Yenişehir Belediyesi’nden 'madde bağımlılığı' semineri

  • 19:41 8 Ağustos 2024
  • Güncel
 
AMED-Yenişehir Belediyesi, “Madde bağımlılığına karşı bilinçlendirme ve farkındalık” semineri gerçekleştirdi. Seminerde madde bağımlılığın yarattığı etkiler ve sonlandırılması için nasıl bir yol izlenmesine ilişkinin sunumlar gerçekleştirildi. 
 
Yenişehir Belediyesi, Sezai Karakoç Kongre Merkezinde “Madde bağımlılığına karşı bilinçlendirme ve farkındalık” semineri gerçekleştirdi. Seminere belediye eşbaşkanları, gençler ve çok sayıda yurttaş katıldı. Seminerde Psikolog Özge Aycan ve Uğur Çağan konuşmacı olarak yer aldı. 
 
Belediye eşbaşkanı Safiye Akdağ seminerde ilk olarak madde bağımlılığına karşı çalışmalarının devam edeceğini ifade etti.
 
‘12-18 yaş arasında gözlenmekte’
 
Ardından söz alan psikolog Özge Aycan, madde bağımlılığını kullanılan madde sonucunda oluşan olumsuz etki olarak tanımlanabileceğini dile getirdi. Özge,  “Madde bağımlılığı devam ettikçe kişi olumsuz sıkıntılar yaşamakta. Madde bağımlılığı beyin hasarıdır tedavi edilmeli. Fiziksel ve psikolojik bağımlılık olmak üzere 2 çeşit var. Fiziksel bağımlılık maddenin varlığına karşı fiziksel ihtiyaçtır. Psikolojik bağımlılık ise kişinin maddeye almadığında onsuz yaşamayacağına inanma halidir ve maddeyi alamadığında psikolojik belirti çıkmakta. Maddeye başlamaya nedenler yapılan araştırmalara göre merak, arkadaş etkisi, özenti, sorunlara çözüm arama, eğlence kaynağı olarak görmedir. Çocuk ve ergenlerde sık olarak 12-18 yaş arası gözlenmekte. Aile içi iletişim, sosyal çevre bu yaş açısından çok önemli. Çocuk ve ergenlerin bağımlı olma nedenleri de merak duygusu, stresi azaltma isteği, arkadaş baskısıdır. Bağımlılık belirtileri normal hayatın içerisinde gerçekleşen değişiklilerdir, kişinin uyumaması, halüsinasyon görmesi, okul başarısında ani düşüşler, daha önce yapmadığı davranışlarda bulunma, ani öfkelenme bağımlılık belirtilerdir. Ama bu belirtilerin altında yatan nedenlerin araştırılması gerekiyor bu belirtileri gösteren herkes madde bağımlısı değildir” dedi.
 
Sağlıklı iletişimin madde bağımlılığına etkisi
 
“Aile içi doğru içi iletişim bu süreçte çok önemli” diyen Özge, ebeveynlerin çocukları dinlemeden ona vereceği öğütleri söylemesi ebeveyn ve çocuk arasında mesafeye neden olduğunu belirtti. Özge, “Madde bağımlılığının engellenmesi için sağlıklı bir iletişim içinde olunması gerekiyor. Ülkemizde bilenen maddeler alkol, sigara, uçucu maddeler gibi başlıca maddeler. Her maddenin kendi özgür belirtiler var. Esrar kullananlara şizofreni riski kullanmayana göre 7 kat daha fazla, akciğer kanser oranı daha yüksek. Kokainin tek kullanımı bağımlılık için yeterli AIDS, HEPATİT gibi hastalıkların yayılmasında önemli bir faktör ve koma riskini arttırmakta. Uçucu maddelerde kişinin beynine zarar verir bireyin öğrenme yetkisini bozar, ani ölüme neden olur. Ectazy kişide yüksek tansiyon, böbrek hasarı, kalp ritim bozukluğuna, karaciğer yetmezliğine neden olmakta. LSD ise intihar riskini arttır, halüsinasyon görülmesine neden olur. İçten huzuru bulmak dışsal unsurlardan bağımsızdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
 
Konuşmanın ardından madde bağımlılığının kişide yarattığı etkilere dair sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. 
 
 AMATEM’e, HEVRA Merkezine yönlendirilmeli 
 
Devamında psikolog Uğur Çağan söz alarak, madde bağımlılığın önünde ebeveynlerin kuracağı iletişimin en önemli etkenlerden bir olduğunu ifade etti. Uğur, “Suçlama ve yargılamaktan kaçınılmalı. Duygusal ve ahlaki konuşma çözüme yaramaz gerçekçi ve sabırlı olmak gerekiyor. AMATEM’e, HEVRA Merkezine yani profesyonel yerlere kişiler yönlendirilmeli” dedi. 
 
Seminer soru-cevap ile sona erdi.