45 ülke gezen dansçı Junita: Kadın sınırları aşmalı

  • 09:03 24 Kasım 2018
  • Kültür Sanat
Melike Aydın 
 
İZMİR - Müziğin, dansın ve sevginin dilinin herkesi birbirine bağladığını belirten ABD'li ateş dansçısı Junita Degreda, kadına yönelik şiddetin izdüşümlerini yansıttı.
 
Sanat ve sevginin insanların birbiriyle doğru iletişimi kurması için yeterli olduğunu söyleyen ateş dansçısı İova'lı Junita Degreda, sınır ötesi yolculuğunda kadına yönelik şiddeti, devlet aygıtlarının işlevini deşifre ediyor. Asker ailenin kızı olan Junita, Şilili erkek arkadaşı ve yolculuğa sonradan dahil olan Kazakistan ve Rusyalı 2 arkadaşı ile birlikte sınır karşıtı bir düşüncenin motivasyonuyla Avustralya, Asya, Avrupa'da 45 ülke gezdi. 
 
‘Önce ailemin sınırlarını kırmam gerekti’
 
İova'dan başlayan yolculuğundan itibaren yaşadıklarını ve gözlemlediği kadına yönelik şiddeti anlatan Junita, insanların kendi sınırlarını çizerek engeller yaratığını dile getirdi. İlk olarak ailesinin sınırlarıyla mücadele eden Junita, Yunanistan göçmeni bir ailenin kızı olarak kendisinden evlenmesi ve “makul” bir iş sahibi olmasının beklendiğini söyledi. Junita, "Önce ailemin sınırlarını kırmam gerekti. Sonra ise gittiğim ülkelerde kalıplarla karşılaştım. Türkiye'de kısa kollu gezdiğim için, sarışın olduğum için tacize uğradım. Bana 'defol git' dediler. Irkçılıkla karşılaştım. Oysa biz sokak çocuklarıyla müzik yaparak mutlu olan insanlarız. Onların da kalıplarını kırmamız gerekiyor" dedi.
 
'Sınırları geçmek de yaşamak da zor'
 
İlk olarak İngilizce öğretmenliğiyle 2012 yılında başladığı yolculuğuna 6 yıl boyunca ateş dansı yaparak devam ettiğini söyleyen Junita, Asya'da giderek sınırların zorlaştığını ifade etti. Asya'da kadınların görece daha zor durumda olduğunu kaydeden Junita, "Asya'da yaşadıklarım çok zordu. Cinsiyetim nedeniyle erkek arkadaşlarıma göre farklı davranışlarla karşılaştım. Hindistan'da uzun kollu elbise giymeme rağmen tacize uğradım. Polisin tacizine de uğradım. Sokak çocukları etrafımı sardı, polis ise hiçbir şey yapmadı. Erkek arkadaşım beni uğurlarken etrafım 4 erkekle sarıldı" diye anlattı. 
 
'Kadın kimliğimle sınırları geçmeye devam edeceğim'
 
Cinsiyetlerin baskı altında olduğunu vurgulayan Junita, ev içi şiddetin kadınların yüzlerine, çocukların davranışlarına yansıdığını söyledi. Bir süre farklı ülkelerde öğretmenlik yapan Junita, "Öğrenciler erkek öğretmeni dinliyor ama kadın öğretmenleri dinlemiyorlar. Çoğu zaman çocuklar kendilerini döveceğimi zannederek koruyorlar. Çünkü evlerinde çok dayak yiyorlar. Kadınların ise yüzlerinde yara izleri olanlar vardı. Kadınların özgür olmak için çok mücadele vermesi gerekiyor. Bunca tacize ve zor günlere rağmen ben kadın kimliğimle sınırları geçmeye devam edeceğim" ifadelerini kullandı. 
 
'Farklı insanların bir arada yaşayabileceğini görsünler istiyoruz'
 
Türkiye'den gidene kadar sorun yaşamak istemediğini belirten Junita, şöyle dedi: "Biz sadece insanları mutlu etmek gülümsetmek istiyoruz. Biz insanların hissetmesini, dünyanın farklı yerlerinden gelenler olarak da birlikte yaşayabildiğimizi görsünler istiyoruz. Birbirimizin dillerini bilmiyoruz ama önemli değil. Biz müzik ve sanatla birbirimize bağlanabiliyoruz zaten."