‘Adaletsizğe karşı çıkmak herkesin sorumluluğu’

  • 18:55 7 Aralık 2024
  • Güncel
İZMİR - Alevi örgütleri kayyım atamalarına karşı başlattıkları oturma eyleminin ikinci haftasında kayyımların geri çekilmesi çağrısında bulunularak adaletsizliğe karşı çıkmanın herkesin sorumluluğu olduğu vurgulandı. 
 
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi, İzmir Dersim Dernekleri, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) İzmir bileşenleri, Kürdistan'da atanan kayyımları protesto etmek amacıyla Karşıyaka İskele karşısında yaptıkları oturma eyleminin ikincisini gerçekleştirdi. "Kayyım halk iradesine demokrasiye özgürlüklere darbedir, darbelere kayyımlara hayır" pankartı taşınan eylemde sık sık, "Kayyım darbedir darbeye hayır", "Susma haykır darbeye hayır" sloganları atıldı. Eyleme Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili İbrahim Akın ile birçok sivil toplum örgütü katıldığı eylemde basın metnini İzmir-Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği Eşbaşkanı Medine Dünya okudu.
 
'Kayyım atamaları sıradanlaştı'
 
Kayyımların Kürtlerin ve Alevilerin siyasi tercihlerine ipotek koymanın artık yasal dayanağı olan sıradan bir uygulamaya dönüştüğünü dile getiren Medine Dünya, "AKP İktidarının öncesinden başlayan bu hak gaspı; başta Kürtler olmak üzere ötekileştirilen tüm halkların, Alevilerin, sosyalistlerin, kadınların, işçilerin, emekçilerin, geniş birlikteliğinin önüne geçmek için metazori olarak uygulanmakta ve bu uğurda anayasa dahi çiğnenmektedir. Özellikle darbe girişimi sonrası 2016 yılında Batman Belediyesine kayyım atanması ile başlayan halk iradesini devlet eliyle gasp etme girişimi, aradan geçen 9 yıllık süreçte artarak, pervasızca devam etmektedir" dedi.
 
'Demokrasi büyüdükçe bastırılmak istendi'
 
Demokratik değerlerin çeşitli darbelerle sürekli baltalandığını ve adalet, özgürlük, eşitlik taleplerinin ise sürekli bastırıldığını belirten Medine Dünya "Bu baskı ortamından adına siyasal islam denilen ideolojinin savunucuları palazlanarak çıkmış ve görece var olan demokratik ortamdan faydalanarak devlet içinde konumlanmışlardır. 2002 yılından itibaren fiili olarak bu ülkeyi yöneten bu siyasal iktidar, yasama, yürütme ve yargı dengesini, kendi menfaatlerine kullanacak şekilde organize etmiş, karşısında oluşacak güçlü bir muhalefet cephesinin oluşmasını engellemiştir. Yetkileri tek elde toplamak adına anayasa değişikliği dahil var olan tüm uygulamalara başvurmuştur. Başta Kürt halkı olmak üzere ötekileştirilen tüm halklar, sosyalistler, kadınlar, işçiler ve köylülerin büyük mücadele ve emekleri ile oluşturulan birleşik demokratik muhalefetin önü de baraj sistemi ile, yasaklamalar ve parti kapatılmalarla kesmeye çalıştılar. Barış demokrasi ve özgürlük mücadelesi halkta kabul gördükçe, ortak mücadele zemini büyüdükçe, alternatif yerel yönetimler halkla birlikte kendi kentlerini yönettikçe önceki uygulamalara rahmet okuturcasına arkadan dolanıp halk iradesini gasp etmişlerdir" ifadelerini kullandı.
 
'İnkar ve imha ile Kürt sorunu çözülemez''
 
Kayyım uygulamasının halklar açısından kabul edilemeyeceğini ifade eden Medine Dünya, "Halklarımız kayyum zihniyetinin demokratik haklarına, özgürlüklerine, tarihine, kültürüne ve doğasına yönelen saldırılar olarak  gördü ve bu politikalara geçit vermedi. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yok saymayla, inkar ve imha ile güvenlikçi politikalar ile Kürt sorunu çözülmedi. Biz artık Kürt sorununun demokratik bir zeminde çözümünü istiyoruz" diye kaydetti.
 
'Ses çıkarma çağrısı'
 
Temsiliyette eşitlik ve halk iradesine saygı duyulması gerektiğini ifade eden Medine Dünya, iktidara zaman geçirmeden kayyımları geri çekme çağrısında bulundu. Medine Dünya, "Halk iradesini tanıyın. Halkın seçme ve seçilme hakkına saygı göstererek, halkın seçtiği belediye başkanlarını engellemeyin. Hakları olan belediyelerdeki çalışmalarına bir an önce başlatın. Bir de buradan demokrasi güçlerine, işçilere, emekçilere kadınlara, ötekileştirilen tüm kesimlere sesleniyoruz; sessiz kalırsak etrafımıza örülen duvarlar kalınlaşır. Sessiz kalırsak toplumsal hapishaneler bizim için büyür. Karşı koymak yurttaş olarak en doğal hakkımız. Geleceğimizin ipotek altına alınmasına, karanlıkların büyütülmesine izin vermeyelim" dedi.
 
Kayyım sadece bir partinin sorunu değil
 
Ardından söz verilen DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, kayyımın sadece bir partinin sorunu olmadığının ve her yere atanabilir durumda olduğunun altını çizerek adalet konusunda herkesin sorumluluğunun olduğunun altını çizdi. 
 
Ardından oturma eylemine geçildi. Oturma eylemi ise sloganlarla sona erdi.