HABER MERKEZİ – “Jin Jiyan Azadî” isyanın yıl dönümüne ilişkin yazılı açıklama yapan TAJÊ, tüm dünya kadınlarını, yalnızca savaşın ve öldürmenin hakim olduğu erkek dünyasına karşı, Jin Jiyan Azadî felsefesiyle ayağa kalkmaya çağırdı. 

 

Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ), “Jin Jiyan Azadî” isyanın ikinci yıl dönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Jina Emînî ve Şiler Rasûlî şahsında tüm katledilen kadınlar anılarak, kadınların erkek devlet sistemine ve onun baskıcı anlayışına karşı çıktığı ve özgürlüğü kazanma mücadelesinin bedelini ağır ve onurlu bir şekilde ödediği belirtildi.  

 

‘Erkek devlet sistemi yaşamın düşmanıdır’

 

Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından İran’da binlerce kişinin “Jin Jiyan Azadî” sloganı etrafından toplanarak alanlara akın ettiği anımsatılan açıklamada, İran hükümetinin bu isyanı işkence, tutuklama, idam yoluyla bastırmaya çalıştığına vurgu yapıldı. Açıklamada, “Ulus devlet sistemi yüz yıldır erkek egemen akıl ve kibriyle, iktidarını korumak adına kadınlara ve topluma karşı çok kirli bir savaş yürütüyor. Kadın ve toplum için erkek-devlet sistemi en tehlikeli silahtır. Erkek-devlet sistemi temelde kadının, toplumun ve yaşamın düşmanıdır. Bu düşmanlık üzerinde varlığını sürdürüyor. İçinde bulunduğumuz yüzyılda bu düşmanlık en tehlikeli boyuta ulaşmış ve artık tüm insanlığı tehdit eden bir hal almıştır. Çünkü kadınlar hayatın her alanında öldürülme tehlikesiyle karşı karşıyadır. İran rejiminin kadınlara dayattığı bu zihniyetin sonucu olarak Emînî ve binlerce kadın hedef alınarak katledildi” ifadelerine yer verildi.  

 

‘Önder Apo’nun felsefesi olmasaydı direniş gelişmezdi’

 

İsyanın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen İran hükümetinin kadınların, toplumun taleplerini dinlemek yerine binlerce insanı tutukladığını, idam ettiğini ve katlettiğine işaret edilen açıklamada, “Kadınların ve insanların idam edilmesi, insani değerlere karşı işlenmiş en ağır suçtur. Pêşxan, Şerife ve onlar gibi onlarca kadın idam tehdidiyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Buna karşı biz kadınların ortak ve radikal bir mücadele yürütmesi ve bu zulme son vermesi gerekiyor.  Êzidî kadınlar olarak Önder Apo’nun düşünce ve felsefesiyle Ferman sonrasında tanıştık. Özgürlüğümüzü onun felsefesinde bulduk. Doğu Kürdistan ve tüm İran kadınları özgürlüğünü bu felsefede buldu. İran ve Doğu Kürdistanlı kadınlar Jin Jiyan Azadî felsefesi etrafında kadına yönelik baskı ve katliamlara isyan ettiği son iki yıl içinde çok ağır bedeller ödedi. Önder Apo’nun geliştirdiği paradigma, kadın ve toplumu soykırım ve kölelikten kurtarmanın özgürleştirmenin yoludur. Önder Apo’nun düşünceleri ve felsefesi olmasaydı dünyada kadın direnişi bu denli gelişmezdi. Kadınların toplumun ve yaşamın öncüsü olması nedeniyle, Jina Emînî İran’da ‘ahlak’ polisleri tarafından din adı altında katledildiğinde, kadınlar öncülüğünde bir isyan gelişmiş ve tüm dünyaya yayılmıştı” sözleri kullanıldı. 

 

‘Kadınlar aynı zihniyetle öldürülüyor’

 

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki kadın cinayetleri sistematik hale geldi. Kürdistan’dan Orta Doğu’ya ve dünyaya kadar kadınlar aynı zihniyetle öldürülüyor, katlediliyor. Çünkü dünyanın her yerinde kadınları öldüren zihniyet aynı zihniyettir. Jîna Emînî’yi öldüren zihniyet, Êzidî toplumuna ferman’ı yaşatan zihniyetle aynıydı. Savaşlarda en çok kadın ve çocuklar öldürülüyor, kaçırılıyor ve satılıyor. Çünkü amaç kadını ve toplumu yok etmek, toplumun ve kadının iradesini teslim almaktır. Kadınlar erkek-devlet sistemine, işgal ve soykırım politikalarına karşı, varoluş ve insani değerlerin korunması mücadelesi yürütüyor. Varlığın ve özgür iradenin korunması, radikal bir mücadele ve ortak ruhla kazanılacaktır. Kadın cinayetlerini meşru ve hak gören zihniyete karşı güçlü ve örgütlü bir mücadeleye ihtiyaç vardır.

 

Jin Jiyan Azadî felsefesiyle fermanın intikamını aldık 

 

Tüm dünya kadınlarını, yalnızca savaşın ve öldürmenin olduğu erkek-devlet sistemine karşı, Jin Jiyan Azadî felsefesiyle ayağa kalkmaya, Jîna Emînî’nin ve onun gibi binlerce kadının öldürülmesini mücadele ve direniş gerekçesi yapmaya çağırıyoruz. Êzidî kadınlar olarak kendimizi kadınların ortak mücadelesinin öncüleri ve en kararlı destekçileri olarak görüyoruz. Jin Jiyan Azadî felsefesiyle kendimizi örgütledik ve Ferman’ın intikamını aldık. Bu düşünce ve inançla, başta Doğu Kürdistan ve İran’da yaşayan tüm etnik ve dinsel kimlikteki kadınlar olmak üzere tüm dünya kadınlarını, birliklerini güçlendirmeye ve mücadelelerini yükseltmeye çağırıyoruz. Êzidî kadınlar olarak ‘Jin Jiyan Azadî’ kadın devrimi felsefesiyle adaletsizliğe, soykırıma, zulme sonuna kadar karşı duracağımızı belirtiyoruz. Bu duygularla Jîna Emînî şahsında kadın devriminin tüm şehitlerini bir kez daha saygı ve sevgiyle anıyor, mücadelelerini yükseltme sözümüzü yineliyoruz.”