Evin’in kalemi baskı ve kapatmalara inat hakikatin izinde

  • 10:27 2 Nisan 2018
  • Portre
HABER MERKEZİ - "Hiçbir güç hakikat kalemine engel olamaz" diyerek Gurbetelli'den devraldığı mirası hakkı ile yerine getiren gazeteci Evin Buldan, genç yaşında aramızdan ayrıldı. Bugün kadın gazeteciler, Evin'den devraldıkları kalem ile kapatmalara, baskılara ve tehditlere inat hakikatleri yazmaya devam ediyor.     
 
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kürtçe günlük gazete Rojeva Medya'nın editörlerinden Evin Buldan, 2 Nisan 2017 akşamı evinin önünde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Henüz 27 yaşında olan Evin'in yaşamı sürgün, katliam ve baskılara inat dilinde ve kültüründe ısrarın adı oldu. 
 
Evin 1990 yılında Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde dünyaya geldi. Katledilen Kürt işveren Savaş Buldan'ın yeğeni olan Evin'in ailesi artan baskılar nedeniyle 1994 yılında Güney Kürdistan Bölgesi’ne göç etti. Henüz çocuk yaşta kamp kamp dolaşan Evin, ailesiyle birlikte son olarak Maxmur Kampı'na yerleşti. Güney Kürdistan'daki Selahattin Üniversitesi'nde Radyo Televizyon Bölümü'nü bitiren Evin, daha sonra sürgün topraklarına geri dönerek gazetecilik yapmaya başladı. Evin 2011 yılında Diyarbakır'a gelerek Azadiya Welat Gazetesi'nde çalışmaya başladı. KHK ile Azadiya Welat'ın kapatılmasının ardından ise Rojeva Medya'da editörlük yapmaya başladı. 4 yaşındayken devlet baskısı nedeniyle göç etmek zorunda kalan, sürgünde büyüyen Evin, kişiliğine yansıttığı sadeliğini kalemine de yansıtarak, hakikatin sadeliğini ve Kürtçe'nin ısrarlı estetiğini özgür basın geleneğine miras bıraktı.
 
Mirasını devraldığı Gurbetelli Ersöz, Ayfer Serçe, Deniz Fırat, Nujiyan Erhan, Dilîşan İbiş gibi hakikatin sadeliğiyle gazetecilik yapan Evin'i yaşamını yitirişinin birinci yılında ailesi ve çalışma arkadaşı anlattı.
 
'Eril zihniyet ile mücadele ediyordu'
 
Anne Nesibe Buldan, kızının özgürlük mücadelesine sevdalı olduğunu belirterek, onu şu sözlerle anlattı: "Evin abisi yaşamını yitirdikten sonra Kürt özgürlük mücadelesine ilgi duydu. Bize hep, 'Var olduğum sürece bu dava için çalışacağım' diyordu. Bu yüzdendir ki yaşamını yitirdiği güne kadar işinin başında yer aldı ve layığıyla yerine getirdi. Arkadaşları işinden çıktıktan 10 dakika sonra kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiğini söyledi. Bu da onun işine ve davasına olan bağlılığının gösteriyor."  
 
Evin'in yıllardır süregelen eril zihniyetle mücadele ettiğini söyleyen anne Nesibe, "Hiçbir zaman evde oturup bir erkeğin kontrolü altında olmayı kabul etmiyordu. Özgürlük mücadelesi için çalışmayı tercih ediyordu. Evin'in birçok özelliği vardı. Hepimiz ona çok düşkündük" dedi. 
 
Baba Niyazi Buldan da, kızının halkına ve davasına bağlı olduğunu belirterek, özgür basında yürüttüğü mücadeleye işaret etti. 
 
'Yüzünden gülüşü eksik olmazdı'
 
JİN NEWS Kürtçe Editörü Münevver Karademir ise, sürekli güler yüzü ile hatırladığı Evin’i “Azadîya Welat'ta çalıştığım dönemde tanıştık. Çalışmaya başladığı ilk günden ne kadar çalışkan ve işine bağlı biri olduğunu hepimize hissettirmişti. Yüzünden eksik olmayan gülüşü ile çevresine de moral ve güç kaynağı oluyordu. Radyo ve televizyon bölümü mezunuydu. Özellikle Kürtçe yazmayı ve konuşmayı tercih etmişti. Yıllarca onunla beraber çalıştık. Hayata veda edene kadar da işinin başındaydı” diyerek anlattı.   
 
'Kültürünü ve dilini yaşatmak için basına geçti'
 
Evin'in mücadele dolu hayatını hatırlatan Münevver, şöyle devam etti: "Evin'in hayatı aslında çok trajik. Maxmur Kampı'na göç ettirilen bir ailenin çocuğuydu. Kürt halkının maruz kaldığı baskı, haksızlık ve mücadeleyi tüm hayatında barındırıyordu. Basında da maruz kaldığı bu haksızlıklara cevap olmak için çalışıyordu. Kültürünü ve dilini yaşatmak, haksızlıkları ortaya çıkarmak için basına geçmişti. Mücadelesine çok bağlıydı. Gazeteye ilk geldiğinde oldukça gençti. Ama konuştuğunda sanki karşında çok olgun biri varmış gibi hissettiriyordu. Onun yüzüne baktığımda çocuk saflığını görebiliyordum. Çok yumuşak kalpli biriydi. Onu anlatmaya aslında kelimeler yetmiyor. Genç yaşta aramızdan ayrıldı. Ama Evin'in kalemi yerde kalmayacak. Kadın gazeteciler onun mücadelesini sürdürecek.”
 
Gurbetelli'nin kalemini yerde bırakmadı
 
Evin, 7 Ekim Kürt Kadın Gazeteciler Günü'ne ilişkin 2016'da verdiği röportajda şunları söylemişti: "Gurbetelli Kürt kadın gazetecilerine büyük bir miras bıraktı. Gurbetelli bize zorlu günlerde nasıl mücadele edildiğini gösterdi. Gurbetelli yine bize gerçeklerin karanlıkta kalmadığını ve büyük bir mücadele verildiğini gösterdi. Biz de Gurbetelli'nin kalemini yerde bırakmayacağız. Kürtlerin köyleri, evleri, şehirleri bombalanıyor, insanlar katlediliyor, işkence ediliyor. Kürt kadınları yerlerde teşhir ediliyor, dili, kültürü, kimliği yok sayılıyor. Muhalif basın susturuluyor.  Gurbetelli o dönemden bu döneme basın geleneğini nasıl getirdiyse bizler de mücadelelerini yürüterek gerçekleri açığa çıkaracağız. Hiçbir güç hakikat kalemine engel olamaz."
 
Bugün kadın gazeteciler Evin'den devraldıkları kalem ile kapatmalara, baskılara, tehditlere inat hakikatleri yazmaya devam ediyor.