Berlin’deki konferansın sonuç bildirgesi açıklandı 2024-09-01 21:54:22     HABER MERKEZİ – Berlin’de düzenlenen “Barış, Diyalog ve Demokrasi Konferansı”nın sonuç bildirgesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne yönelik bir çağrı yapıldı ve barış mücadelesinin geliştirilmesine dair alınan kararlar açıklandı.   Almanya’nın başkenti Berlin’de, Avrupa giden aydın, yazar, akademisyen, gazeteci ve siyasetçilerin katılımıyla düzenlenen “Barış, Diyalog ve Demokrasi Konferansı”, sonuç bildirgesinin açıklanmasıyla sona erdi. İki gün süren konferansın sonuç bildirgesini, Akademisyen Latife Akyüz ve Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu okudu.    İlk olarak söz alan Latife, konferansta düzenlenen oturumlara ilişkin şu bilgileri paylaştı:  “İki gün süren konferansımızın ilk gününde, barış mücadelesine dair uluslararası deneyimler paylaşıldı. Kolombiya, Filistin, Güney Afrika, Filipinler, İrlanda ve İzlanda’dan katılan panelistler, kendi ülkelerindeki barış süreçlerine ilişkin deneyimlerini aktardılar.   Tecridin sonuçları üzerinde duruldu    İkinci ve üçüncü panellerde Türkiye ve Kürdistan deneyimleri ayrıntılı olarak tartışıldı. İmralı’da, Sayın Abdullah Öcalan üzerinde Türk devletinin uyguladığı mutlak tecrit politikasının ayrıntıları somut örneklerle dile getirildi. Tecrit politikasının, yalnızca Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kişisel varlığını değil, aynı zamanda barış düşüncesini ve halkların özgürlük hayallerini yok etmeyi hedeflediği belirtildi. Öcalan’ın özgürlüğünü talep etmenin, Kürt halkının iradesine saygı kadar, halkların barış talepleriyle de iç içe olduğu gerçeği vurgulandı.   Devletlerin işlediği savaş suçları teşhir edildi   Dördüncü ve beşinci panellerde devletlerin işlediği savaş suçları teşhir edildi. Dün spekülatif bir tespit olarak görülen üçüncü dünya savaşı, hayatımızın tam ortasındaki bir gerçekliğe dönüştü. Ölüm ve yıkım üzerine tarafların ortak onayla imza attığı savaş sözleşmesine karşı barışı inşa etmenin daha fazla ısrar, daha fazla çaba ve daha fazla erdem gerektirdiği vurgulandı.   Kadın ve çocuklara dikkat çekildi   Kadınların ve çocukların büyük katliamlarla yüz yüze bırakıldığı, homofobinin, ırkçılığın ve doğa tahribatının dünyanın yeni normali haline getirilmeye çalışıldığı bir zeminde, toplumsal barış ihtiyacının hiç olmadığı kadar yakıcı hale geldiği belirtildi. Ayrıca, sadece insan kaynaklı değil, tüm canlıların ve cansız varlıkların haklarını savunan bir barışın adil olacağına vurgu yapıldı.”   Ardından söz alan Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ise konferansın ikinci gününde düzenlenen atölyelerde barış mücadelesinin geliştirilmesine yönelik alınan kararları şu şekilde sıraladı:    “*Kadın hareketlerinin deneyimlerinden beslenerek birlikte barışa ve demokrasiye katkı sunmayı hedefliyoruz. Jin Jiyan Azadi felsefesinin mimarı şu an mutlak tecrit altında. Bu tecrit kadınları da etkiliyor. Bu tecrit ortadan kaldırılmadan barışı yakalama şansımız yok. Başta Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri, Plaza del Mayo anneleri, Emine Şenyaşar olmak üzere, devlet ve erkek şiddetine uğramış tüm kadınların mücadelesini uluslararası platformlara taşımak.   *Tarihsel ve politik gelişmeler, Sayın Abdullah Öcalan’ın durumu ile Kürt meselesinin demokrasi ve özgürlük ekseninde çözümünü birleştirmiştir. Bu iki olgunun bütünselliği; Avrupa Özgürlük ve Barış Forumu, Kürt meselesinin çözümü, barış ve müzakere yolunun açılması, otoriter ve faşist rejimin aşılmasına yönelik tüm çalışmalarında Öcalan’ın özgürlüğünü içeren bir perspektif ile yürütmelidir.   *Adil ve kalıcı bir barışın hayata geçebilmesi için barış çalışmaları hafızası arşivi oluşturulmalı, toplumsal barışı mümkün kılacak kapsayıcı bir barış dilinin oluşmasına öncülük edilmelidir. Barış talebinin ve dilinin toplumun farklı kesimlerine ulaştırılmasını sağlayacak kampanyalar düzenlenmelidir. Bu kapsamda diplomasi, hukuk, basın ve kamuoyu nezdinde sürekli çalışmalar yürütülmelidir   *Forum, barış umudunu ve heyecanını çoğaltmak, barışın sesini yükseltmek için kısa, orta ve uzun vadede konserler, festivaller, kampanyalar, toplantılar örgütlemeyi, dijital platformlar oluşturmayı, barış için sanat üretmeyi hedef olarak belirlemiştir.”   Son olarak Ertuğrul, şu mesajı paylaştı: “Bir hayalimiz var. Sömürgeciliği, silah fabrikalarının dünyayı birkaç kez yok etmeye yetecek ölüm makinelerini üretmesini, dünyanın dört bir yanını cehenneme çeviren katliamları, hepimizi her gün daha fazla yoksullaştıran, göç yollarına düşüren, eşitsizliği derinleştiren, doğayı yok eden savaş çılgınlığını durdurabiliriz. Çağrımızdır: Gelin, tarihle sınanmış bu barış hayaline ortak olun.”