Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı: Mücadele zeminini güçlendirelim 2024-08-28 14:52:27   İSTANBUL - Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı,"Eşit özgür birlikte yaşamın inşası ve hak ihlallerinin çözümü için bir aradayız" başlığıyla hazırladıkları deklarasyona dair gerçekleştirdikleri basın toplantısında, özgür ve eşit yaşamın inşası için ortak mücadele çağrısında bulundu.   Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı, "Eşit özgür birlikte yaşamın inşası ve hak ihlallerinin çözümü için bir aradayız" başlığıyla hazırladıkları deklarasyona ilişkin Beyoğlu’nda bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD)  İstanbul Şubesi toplantı salonunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın toplantısının yapıldığı salona “Eşit özgür birlikte yaşamın inşası ve hak ihlallerinin çözümü için bir aradayız" pankartı açıldı. İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri’nin yanı sıra çok sayıda hak savunucusunun katılım sağladığı toplantıya, basın metnini katılımcılar adına, Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı’ndan  Buse Mine okudu.   'Mayıs 2024 yılında 120 milyon insan yerinden edildi'   Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) verilerine göre,  Mayıs 2024 yılında 120 milyon insanın zorla yerinden edildiğini ve dünya genelinde uluslararası göçmen sayısının 300 milyona ulaştığını söyleyen Buse, göçmen ve mülteciliğe yol açan unsurların savaş, çatışma, yoksulluk, ekolojik kriz, şiddet, baskı, ayrımcılık olduğunu belirtti.  Hem Türkiye de hem de Ortadoğu’da yaşanan göç politikalarına işaret eden Buse, “ Giderek insan haklarından uzaklaşan göç politikaları ile milyonlarca insanı sığınma hakkı yanında bütün temel hak ve özgürlüklerinden mahrum ediyor, ağır sömürü, istismar ve şiddet karşısında korumasız bırakıyorlar. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin, 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne coğrafi çekince koyduğu için Avrupa dışından gelenlere mültecilik statüsü vermeyen Türkiye de dahil bir çok ülkede, faaliyetlerini durdurarak görevlerini yerel makamlara terk etmesi ile bugün göçmen mülteciler uluslararası koruma mekanizmasının da dışına itilmekte, tehlikeli yollardan umut yolculuklarına mecbur ya da bulundukları ülkelerde her türlü baskı, şiddet ve sömürüye açık bir yaşama mahkum edilmektedirler” dedi.   Göçmen kadınlar ve çocuklar   Türkiye’ye gelen çok sayıda kayıt dışı göçmen mülteci ve milyonlarca Suriyelinin de insan hakları ve hukukun koruması dışında olduğunu ifade eden Buse, göçmenlerin hem Türkiye de hem de Orta Doğu’da hak ihlalleriyle karşı karşıya kaldığını kaydetti.  Buse, “Göçmen çocuklar yoksulluk nedeniyle çalışmaya mecbur kalmakta, göçmen kız çocukları, yoksulluk ve güvencesizlik nedeniyle erken yaşta evlendirilmektedirler. Göçmen kadınlar ve LGBTİ+lar şiddet ve ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Kadınlar ve çocuklar organ mafyası ve insan ticareti mağduru haline getirilmektedirler. Devasa bir insani krizin ortasında yaşayan göçmen mülteciler için insanca ve güvenceli bir yaşamın inşası, siyasi ve insani bir sorumluluk olarak sahiplenilmeyi beklemektedir” sözleriyle özgür ve eşit yaşamın inşası için ortak mücadele zemininin güçlendirilmesi çağrısında bulundu.   Açıklamanın ardından toplantı sona erdi.