Pexşan Ezîzî: ‘Jin Jiyan Azadî’ felsefesi ölüm değil yaşam felsefesidir

  • 10:49 16 Eylül 2024
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ- İdam cezaevi verilen Pexşan Ezîzî isyanın ikinci yıl dönümünde ele aldığı mektupta, “Jin, Jiyan, Azadî felsefesi bir ölüm değil, yaşam felsefesidir. Jineolojînin hayata geçirildiği bilimsel bir devrimdir. Halkın etrafında toplandığı ve sahiplendiği bu felsefenin saptırılmasına asla izin vermemek gerekir” dedi.
 
İran’da hakkında idam cezaevi verilen Gazeteci Pexşan Ezîzî, bulunduğu Evin Cezaevi’nde, “Jin Jiyan Azadî”nin ikinci yıl dönümüne ilişkin mektup kaleme aldı.  Pexşan, bu felsefenin yalnızca bir isyan değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olduğuna vurgu yaptı.
 
Ahlaki- politik mücadele 
 
İsyanda yaşamını yitirenleri anarak, mücadeleyi büyütme sözü veren Pexşan, kadının toplumdaki öncü rolüne dikkat çekerek, erkeğin toplumsal rolünün yeniden tanımlanması gerektiğini belirtti. Kadın ve erkek eşitliği sağlanmadıkça gerçek bir mutluluk ve özgürlüğün yanılsama olacağını vurgulayan Pexşan,  toplumsal cinsiyetçiliğin iktidarın bir aracı haline geldiğine dikkat çekti ve bu cinsiyetçiliğe karşı ahlaki-politik bir mücadelenin şart olduğunu belirtti. 21’inci yüzyılın kadın yüzyılı olacağını söyleyen Pexşan, bu devrimin içeriğini PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kadın bilimi olarak geliştirdiği Jineolojî ile şekilleneceğini ifade etti.
 
Felsefenin etrafından özsavunma geliştirilmeli 
 
Mevcut sistemlerin reforme edilmesinin özgürlüğü sağlamak için yeterli olmayacağını belirten Pexşan, bu sistemin köklü bir şekilde değiştirilmesi gerektiğini savundu.Kadın devriminin bir reform hareketi değil, radikal, teorik ve bilimsel bir eylem olduğunu vurgulayan Pexşan,  kaos ve savaş ortamına rağmen halkların özgürlüğe olan inancının sarsılmadığını ifade etti. Pexşan, kadınların ortak bir akıl ve dil geliştirdiğinde ataerkil zihniyet ve merkezi otoriteye karşı güçlü bir direniş ortaya koyacağını belirterek köklü ve kapsamlı değişikliklerin mümkün olacağını söyledi. Bu değişimin formülü olarak ise ‘Jin, Jiyan, Azadî’yi işaret etti. Pexşan, bu felsefenin etrafında şekillenen öz savunmanın da geliştirilmesi gerektiğini ekledi.
 
‘Jin, Jiyan, Azadî, bir yaşam felsefesidir’
 
Pexşan, kadının yok sayılmasının ideolojik bir yaklaşım olduğunu ve buna karşı güçlü bir ideolojik mücadele verilmesi gerektiğini savundu. Cinsiyetçilik, bilimcilik, dincilik ve milliyetçilik üzerinden kadının ve toplumun hedef alındığını belirterek bu kavramların eleştirisinin yapılmadığı sürece kadının doğasının ve kimliğinin tam anlamıyla anlaşılamayacağını dile getiren Pexşan, kadınların verdikleri mücadeleyle ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesinde gerçek yaşamın ancak bu kavramların güçlü bir eleştirisiyle kurulabileceğini dile getirdi. 
 
Pexşan, mektubunu şu sözlerle sonlandırdı: “Jin, Jiyan, Azadî felsefesi bir ölüm değil, yaşam felsefesidir. Jineolojînin hayata geçirildiği bilimsel bir devrimdir. Halkın etrafında toplandığı ve sahiplendiği bu felsefenin saptırılmasına asla izin vermemek gerekir. ‘Jin, Jiyan, Azadî’, devrim şehitlerimizin kanının yerde kalmaması için demokratik aileyi oluşturan, kültürünü koruyan ve devrimci bilince sahip bir toplumu geliştirmemiz gereken bir yoldur.”