‘5 milyon TL yangındaki maddi kaybı karşılayamayacak’ 2024-07-17 09:06:00   Gülistan Gülmüş   AMED – Xana Axpar ve Şemrex ilçelerinde çıkan yangın süreci ve sonrasına dair değerlendirmelerde bulunan İMO Amed Şube Eşsözcüsü Berivan Yaşar, AFAD’ın yangın bölgesini çok geç bir süreçte afet bölgesi ilan ettiğini kaydederken, maddi zararın karşılanmasına dair verilen meblağın zararı karşılamayacağına dikkat çekti.   Amed’in Xana Axpar (Çınar) ile Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ilçelerinde 20 Haziran’da yangın çıkmış, burada çok sayıda kişi yaralanırken 15 kişi de yaşamını yitirmişti. Aynı zamanda binlerce canlının da hayatını kaybettiği yangında, on binlerce dönüm arazi kül olmuştu. DEDAŞ’ın sorumluluğunu kabul etmediği, ancak yapılan incelemelerde elektrik hatlarından çıktığı tespit edilen yangın nedeniyle sorumlu kuruma karşı herhangi bir soruşturma süreci de başlatılmış değil. Bunların yanında ise Afet ve Acil Durum İletişim Başkanlığı (AFAD) yangının üzerinden 18 gün geçtikten sonra bölgeyi “afet bölgesi” ilan etti. AFAD yaşanan maddi zararlar için “acil yardım” amaçlı Amed’e 3 milyon TL, Merdîn’e ise 2 milyon TL gönderdi. Bununla beraber Cumhurbaşkanlığı ve AFAD birlikte yaşanan zararın karşılanması için ise 50 milyon TL gönderdi.   Yangın süreci ve sonrasında gelişen duruma ilişkin İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Amed Şube Eşsözcüsü Berivan Yaşar değerlendirmelerde bulundu.   ‘Helikopter’ hatırlatması   Yangın gecesini hatırlatarak sözlerine başlayan Berivan, yurttaşların ilk müdahaleyi kendi imkanlarıyla yapmaya çalıştığını dile getirdi. Acil çağrılara rağmen helikopterin gelmemesine dikkat çeken Berivan, “Tüm gece yangın sürmesine rağmen, yetkili kurumlar valilik dahil alanda söndürme çalışmaları yürütmediler. Amed ve Merdîn belediyeleri ve bölge belediyelerinden gelen araçlarla yangın söndürülmeye çalışıldı. Fakat alanın geniş olması, yangının yayılmasından kaynaklı bu araçlar yeterli olmadı. Havadan söndürme araçlarının kullanılması gerekiyordu. Fakat bu araçlar bölgeye yönlendirilmedi ve daha sonra bu araçların gece görüşü olmadığına dair trajikomik açıklamalar yapıldı” ifadelerine yer verdi.   ‘Valilik dahil kurumların hiçbiri alanda olmadı’   Berivan, kurumların bu süreçteki tutumlarına dair aktarımlarda bulunurken, “Valilik dahil yetkili kurumların hiçbiri alanda olmadı. Tamamen ihmalden kaynaklanmasına rağmen tüm kurumların seferber olması gerekirken belediyelerin kısıtlı imkanlarıyla yangın söndürülmeye çalışıldı. Bu da tabi ki yangının geç söndürülmesi, insanların kendi imkanlarıyla söndürmeye çalışırken canını kaybetmesine ve çok sayıda hayvanın yaşamını yitirmesine ve çok ciddi yaralanmasına neden oldu. Orada yaşayan halk yangın anında yanında olmayanları yangından sonra yaslarında istemediler ve evlerine almadılar” sözlerini kullandı.   ‘Bu kez gereken yapılsın’   DEDAŞ’ın yangının neden çıktığını tespit etmeyip direkt, “anızdan kaynaklı yangın” diye açıklamada bulunduğunu belirten Berivan, DEDAŞ’ın bu tutumunda ısrarcı olduğuna değindi. Berivan DEDAŞ’ın bu tür bölgelerde elektriği daha önceden kısıtlayıp rant peşinde olduklarına dair ise, “Medya aracılığıyla elektrik direklerinin durumu ve tehlikelerinin yayılmasıyla gerçek nedenin DEDAŞ olduğunu itiraf etmek zorunda kaldılar ama tabi buna rağmen henüz bir soruşturma başlatılmış değil. Maalesef bu durum bizleri şaşırtmıyor. Çünkü DEDAŞ son yıllarda bölgenin elektrik ihtiyacını karşılamak yerine sadece rant elde etme, elektrik kesintileriyle günlük hayatı kısıtlayan politikalar ve özellikle kırsal alanlarda tüm gün elektrik vermeyip akşam 2-3 saat elektrik verme gibi yaşamı artık imkansız kılan uygulamalara gitmekteydi. Buna yönelik çokça açıklama, eylem yapılmasına rağmen hiçbir süreç işletilmedi ve bunun sonucunda en temel iş olan direk bakımlarının yapılmamasından kaynaklı 15 canımızı kaybettik ve doğamız çok ciddi zarar gördü. Bu yüzden yetkilileri bu sefer yapılanları göz ardı etmeden gerekli süreçlerin işletilmesine davet ediyoruz” dedi.   ‘Sulama borularının dahi yanması anızdan kaynaklanmadığını gösteriyor’   Berivan yangından sonra yaptıkları incelemelere dair şunları paylaştı: “Daha yangın ilk başladığı anda anızdan kaynaklandığı söylenmesine rağmen henüz ekinlerin toplanma süreci başlamadığı için sebebin bu olmadığını öngörüyorduk. Bu yüzden daha çok elektrik mühendisi arkadaşların olduğu bir çalışma grubu oluşturduk ve alanda incelemelerde bulunduk. Bu incelemeler sonucunda TMMOB Amed İKK olarak bir rapor düzenledik. Orada da yer verdiğimiz gibi ekimi yapılan bazı ekinlerin henüz toplanmadığı başakların yanmasından anlaşılıyordu. Yine hala sulama sistemlerinin arazide olması, sulama borularının dahi yanması yangının anızdan kaynaklanmadığını göstermiş oldu. Alanda elektrik hat ve direklerinin bakımsız olması, devrilen elektrik direklerinin olması, iletim hatlarındaki bakımsızlık, direklerin etrafında yangına karşı önlemlerin alınmaması gibi durumları tespit ettik. Yangın bölgesiyle dayanışma içerisinde olmayı sürdüreceğiz. Orada yaşayan insanlarımızın ihtiyaçları tespit edilip birleşeni olduğumuz kurumlarla bunları giderme noktasında girişimlerimiz olacak.”   ‘DEDAŞ uygulamalarına son verilmeli’   Berivan yangın alanlarına dair ilgili kurumlardan taleplerine ilişkin ise “Alana dair psikososyal çalışmaların, orada yaşayanların yaşadıklarını atlatabileceği çalışmaların yürütülmesi gerekiyor. Daha sonra da gerçekten bölgede tehlike boyutuna gelen DEDAŞ uygulamalarına son verilmeli. 37 yıldır herhangi bir onarım yapılmadan kullanılan elektrik direklerinden bahsediyoruz. Bölge halkı defalarca başvuru yapıldığını ama herhangi bir müdahalenin olmadığını söylüyor. Bu sadece yangın çıkan alandan ibaret bir durum değil. DEDAŞ kontrolündeki tüm alanlarda gerekli kontrollerin yapılması, onarımların yapılması gerekiyor” dedi.   ‘Yangından 18 gün sonra bu karar alınabildi’   Berivan son olarak AFAD’ın yangın bölgesini “Genel hayata etkili afet bölgesi” ilan etmesi ve maddi zarar gören ailelere sunulan para ödeneklerini değerlendirdi. AFAD’ın afet bölgesi ilanında da geç kaldığına vurgu yapan Berivan, belirlenen para ödeneklerinin zararı karşılamada yetersiz kalacağını belirterek, “Tüm çağrılara rağmen yangından 18 gün sonra bu karar alınabildi. Tabi ki bu ödenekler yeterli olmayacaktır. Konuşulan toplamda 5 milyon TL buradaki maddi kaybı karşılayamayacak. Bunun yanında manevi olarak yaşanan kayıpların etkisinin giderilmesi, tekrar normal hayatın devam etmesi için orada yaşayan insanlara güven verilmesi ve dayanışma içerisinde olması çok önemli” şeklinde konuştu.