Rosa Kadın Derneği’nden barış çağrısı 2024-12-16 19:41:10   AMED - Rosa Kadın Derneği, Türkiye ve ona bağlı SMO’nun Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı barış çağrısı yaparak, Kürt sorunun çözümü için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın muhatap alınması gerektiği mesajını verdi.    Rosa Kadın Derneği, Türkiye ve ona bağlı Suriye Millî Ordusu'nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı barış çağrısı yaptı. Amed'in Sûr ilçesinde bulunan İskender Paşa Konağı’nda yapılan açıklamaya Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Kadın Komisyon, İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Kadın Komisyonu, Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi, Tevgera Jınên Azad (TJA), Dayanışmanın Kadın Hali Derneği (DAKAH-DER) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Bileşenleri katıldı.    ‘İnsanlık suçu işlenmeye devam ediliyor’   Orta Doğu’da  iktidarların hiyerarşilerini güçlendirmek uğruna cinsiyetçilik, dincilik ve milliyetçilik ideolojilerine sarıldığını söyleyen Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, “Kültürel soykırım, kadın kırımı ve ekokırım savaşları sürdürülürken bizlerin talebi ve mücadelesi dün olduğu gibi bugün de nettir. Mutlak özgürlük için direnmeye devam ediyoruz, edeceğiz. Kadınlar öncülüğünde yürüttüğümüz mücadele; kadınlar, halklar, inançlar, gençler ve tüm diğer kesimlere uygulanan tecridin kırılması ve toplumsal özgürlüğün inşa edilmesi mücadelesidir. Kapitalist modernitenin devrevi olarak yarattığı, şiddeti bir sermaye olarak örgütlediği, ulus devlet rejimleriyle yürütülen savaşlar, yeni krizler yaratarak halklara ve kadınlara karşı insanlık suçu işlemeye devam etmektedir” denildi.     ‘Toplumsal sorunlar ayyuka çıkmakta’   7 Ekim 2023’ten beri Filistin’de devam eden soykırım, 2011 yılından beri Suriye’de devam eden iç savaş, yine Ukrayna’da süre gelen savaşların tümü en çok halklara zarar verdiğini dile getiren Suzan İşbilen, “Yaşanan savaşlar karşısında çözümün demokratik ulus olduğuna inanmakta ve bunun mücadelesini politik olarak vermekteyiz. Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez tespiti, demokratik ulusun özgür kadın kimliğinin inşasını esas alan, kadınlar için demokratik ve eşit bir yaşam kurulmasını asıl mücadele gerekçesi olarak gören yegâne yaklaşımdır. Bu anlamda Kürt kadınlar olarak verdiğimiz mücadele ve kurduğumuz ittifaklar, çözümü örgütleyen en önemli pratiklerdendir. Bitmeyen, sürekli büyüyen, toplumsallaşan direniş gücümüz; özgür eş yaşam, eşbaşkanlık, özgün özerk örgütlenme gibi kazanımlar yaratmıştır. Bitmeyen savaşlar ve muğlak bırakılan statüler bugüne kadar kalıcı bir çözüm açığa çıkarmamış, sürekli buhran hali kader olarak kabullendirilmeye çalışılmıştır. Ülkemizde de son yıllarda Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikaları elbette yıllardır yürütülen savaşlardan bağımsız değildir. Sürekli ve sistematik biçimde yeniden üretilen şiddet; cinsiyet, ekoloji, ekonomi gibi birçok alanda toplumsal sorunları ayyuka çıkarmaktadır” sözlerini kullandı.     ‘Sayın Öcalan’ın beyanını önemli buluyoruz’   Rojava’daki tüm kazanımları enternasyonal kadın kazanımları korumak tüm kadın özgürlük mücadelelerinin tarihsel sorumluluğu olduğunu ifade eden Suzan İşbilen şöyle ekledi: “Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın ‘koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.’ Beyanını önemli buluyoruz. iktidarı hem iç hukuğu hem de uluslararası hukuğu uygulamaya çağırıyor, onurlu barışın ve özgürlüğün tesisi açısından sorumluluk almaya davet ediyoruz. Her birimiz farklı etnik kimlikleri taşısak da farklı coğrafyalarda yaşasak da kadınlar olarak patriyarkanın yarattığı bu cinsiyetçi, ırkçı, dinci, pozitivist sistemin içindeyiz. Sadece bu gerçekliğe dair farkındalığımız bile hepimizi yıllardır ortak bir mücadele zemininde buluşturdu. Patriyarka ve kapitalizmin bu sömürü sistemine dair ortaklığı karşısında kadınlar olarak örgütlediğimiz sistematik ve istikrarlı başkaldırı, ‘kadın devriminin’ hikayesini yaratmış ve kadınların barışın tesisinde temel aktör olduğu gerçeğini de ortaya koymuştur. Bugün, yıllardır ortak mücadele yürüttüğümüz bütün kadın yoldaşlarımızı ve ittifaklarımızı, daha önceden de olduğu gibi Kürt kadınların onurlu barışa dair yükselttiği sese güç vermeye çağırıyoruz.    Özgürlük çağrısı    Onurlu barışın tesisi için aynı amaçla birlikte mücadele ettiğimiz sivil toplumun tamamını üçüncü güç olarak bu süreci sahiplenmeye, kendi misyonuna dair farkındalıkla barış talebini güçlendirmeye davet ediyoruz. 16 Ocak’ta başlayan Özgürlük ve Çözüm Yürüyüşü’nü önemli buluyor, 15 Aralık ‘ta İstanbul’da sanatçı ve aydınların yaptıkları çağrıyı bugün buradan yükselttiğimiz sesle yineliyoruz. Ortadoğu’da ve ülkemizde barışın her zamankinden daha fazla yaşamsal ve ivedi bir ihtiyaç olduğunu ifade etmek için kadınlar olarak sesimizi yükseltiyoruz. Özellikle kadın, çocuk ve tüm ötekiler için sözümüzle onurlu barış ve özgürlük çağrımıza tüm kadınları davet ediyoruz.”   Açıklama atılan “Jın jiyan azadî” sloganıyla son buldu.