İHD ve TİHV’den ‘Kadınlar barışı konuşuyor’ adlı etkinlik 2024-12-15 16:10:31     İSTANBUL  - İnsan hakları haftası kapsamında, İHD ve TİHV öncülüğünde gerçekleştirilen  “Kadınlar barışı konuşuyor” başlıklı etkinlikte, “Hayatımızın tam orta yerine düşen bu savaş ihlallerini ortadan kaldırabilmek ve barış ortamına dönüştürmek için mücadelemiz sürecek” mesajı verildi.   İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı( TİHV), öncülüğünde insan hakları haftası kapsamında, “Kadınlar barışı konuşuyor” şiarıyla etkinlik düzenledi. İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan İHD İstanbul Şubesi Emil Galip Sandalcı Toplantı Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe, İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi, Kadınların Kurtuluşu, Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) ve çok sayıda kadın katılım sağladı. Etkinliğin gerçekleştirildiği salona, “Kadınlar barışı konuşuyor” pankartı asıldı.   Burada ilk olarak söz alan İHD İstanbul Şubesi Sekreteri Oya Ersoy,  MHP Lideri’nin mecliste sarf ettiği sözlere dikkat çekerek, “Türkiye’de  yıllardır insan hakları savunucuları başta olmak üzere Kürt halkının bedel ödeyerek bulandığı barış sözünü, Kürt sorunu da çözüm diyerek bir süreç başladığını iddia ettiler. Arkasından Suriye'de yaşanan gelişmeler, Orta Doğu'da tam bir aslında tam tersi barışın değil, halkların aleyhine, savaşın neredeyse her yere yayıldığı bir sürecin içerisine girdik. Ve biz insan hakları savunucuları, yıllardır barış diyenler olarak, barışın gerçek sahipleri olarak kendi sözümüzün özellikle savaşta en fazla zarar gören kadınların sözünün bu konuda duyulması gerektiğini düşünerek, İnsan Hakları Haftası kapsamında kadınlar barışı konuşuyor diyerek böyle bir etkinlik düzenledik ve sizleri davet ettik” şeklinde belirtti.     ‘Savaş hayatlarımızı derinden etkiliyor’   Devamında söz alan TİHV İstanbul temsilcisi Ümit Efe “Barış bir insan hakları sorunudur” diyerek sözlerine başladı. Savaşların başta kadınların ve çocukların, hayatlarını derinden etkilediğini ifade eden Ümit Efe, savaşın aynı zaman da ülkelerin, şehirlerin, evlerin ve geleceği ortadan kaldırdığını vurguladı. Ümit Efe, “Sadece silah ve çatışma değil, aynı zamanda kuraklık, derin yoksulluk, yoksunluk, ötekileştirme ve nefret dilleri de savaşın özneleri olarak ve şiddet dili. Ve şiddetin kendisi savaşın özneleri olarak hepimizi belirleyen bir gerçekliktir, bir aktördür. Şiddetin olduğu yerde barışı, savaşları oluşturan öznelerin sadece çatışmalar ortamları olmadığını söylerken aynı zamanda çatışmaların da halkların haklarını, en önemli haklar kategorisi de var. Bu halkların halklarının ne kadar etkilediğini biliyoruz ve biz aslında ülkemizin yanı başında ve birlikte yaşadığımız Kürt sorununda yıllardır hak ve özgürlüklerin nasıl kısıtlandığını ve dünyada yaşanan savaşlardan dünya halklarının nasıl etkilendiğini, milyonlarca göçmenin sınırlar arasında nasıl telef edildiğini ve buna karşı geliştirilen ırkçılık ve ayrımcılık dilinin ve nefret dilinin ne kadar hakim olduğunu biliyoruz” dedi.   ‘Savaşa karşı nasıl bir tutum almamız gerekiyor’   Yaşanan savaşların insanlara yönelik yaşam hakkı ihlali olduğuna dikkat çeken Ümit Efe, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Şimdi biz kadınlar diyoruz ki; hayatımızın tam orta yerine düşen bu ihlalleri ortadan kaldırabilmek için, yaşadığımız gerçekliği barış ortamına dönüştürebilmek için beyaz başörtülerimiz ve umutlarımızla barış hakkını hep savunduk.  Bugün de kadınlar olarak yaşanan savaş ortamlarını konuşmak, bu politik süreçte insan hakları ortamında nasıl bir tutum almamız gerektiğini konuşma ihtiyacı duyduk. Ve inanıyorum ki bu ihtiyacı belirleyen şey olağanüstü bir emek ve azimle yıllardır sürdürdüğümüz çabadır. Bu çabayı kutluyorum ve geleceğin dinamiklerinin bu çabada olduğunu biliyorum” şeklinde konuştu.   Açıklamanın ardından etkinlik basına kapalı bir şekilde tartışmalarla sürüyor.