Komploya karşı tarihi direniş (6) 2024-10-01 09:01:02   ‘Ateşten çember’ etrafında yapılan kampanyalar    Dilan Babat    HABER MERKEZİ- PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük komplo ve ağırlaştırılmış tecride karşı dünyanın dört bir yanında PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğü için kampanyalar sürüyor. Ateşten çemberin direnişini devralanlar, bugün bir kez daha komplonun karanlığını yırtma hedefinde.    PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük 9 Ekim komplosunun ardından Türkiye’ye getirilmesi Kurdistan, Türkiye ve dünyanın dört bir yanında eylemler gerçekleştirildi. PKK Lideri’nin özellikle 2011 ve 2019 yılları arasında avukat ve aile görüşmelerinin yapılmaması noktasında, insan hakları örgütleri ve Kürt hareketi tarafından eleştirilerek, iktidara bir an önce adım atması çağrısında bulunmaya devam ediliyor.    Dosyamızın bu bölümünde komployla beraber tecridin günden güne derinleşmesine karşı başlatılan kampanyaları derledik.    Free Öcalan kampanyası    PKK Lideri’nin serbest bırakılması için özellikle Avrupa’da, “Free Öcalan (Öcalan’a Özgürlük)” kampanyası başlatıldı. Kampanya kapsamında, Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununa barışçıl bir çözüm bulunması adına önemli bir aktör olduğu belirtildi. Kampanya kapsamında sadece Abdullah Öcalan’a dönük değil, tutsaklara yönelik tecride de dikkat çekildi.    3 milyona yakın imza toplandı    Free Öcalan kampanyasının ardından Avrupa ve Türkiye’de geniş çaplı imza kampanyaları düzenlendi.  Özellikle Kürt diasporası ve destekçileri,  Avrupa Parlamentosu’na (AP) ve Birleşmiş Milletler’e (BM), bu kampanyalara destek verilmesi çağrısında bulundu. Abdullah Öcalan için 3 milyon imza toplanırken, bu imzalar, uluslararası kurumlara gönderildi.     İmralı’ya gitme başvuruları    Kampanyayı daha fazla genişleten Kürtler ve dostları, halk toplantıları ve yürüyüşler gerçekleştirdi.  Farkındalık çalışmalarına da yer verilirken, uluslararası hukuki destek kampanyaları da başladı. Avrupa ve Orta Doğu’da Abdullah Öcalan’ın insan hakları ihlallerine maruz kaldığını savunan uluslararası hukukçular ve insan hakları örgütleri, PKK Lideri’ne destek vermek amacıyla çeşitli hukuki girişimlerde bulundu. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan 756 avukat İmralı’ya gitmek için başvururken, 22 ülkeden 350 avukat da bu kampanyaya katıldı. Avukatlar ile sınırlı kalmayan bu başvuruya Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile sivil toplum örgütleri de dahil oldu.    Yaşamı çizgi roman oldu    Başvurulara dönüşler yapılmazken, Avrupa ve Orta Doğu’da Abdullah Öcalan’ın siyasi mücadelesi belgesel halinde yayınlanırken, yaşamı ise çizgi roman haline geldi. Bu kampanyalar ise kamuoyunda geniş yer buldu.     Açlık grevleri…   Abdullah Öcalan’a yönelik komplo, tecritle daha fazla derinleştirilirken, takvimler 7 Kasım 2018’i gösterdiğinde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Colemêrg eski milletvekili Leyla Güven, Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması ve demokratik siyasetin önünün açılması talebiyle süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladığını duyurdu. Leyla Güven’in bu söylemi ardından çok sayıda siyasetçi ve tutsak Leyla Güven’e destek için açlık grevine başladı. Leyla, bir yıl tutsak edildiği Diyarbakır E tipi Cezaevi'nden 25 Ocak tarihinde tahliye olmuştu. Leyla 200 gün devam eden açlık grevinin büyük bir bölümünü Amed’deki evinde sürdürdü.   Açlık grevi eylemine Erbil'de Nasır Yağız adındaki Kürt siyasetçi de Leyla’dan hemen sonra başladı. Nasır’ın eylemi de 187 gün devam etti. Cezaevlerinde sayısı binlerle ifade edilen tutsakların başlattığı grev ile Dilek Öcalan'ın da aralarında bulunduğu onlarca kişinin Strasburg kentinde sürdürdüğü grev 162 gün sürdü. Ölüm orucuna başlayan 15 kişilik birinci grup 27, 15 kişilik ikinci grup ise 17 gün eylem yaptılar.     Açlık grevlerine ve ölüm oruçlarının amacına dair iktidar bir adım atmazken, 17 Mart 2019 tarihinde Tekirdağ Cezaevi'nde tutsak bulunan Zülküf Gezen tecride karşı yaşamına son verdi. Zülküf Gezen’in ardından Erzurum Otlu Cezaevi’nde tutsak bulunan Zehra Sağlam 24 Mart, Mardin Cezaevi’nde tutsak bulunan Medya Çınar, 24 Mart ve son olarak 9 Mart’ta ise Şakran Cezaevi’nde bulunan Yonca Akici tecridin kaldırılması için yaşamına son verdi.    Cezaevinde verilen direniş karşısında, PKK Lideri 22 Mayıs 2019 tarihinde avukatları ile gönderdiği mesajda, “Amacınıza ulaştınız, bu eylemlerden geri dönülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda ne açlık grevlerine, ne ölüm oruçlarına gerek kalmamalıdır” dedi. Açlık grevleri 200’üncü gününde sonlandı.    Uzun yürüyüşler    Abdullah Öcalan’ın açlık grevindeki mesajının ardından yeniden ağırlaştırılmış tecrit altında tutulmayı sürdürürken, PKK Lideri’ne dönük kampanyalar da ivme kazandı.  Yeniden uluslararası alanda imza kampanyaları başlatılırken, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ve AİHM’e dönük baskılar da arttı. Bununla sınırlı kalmayan Kürt halkı ve dostları Avrupa’nın birçok kentinde “Öcalan’a özgürlük” yürüyüşleri gerçekleştirdi. Avrupa ile sınırlı kalmayan bu yürüyüşler, Rojava ve dünyanın dört bir yanına sirayet etti.   Demokratik mücadele yürüyüşü    “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt soruna çözüm” kampanyası yeni bir süreci işaret ederken, bu kampanyanın içerisinde, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri tarafından çeşitli yürüyüşler ve eylemler organize edildi. “Demokratik Mücadele Yürüyüşü” şiarı ile Edirne ve Colemêrg hattından iki koldan yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün amacını sık sık dile getiren milletvekilleri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun derhal çözüme kavuşması çağrısında bulundu.     Barış Anneleri Ankara’da…   Kurdistan’da bir yandan yürüyüşler gerçekleştirilirken bir yandan ise tutsakların karşı karşıya kaldıkları ihlaller ve tecride dair aileler nöbete başladı. Nöbet sürecinde PKK Lideri’nin durumuna dikkat çeken aileler, daha sonra Ankara’ya giderek Adalet Bakanlığı’na yürüdü. Seslerini Kurdistan ve Türkiye’den duyurmaya çalışan aileler, bir an önce Kürt sorununun çözümü için adımlar atılması gerektiği çağrısında bulundu.     Büyük özgürlük yürüyüşü   Tarihler 2023-2024’ü gösterdiğinde ise başlatılan kampanyalar daha fazla yankı buldu. Siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri PKK Lideri’ne yönelik tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun çözümü için “Büyük Özgürlük Yürüyüşü” başlattı. 1 Şubat’ta başlayan yürüyüş 15 Şubat’a kadar devam etti. Dondurucu soğuğa rağmen Kurdistan’ı köy köy, ilçe ilçe gezen kitle, amaçlarını halka anlattı. Gittikleri her yerde halk toplantıları gerçekleştiren kitle, Abdullah Öcalan’a dönük tecridin Kürt sorununu kangrenleştirildiğini dile getirdi.     Özgürlük okumaları, Nobel ödüllü isimlerden çağrı    Yürüyüşün ardından Kurdistan ve Türkiye kentlerinde ise aynı kampanya kapsamında halk buluşması ve “özgürlük okumaları” başlatıldı. Kentlerde, köylerde bir araya gelen kitle PKK Lideri’nin savunmalarını okuyarak tecridin kaldırılması talebinde bulundu. Aktifliğini koruyan kampanya hala köylerde ve kentlerde sürdürülürken, dünya genelinde bin 500’ü aşkın hukukçudan İmralı için çağrıda bulundu. 69 Nobel ödüllü isim ise Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması çağrısında bulundu.    Özgürlük mitingi    Öte yandan 13 Ekim’de Amed’de komplonun yıldönümüne ilişki siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla “Özgürlük” mitingi gerçekleştirilecek. Mitingin temel konusu Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü olurken, Kürt halkının talepleri ve bölgede yaşanan sorunların da gündeme getirilmesi bekleniyor.      Yarın: 2012’den bu yana 9 Ekim komplosu