İzmir'de Kürtçe tiyatroya büyük ilgi: Sanata daha fazla alan açılmalı

  • 09:03 26 Aralık 2018
  • Kültür Sanat
Melike Aydın 
 
İZMİR - Amed Şehir Tiyatrosu'nun turnede olan “Tartuffe” oyununa İzmir’de yoğun ilgi gösterildi. İlk kez Kürtçe tiyatro izleyen birçok sanatsever, İzmir'de Kürtçe dil, kültür ve sanat çalışmalarının daha fazla olmasını istiyor. 
 
Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile çok sayıda kültür sanat merkezi kapatılırken, Kürt kültür ve sanatını yaşatmaya ve icra etmeye çalışan sanat merkezleri bunların başında geldi. Kürt yazar, şair ve gazeteci Musa Anter (Apê Musa) ve akademisyen, yazar İsmail Beşikçi gibi aydın ve sanatçıların 1991'de İstanbul'da kurduğu Mezopotamya Kültür Merkezi'ne (MKM) bağlı faaliyet yürüten birçok dernek kapatıldı. Adana, İzmir, Urfa, Mersin ve Antep gibi birçok şehirde MKM kapatılırken, sanatçılar kendi imkanlarıyla çalışmalarına devam etti. 
 
Tiyatrocular yoluna devam etti 
 
Kürt dili, kültürü ve sanatı konusunda önemli çalışmalara imza atan bu kurumlardan biri de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı ve tamamen Kürtçe oyun sahneleyen şehir tiyatrosu idi. Ancak belediyeye kayyım atandıktan sonra tiyatro kapatılarak, oyuncuların sözleşmeleri feshedildi. Bunun üzerine tiyatrocular, Amed Şehir Tiyatrosu'nu kurarak sanat çalışmalarına devam etti. Yeni sezonda Moliere'nin Kürtçeye uyarlanan “Tartuffe” oyunu ile seyircinin karşısına çıkan Amed Şehir Tiyatrosu Diyarbakır'da büyük ilgi görürken, şu anda turnede. 
 
‘Kürtçe tiyatroya merak var’
 
İzmir'de Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde sahne alan oyuna da ilgi büyük oldu. Tek perdelik komedide ihtiyar ve dindar bir kadını canlandıran Dicle Güneş Yavuz, Amed Şehir Tiyatrosu'nun yeni üyelerinden. Neredeyse 20 kez Batman, Van, Ankara, İstanbul ve İzmir'de “Tartuffe”u sahnelediklerini belirten Dicle, seyircilerden olumlu tepkiler aldıklarını vurguladı. Salonların dolup taştığını ve yeniden sahnelemeleri için yoğun talep olduğunu aktaran Dicle, "Çok eski bir oyun ama hala güncelliğini koruyor. Biraz bu nedenle çok ilgi gördü. Ama Kürtçe tiyatroya da merak var. İzmir'de Kütçe tiyatro ekibinin oluşturabilmesini isterim. Bunun için olanaklar zorlanmalı" dedi.
 
'İlk kez Kürtçe tiyatro izledim' 
 
İzmir'de Kürtçe etkinliklerin olmasını isteyenlerden biri de oyunu ilgiyle izleyen Melek Güngör. Ekonomik nedenlerden dolayı çocuk yaşta ailesiyle birlikte Batman’dan İzmir’e göç etmek zorunda kaldıklarını belirten Melek, hayatında ilk defa Kürtçe tiyatro izlediğini dile getirdi. Kürtçe dil, kültür ve sanat çalışmalarının artmasını isteyen Melek, "Her kültürün kendine ait bir espri tarzı, hitap şekli vardır. Bunları duymak çok güzel oldu. Bu tür etkinliklerin devam etmesini isterim. Çok özlemişim kendi dilimdeki esprileri. Çok güldüm. Farklı milletten insanlar yaşıyor İzmir'de. İnsanların birbirlerini kendi dillerinde anlayabilmesi güzel olurdu" diye konuştu. 
 
'Kültür sanat faaliyetleri baskı altında'
 
Daha önce hiç Kürtçe tiyatro izlemediğini söyleyenlerden biri de Esma Emektar. Genel olarak kültür sanat faaliyetlerine yeterince önem verilmediğini söyleyen Esma, "Bazı kelimeleri anlamadım. Akademik Kürtçe bilmiyorum ama öğrenmek isterdim. Kursların çoğaltılması gerekiyor. Oyuncuların performansları çok başarılıydı, telaffuzları ise çok akıcıydı" dedi.
 
'STK'ler sanata yer açmalı'
 
İzleyicilerden Dicle Adıgüzel ise, oyuncuların performansı ve seyirciye yansıttıkları enerjinin olumlu olduğunu kaydederek, bu tür etkinliklerin artması için daha çok çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Sanatın ve sanatçının baskı altında olduğunun altını çizen Dicle, şöyle dedi: "Bu durumu aşmak için yurttaşlara ve sivil toplum kuruluşlarına görev düşüyor. Sadece Mezopotamya Kültür Merkezi değil bütün sivil toplum kuruluşları kendi bünyelerinde yer vermeli etkinliklere. Sanat bir ifade aracıdır. Kendini ifade ediyor, var oluş şeklini ifade ediyor ve bu şekilde var olmaya da devam ediyor. Toplumlar sanatla var oldukça yok olmaz."