

 

Gülistan Kılıç Koçyiğit’in sözleri sonrası söz konusu partililer tekrardan söz aldı. Daha sonra Meclis oturumuna ara verildi.