Êlih adayı Gülistan Sönük: Sorunların çözümü yerelde

  • 09:01 22 Şubat 2024
  • Siyaset
 
 
ÊLIH - Yerel yönetimlerde yapacakları projelerini paylaşan Êlih Belediye Eşbaşkan Adayı Gülistan Sönük, “Bütün problemlerin çözümünün yerel yönetimlerde ve çalışmalarımızın bu temelde olması için çalışacağız. Yerel siyaset üreterek, yerelin sorunlarını yine yerinden halkla birlikte çözeceğiz” dedi.
 
Kurdistan ve Türkiye'de 31 Mart'ta gerçekleştirilecek olan yerel yönetim seçimlerine sayılı gün kaldı. Tüm siyasi partiler ise bu arada seçim çalışmalarına tam hız devam ediyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) de adaylarını belirlemesinin ardından sokak sokak çalışmalarına başladı. DEM Parti’nin Êlih (Batman) Belediye Eşbaşkan Adayı Gülistan Sönük, yerel seçimlere ve projelerine dair konuştu.
 
'Halkın talebi çok'
 
Konuşmasına neden aday olma ihtiyacı duyduğundan başlayan Gülistan, aday olma sebeplerinin başında kadın iradesinin ön plana çıkarılması olduğunu vurguladı. Adaylığı öncesi kadın çalışmaları yürüttüğünü paylaşan Gülistan, “Birçok mahallede kadınlarla bir araya geldik, toplantılar aldık. Kadınlara temas ettiğimizde kadınların yerel yönetimlerden beklentisini de tartışıyorduk. Halkın gençler açısından çözümü yerel yönetimlerden beklediğini de gördük. Demokratik yerel yönetimler geleneği olarak 1999’dan 2016’ya kadar kayyım aralığından sonra 2024’ten itibaren de bütün bu deneyimlerin üzerine deneyimler inşa edeceğiz. Halk, bir belediyenin demokratik anlayışla yönetildiğinde neler yapabileceğini de gördü. O yüzden talepleri çok. Biraz da tekçi, cinsiyetçi, eril, devletçi anlayışa karşı kadın sözünün, iradesinin belediye yönetimlerine yansıması için belediye eşbaşkan adayı oldum”  ifadelerine yer verdi.
 
'Üzeri örtülen çok dosya var'
 
Êlih'in özel savaş politikalarının hedefinde olan şehirlerden biri olduğuna dikkat çeken Gülistan, bunun sonucu olarak geçmişte Êlih'te yaşananlara ilişkin hatırlatmalarda bulundu. Êlih’in 90’lı yıllarda kadın katliamı ve intiharlarıyla gündeme geldiğini kaydeden Gülistan, demokratik yerel yönetimlerde bu sorunun aşılmasıyla Êlih’in “kadın kenti” olarak anılmaya başlandığını ekledi. Gülistan, kazanımlar karşısında atanan kayyımlara değinerek, “Kayyımların atanmasıyla birlikte kadınların bir sorunla karşılaştığında ya da şiddet gördüğünde başvurabilecekleri bütün alanlar kapatıldı ve kadınlar çözümsüz bırakıldı. Kalan kurumların başına da erkek müdürler atandı ve kadınlar gittikleri her yerde eril akılla karşılaştılar. Evde eril akılla şiddet gördüler, karakola gittiklerinde, mahkeme salonlarında yine eril akıl, kadınları şiddet gördükleri  ortamlara mahkum etti. Ve kadınların çoğu zaman yaşamını kaybetmesiyle sonuçlandı. Uzman çavuş Musa Orhan’ın İpek Er’e tecavüzü ve daha sonra intihara sürüklemesiyle birlikte gündeme geldi. İpek Er sadece basına yansıyan boyutuydu. Basına yansımayan, üzeri örtülen, dosyası kapatılan birçok dosya var” dedi.
 
'Ulaşılabilirliği kolay kurumlar açacağız'
 
Êlih'te özellikle kadınlar ve gençleri etkileyen sorunların çözümünün yerel yönetim olduğuna işaret eden Gülistan, “Gençlerin ve kadınların ekonomik durumunu da biz biliyoruz. Kentin belli başlı noktalarında hem gençler hem de kadınlar açısından ulaşılabilirliği olan kurumların açılması ve sadece bir olay yaşandığında değil, şiddetten öncesi ve bunu nasıl önleyebileceğimizi ve bunu önlerken yöntemlerini yine kadınlarla tartışarak ya da gençler uyuşturucu bataklığına düşmeden bunun önünü alma üzerinden, çalışmaların bu temelde yürütüleceği kurumların açılması belli oranda hem şiddeti azaltacak hem de gençlerin bataklığa düşmesinin önünü kapatacaktır” şeklinde konuştu.
 
‘Bütün problemlerin çözümü yerel yönetimlerde’
 
Bütün temel sorunların çözümünün yerelde olduğunu yineleyen Gülistan, “Yerel yönetim alanları çok geniş çünkü yaşamın kendisidir. Bugün Sayın Öcalan da bu sorunu Kürt sorunun yüzde 90'ı olarak değerlendiriyor. Biz de bu temelde yaklaşıyoruz ve bütün problemlerin çözümünün yerel yönetimlerde ve çalışmalarımızın bu temelde olması için çalışacağız. Yerel siyaset üreterek, yerelin sorunlarını yine yerinden halkla birlikte mahalle sakiniyle, kadın kurumlarıyla, demokratik kitle örgütleriyle, toplumun neye ihtiyacı olduğunu tartışıp karara bağlayıp birlikte çözümler üreteceğiz” dedi.
 
'Bu topraklar bu halkındır’
 
Gülistan, atanan kayyımların dil ve kültüre dönük saldırılarına da dikkat çekerken, “Yakılıp yıkılan bütün kentlerimizde festival adı altında acılarımızın üzerinde tepinmeleri, bütün bunlar bu özel savaşın bir boyutuydu. Kürdistan coğrafyasının yaylalarının kapatılması, sözüm ona askeriyeye yol yapmak için ağaçların kesilmesi… Bütün bunlar hükümetin Kurdistan'ın dağına, taşına düşman olduğunu gösteriyor. En son bugün Batman'da yapılması planlanan bir organize sanayi bölgesi var ve bu organize sanayi bölgesi Batman halkına hizmet eden bir proje değil. Biz meslek örgütleriyle de tartışmalarımızı yürüttük. Bunun alternatifi ne olabilir diye. Şimdi Batman TMMOB  valiliğe yeni bir projede sunuyor. O sebeple Batman Çayı üzerinde değil de başka bir yerde olabilir, ihtiyaçtır ama burada değil. Çünkü Batman Çayı’nda yüzlerce balık türü, bitki örtüsü var. Bütün bunlar yok olmakla yüz yüze kalacak.  Kurdistan'ın toprağının, taşının tahrip edilmemesi, korunması için elimizden ne gelirse halkla birlikte yapacağız. Çünkü bu topraklar bu halkındır” sözlerini kullandı.
 
'Güçlü bir şekilde cevap vermek'
 
Herkesi 31 Mart'ta yapılacak olan seçimlere çağıran Gülistan, şu mesajı verdi: “Önümüzde bir süreç var. 31 Mart'ı sadece siyasi partilerin rekabeti olarak değerlendirmiyoruz. Kendi irademizi ortaya koymak, Kürt iradesini tanımayan, kadın iradesini tanımayan sisteme bir kez daha güçlü bir şekilde cevap vermek olarak da görüyoruz. Bu açıdan başta genç kadınlar olmak üzere bütün kesimleri, hem seçim çalışmalarında yer alma hem de en güçlü şekilde sandıklara sahip çıkma çağrısı yapıyoruz.”