Derya Ren 

 

RIHA – Kuzey ve Doğu Suriye ile Rojava’ya yönelik saldırılara tepki gösteren kadınlar, 2014 yılında Kobanê’de yaşanan süreçle benzer bir durumun yeniden dayatılmak istendiğini vurgulayarak, "Evrensel güçlere çağrımızdır; katliama sessiz kalmayın”  dedi.

 

Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ), Halep'e yönelik gerçekleştirdiği saldırıların ardından Şam hükümeti ile bölgede bulunan Rusya ve İran askerleri, herhangi bir çatışmaya girmeden bölgeden çekildi. Ardından ise Türkiye ve ona bağlı SMO çeteleri, Özerk Yönetim’in denetiminde olan birçok bölgeye ağır silahlarla saldırdı.  Saldırıların bir diğer adresi de 2018 yılında Türkiye’nin saldırılarından kaynaklı olarak Şehba’ya göç edenlerin bulunduğu bölgeler oldu. Saldırıların başlamasıyla birlikte Şehba’da kamplarda kalanların, halk savunma güçleri tarafından güvenli bölgelere tahliyeleri sağlanıyor.

 

Türkiye ve ona bağlı SMO çetelerinin saldırılarına tepki gösteren Rihalı kadınlar, 2014 yılında DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıların yeniden yaşatılmak istendiğine dikkat çekti. 

 

‘Kobanê’de zafer kadınların oldu’

 

TJA aktivisti Ferda Öncel, saldırılarda kadınların hedef alındığını belirterek, yapılan saldırılara karşı ses çıkaracaklarını söyledi. Ferda Öncel, “Daha önce Kobanê sürecinde bizler bunları yaşadık. Kobanê’de zafer kadınların oldu. Kadınlar olarak her zaman barış içinde yaşamı esas alıyoruz. Zafer yine kadınların olacaktır. Riha’da bulunan tüm kadınları direnişe destek vermeye çağırıyorum” diye kaydetti. 

 

‘Katliama sessiz kalmayın’

 

Kobanê sürecinde binlerce kişinin katledildiğini hatırlatan Curnêreş Belediye Meclis üyesi Hatice Göktepe, şöyle konuştu: “O süreçte de kadınlar başta olmak üzere orada bulunan halk yerinden edildi. Soykırım yaşandı. O sürecin devamını şimdi yapmak istiyorlar. Bizler, nasıl ki Filistin’de yaşanan savaşa ve katliama karşı duruyorsak, aynı şekilde Rojava’da yaşatılmak istenen katliama sessiz kalmamalıyız. Daha önce biz Kürtler olarak çok farklı katliamlardan geçtik. Ancak şu an karşılarında eskisi gibi bir Kürt halkı yok. Kürt halkının gücünü tüm dünya gördü. Evrensel güçlere çağrımızdır; katliama sessiz kalmayın. Biz kadınlar olarak her türlü savaşın karşısında durmaya devam edeceğiz.”

 

‘Rojava bir parçamızdır’

 

Savaşlarda kadınların ve çocukların mağdur edildiğine değinen TJA aktivisti Çiğdem Karakeçili, “Tekrardan Rojava’da bir savaşın başlamasını istemiyoruz. Kobanê, Riha sınırında. En güçlü sesin de buradan çıkması gerekiyor. Rojava bir parçamızdır, orada yaşayan halk da bir parçamızdır. Her iki yerde bulunan Kürt’tür. Bundan kaynaklı Rojava halkının yanında durmalıyız” dedi. 

 

‘10 yıl geçti, aynı fotoğraf’

 

10 yıl önce de aynı manzara ile karşılaştıklarını kaydeden Haliliye Belediye Meclis üyesi Rojda İstek, “Aradan 10 yıl geçmesine rağmen hala aynı fotoğraflar ve aynı görüntüler ile karşı karşıyayız. Savaşta en çok mağdur olan, zarar gören kesim kadınlar ve çocuklardır. Değil Rojava’da, dünyanın herhangi bir yerinde savaşların olmaması gerektiğini istiyoruz. Savaşa dur demek için Kürt halkı olarak her zaman dayanışma içerisinde olacağız. Savaşsız bir dünya istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

 ‘Zihniyet aynı zihniyettir’

 

TJA aktivisti Edle Fidan, Rojava’da tırmandırılmaya çalışılan savaşa karşı olduklarının altını çizerek şunları söyledi: “2014 yılında yaşananların tekrardan yaşanmasını istemiyoruz. Adı HTŞ veya başka bir şey olsun; bu güçlerin aynı zihniyette olduğunu biliyoruz. Sivil halka, özelde de kadınlara saldırdıklarını görüyoruz. Rojava halkının tekrardan yerinden edilmesine izin vermeyeceğiz. Dayanışma ile mücadelemizi büyüteceğiz.”