'Saldırıların hedefi Rojava’daki demokratik yaşam modeli’
- 13:44 13 Aralık 2024
- Güncel
HABER MERKEZİ - Rojava’ya yönelik saldırılara karşı yapılan açıklamalarda,saldırıların hedefinde Rojava’daki demokratik yaşam modeli olduğuna dikkat çekildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Türkiye ve ona bağlı SMO çetelerinin Rojava’ya yönelik saldırılarını kınamak amacıyla DEM Parti Amed İl binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. “Rojava rumeta meye” pankartının açıldığı açıklamaya DEM Parti, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinen Azad (TJA), Barış Anneleri, birçok Sivil Toplum Örgütü (STÖ) ve birçok yurttaş katıldı.
Açıklama metnini, DBP Amed İl Eşbaşkanı Mehmet Şirin Gürbüz okudu.
‘Rojava için tarihi bir fırsat kapısı aralandı’
Baas Rejimi’nin devrilmesiyle Rojava’nın demokratik geleceği için tarihi bir fırsatın kapısının açıldığını belirten DBP Amed İl Eşbaşkanı Mehmet Şirin Gürbüz, “Arap Baharı’nın başladığı ilk günden bu yana önemli gelişmelerin yaşandığı Ortadoğu coğrafyası, Suriye’de yaşanan son gelişmelerle beraber tarihi bir dönemeç eşiğine girdi. 60 yılı aşan bir süreçtir bölgenin otoriter güçlerinden biri olan Baas Rejimi’nin düşmesi, Orta Doğu halklarının tanıklık ettiği tarihi gelişmelerin sonucu olarak dikkat çekiyor. Esad iktidarının düşmesiyle birlikte 2011 yılından bu yana devam eden Suriye iç savaşı için yeni bir sürecin kapısı aralandı. 8 Aralık itibarıyla Suriye ve Rojava halklarının demokrasi ve özgürlük taleplerini yok sayan otoriter bir yönetimin varlığı son buldu. Böylelikle Suriye ve Rojava’nın demokratik geleceği için tarihi bir fırsatın kapısı aralandı” dedi.
‘Rojava’nın hedef alınması kabul edilemez’
Mehmet Şirin Gürbüz, Rojava’ya yönelik saldırıların hem çözüm tartışmalarını baltaladığını hem de Suriye krizini derinleştirdiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Yıllardır savaşın etkilerini ve sonuçlarını tüm yönleriyle yaşayan Rojava ve Suriye halkları için artık çözümün inkâr ve savaş siyasetiyle değil, diyalogla sağlanabilmesi adına tarihi bir fırsat söz konusudur. Bu nedenle Rojava ve Suriye için bugün her zamankinden daha fazla demokratik bir zeminde diyaloğa ve çözüm getirecek politikalara ihtiyaç vardır. Ancak böylesi bir süreçte Rojava’ya yönelik saldırılar devam etmektedir. Özellikle 27 Kasım tarihinden itibaren Rojava’nın hedef alınıyor olması, çözüm tartışmalarını baltaladığı gibi Suriye krizini daha da derinleştiriyor. Baas rejiminin düşmesinin ardından, Suriye iç savaşının yeni bir sürece evrildiği böylesi bir dönemde Rojava’nın hedef alınması kabul edilemezdir.”
Rojava’daki demokratik yaşam modeli hedefte
Bu saldırılarla hedef alınan şeyin Rojava’daki demokratik yaşam modeli olduğunu kaydeden Gürbüz, devamında şunları söyledi: “Çok iyi biliyoruz ki, bu saldırılarla hedef alınan, Rojava’nın demokratik yaşam modelidir. Ayrıca saldırıların hedefinde ulus-devlet kodlarına karşı enternasyonalist mücadele ruhu, demokratik yaşam modeli ve kadın devrimi yer almaktadır. Rojava’nın hedef alınması sadece Kürt halkının değil, Suriye halklarının da geleceğini tehdit ediyor. Çünkü Rojava’da inşa edilen yeni yaşam modeli bugün Ortadoğu’da yaşanan krizlere karşı çözümün yegâne adresidir.
Şunu vurgulamak isteriz ki; DBP olarak bu saldırılar karşısında dün susmadık, bugün de susmayacağız. En güçlü şekilde Rojava’yı savunmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtmek isteriz.
Hedef, mücadeleyi büyütmek
Bu mücadeleyi örgütlü olduğumuz bütün zeminlere taşıyarak büyütmek esas hedefimizdir. Rojava’ya sahip çıkmak, savaş ve soykırım politikalarının karşısında durmak sadece Kürt halkının değil, Türkiye ve dünya halklarının da sorumluluğundadır. Çünkü Rojava’nın hedef alınması halkların özgürlük ve demokrasi taleplerinin hedef alınmasıdır. Rojava’nın hedef alınması aynı zamanda ortak ve özgür eş yaşama yönelik bir darbedir. Böylesi bir modeli hedef alan siyasi anlayışlara karşı durmak, tarihi bir görev ve sorumluluktur.
Bu doğrultuda tüm demokrasi güçlerini ve uluslararası kamuoyunu Rojava’yı hedef alan saldırılar karşısında sessiz kalmamaya, savaş karşıtlığına ve özgürlük mücadelesine ses olmaya davet ediyoruz. Saldırılara karşı çıkıp, bu suça ortak olmamak gerekir. Bu temelde, IŞİD barbarlığına karşı başta kadın ve çocuklar olmak üzere Suriye halklarını koruyan Rojava’ya sahip çıkmak esas alınmalıdır ve bu doğrultuda somut adımlar atılmalıdır. Rojava’ya dönük gerçekleşen her saldırıya, yaşanan her katliama karşı sessiz kalmak, yaşanan savaş suçlarına zemin hazırlamaktadır.
Bu nedenle çağrımız herkesedir; mücadele ve direniş hattını yaşamın her alanında büyütelim ve geleceğimiz için demokratik ve özgür yaşam modeline sahip çıkalım!”
Bedlîs
Bedlîs’in Tetwan (Tatvan) ilçesinde Rojava’ya dönük saldırılar yürüyüş ve basın açıklamasıyla protesto edildi. DEM Parti Bedlîs il örgütü öncülüğünde düzenlenen eyleme, Tetwan Belediye Eşbaşkanları, DEM Parti Mûş İl örgütü yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. Eylemde ilk olarak kitle, ilçe merkezinde esnaf ziyareti yaparak Rojava saldırılarına dönük bilgilendirmelerde bulunarak yürüyüş yaptı. Yürüyüşte sık sık, “Bijî berxwedana Rojava” ve “Rojava halkı yalnız değildir” sloganları atıldı.
‘Bu çeteleri beslemekten vazgeçsinler’
Yürüyüş ardından kitle ilçe örgütü binası önüne gelerek burada basın açıklaması düzenledi. Açıklamada ilk olarak konuşan DEM Parti Bedlîs İl Eşbaşkanı Fikret Birlik, Rojava’daki çetelerin Kürt halkının kazanımlarına karşı birleşerek saldırdığını söyledi. Fikret Birlik, “Bu çeteleri Türkiye’de ise AKP-MHP iktidarı tetikliyor. Bu çeteleri beslemekten vazgeçsinler. Yıllardır beraber yaşadıkları Kürt halkına sahip çıkıp destek olsunlar. Rojava’daki halk, onurumuzdur ve her zaman da sahip çıkacağız” dedi.
‘Mücadele etmeye devam edeceğiz’
Tetwan Belediye Eşbaşkanı Mümin Erol, “Demokrasiden, insan haklarından vazgeçilmeden ve evrensel haklar çerçevesinde orada yaşayan halkların ortak yaşamına katkıda bulunmalıdır. Kürdün ölümü üzerinden inşa edilecek her şey başımıza yıkılır. Orta Doğu halklarının bir arada yaşaması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu barış elini de geri çekmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Açıklama, sloganlarla son buldu.
Sêrt
Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine yönelik saldırılar Sêrt’in Misirc (Kurtalan) ilçesinde yapılan yürüyüşle protesto edildi. DBP, TJA ile DEM Parti öncülüğünde yapılan yürüyüşte saldırılara dair yürüyüş gerçekleştirdi. DEM Parti Misircê İlçe Örgütü önünde bir araya gelen kitle, “Rojava rûmeta mîrovahiyê ye, Rojava biparêze (Rojava insanlığın onurudur, Rojava’yı savun)” pankartı açarak yürüyüşe geçti. Yürüyüşte sık sık “Bijî berxwedana gelê Kurd”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Bijî berxwedana Rojava” ile “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
Yoğun katılımın olduğu yürüyüş alkış, slogan ve zılgıtlar eşliğinde Saat Kulesi önünde sona erdi. DEM Parti Sêrt İl Eşbaşkanı Eşref Tekin, Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıların durdurulması çağrısı yaptı. Çözüm süreci tartışmalarına işaret eden Eşref Tekin, eğer bir barıştan söz edilecekse ilk olarak Rojava’dan başlanması gerektiğini belirtti. Suriye’nin yeniden inşasında Kürtlerin taleplerinin dinlenmesi gerektiğini dile getiren Eşref Tekin, “Onurlu bir barış ve demokrasinin inşası için bir diyalog oluşturulmalı. Suriye’de yaşayan haklar arası bir dayanışma oluşturulması gerekiyor” dedi.
Basın metnini okuyan DEM Parti Misircê İlçe Örgütü Eşbaşkanı Nail Asma, demokrasi güçlerine Kuzey ve Doğu Suriye’ye de yaşanan saldırılara karşı çıkma çağrısında bulunarak, “Rojava halkının demokrasi ve özgürlük talebini yok sayan rejim son buldu. Yıllardır savaşın sürdüğü bu topraklarda çözüm gerçekleştirilmeli. Tarihi bir fırsat var ortada. Demokratik bir zeminde bu durum çözülmeli. Rojava’ya dönük saldırılar derhal son bulmalı” dedi.
Açıklama “Bijî berxwedana Rojava” sloganı ile son buldu.
Erzirom
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Erzirom İl Örgütü, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara ilişkin basın açıklaması düzenledi. Açıklamada çözümün inkar savaş siyasetiyle değil diyalogla sağlanabileceği vurgusu yapıldı. DEM Parti Erzirom İl Örgütü binası önünde yapılan eylemde metni DBP Erzirom İl Eşbaşkanı Abdülillah Ala okudu. Abdülillah Ala, “27 Kasım tarihinden itibaren Rojava’nın hedef alınıyor olması Suriye krizini daha da derinleştiriyor. Çok iyi biliyoruz ki, bu saldırılarla hedef alınan Rojava’nın demokratik yaşam modelidir” dedi.
Basın açıklamasının ardından, “Jin, jiyan, azadî”, “Biji berxwedana Rojava” sloganları atıldı.