‘Kürt sorunu küresel bir soruna dönüşmüş durumda’ 2024-12-18 19:25:06   DîLOK - "Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü" etkinlikleri kapsamında KESK Dîlok Şube'sinde düzenlenen STK'larla buluşma etkinliğinde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, tecrit ve kayyımların Türkiye’de rejim haline geldiğini belirterek, “Bu durum artık Kürdistan’la sınırlı değil, tüm Türkiye'de uygulanıyor” dedi.   Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası kapsamında dün startı verilen Amed’den Ankara’ya gerçekleştirilen “Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü" ikinci gününde Dîlok’da bir dizi etkinlikle devam ediyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar'ın yer aldığı yürüyüşçülerin bir bölümü, Yeşilsu Parkı'nda yapılan açıklama ve yürüyüşün ardından Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Dîlok Şube'sinde, bir bölümü ise Şahinbey ve Şehitkamil ilçesindeki halk buluşmalarına katıldı. İlk buluşmanın gerçekleştiği KESK Dîlok Şube'sinde kentin sivil toplum örgütleri ve çok sayıda kişi katıldı.    ‘Ortadoğu savaş sahasına dönüşmüş durumda’   Burada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Ortadoğu'da yaşanan gelişmelere değinerek, "Aydınların Kürt sorunu için yapmış oldukları açıklamalara bizlerde Kürdistan’dan Ankara’ya kadar ses olmak istedik. Ya yeni yüz yıl toplumlar kesimlerin yüzyılı olacak ya da baskının derinleştiği erkek egemenliğinin olduğu bir yüzyıl olacak. Bunda verdiğimiz mücadele gösterecek. Bugün Ortadoğu’da yaşanan savaşların birisi güvenlik birisi ekonomi politikaları sonucunda var. Ortadoğu’da yaşanan savaşın kendisi bir anlamda yeni yönetim modelinin ne olacağını enerji koridorlarının kimlerin elinde olacağı bir savaş sahasına dönüşmüş durumda” dedi.   ‘Kürt sorunu toplumsal bir sorundur’   Dört parça Kürdistan’da yaşanan baskınların temelinin Türkiye’den inşa edildiğini söyleyen Çiğdem Kılıçgün Uçar, “1 ve 2’nci dünya savaşı sonrasında uygulanan devlet aklı şuan Rojava’da test ediliyor. Test haline getirilmeye çalışılan Rojava'da ki mücadeleye dikkat çekmek istiyoruz. Kürt sorunun çözümü devlet aklının kendisine ve siyasi partilere bırakılamayacak, bir küresel meseleye dönüşmüştür. Sayın Öcalan'ın üzerinde derinleşen tecritten azade değildir. Kürt meselesinin kürsülerde tartışılarak çözülemeyecek bir mesele olmadığını göstermeye çalışıyoruz. 2013-2015 yılında yürütülen çözüm sürecinin hiç yokmuş gibi davranmasına ve  Cumhur itifakının dile getirdiği bir mesele olmadığını göstermeye çalışıyoruz. Türkiye’deki siyasi partiler, AKP’si, CHP’si vs. Kürt sorununu kendi tekellerine almaya çalışıyor. Ancak biz şunu diyoruz Kürt sorunu bir partinin tekeline alınamayacak kadar toplumsal bir sorundur” diye ekledi.   Yürüyüşün amacı   “Rojava çetelere bırakılamayacak kadar değerli ve önemlidir” diyen Çiğdem Kılıçgün Uçar, devamında şunları kaydetti: “1925’te Şark ıslahat planıyla nasıl ki Buradaki Kürtler yerinden edildiyse bugün aynı şeyi çetelerin eliyle Rojava’da yaşatılmak isteniyor. Aynı zamanda Tecrit ve kayyım bir rejim haline geldi. Bu durum artık Kürdistan’la sınırlı değil, tüm Türkiye'de uygulanıyor. Kürt sorununun çözümü noktasında öneri almak için halkla buluşmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Yüzyılı inşa ederken Kürt halkının talepleri esas alınmalıdır. İmzacısı olduğu tüm sözleşmelere göre Sayın Öcalan'ın sayın özgür olması gerekiyor. Sayın Öcalan etkin bir aktördür. Kürt sorunun demokratik çözümü ve Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için bu yürüyüşü başlattık.”   ‘Böylesi önemli bir konu bütçe görüşmelerinin sonrasına sıkıştırılıyor’   Adalet Bakanı'nın bugün İmralı Cezaevi ile ilgili görüşmesine yönelik yaptığı açıklamayı hatırlatan Döne Gever, "Böylesi önemli bir görüşmeyi bütçe görüşmelerinin sonrasına sıkıştırma durumu olduğu görüyoruz. Yeni bir süreç işletilebilinir olduğunu görüyoruz. Kürt sorunun demokratik çözümü olmadan, emekçilerin de demokratik bir şekilde emeğinin karşılığını alamayacağını biliyoruz” dedi.   Buluşma daha sonra basına kapalı devam etti.