'Atıksız Tasarımlar' sergisi: İnsanlar açken gıdaları çöpe atmak lüks!

  • 09:04 23 Ekim 2018
  • Kültür Sanat
ADANA - Karpuz kabuğundan salata, greyfurt kabuğuna oturtulmuş yumurta, yer fıstığı kabuğundan köfte, Antep fıstığı kabuğundan pilav…  Çöpe atılan malzemelerden yapılan enteresan tarifleri “Atıksız Mutfak” kitabında anlatan Gönül Paksoy'un “Atıksız Tasarımlar” sergisi de bir o kadar ilgi çekici. Gönül, 800 milyon insan açlıkla mücadele ederken, mutfak ürünlerini atmanın lüks olduğuna dikkat çekiyor.
 
Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Kimya Mühendisliği bölümünü bitiren Gönül Paksoy, daha sonra Çukurova Üniversitesi Temel Bilimler Fakültesi'nde “katranın bileşiklerine ayrılması ve tanımlanması”  konusunda yüksek lisans, aynı üniversitenin Fen Bilimleri Enstitüsü'nde ise “bazı bitkilerin doğal boyar madde kaynağı olarak kullanılması” konusunda doktora yaptı. 
 
Doktora sonrası doğal boyalar konusundaki araştırmalarına devam eden Gönül, 2007 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü'nde “sürdürülebilir tasarım” üzerine ders vermeye başladı. Tasarımlarıyla yemek kültürüne kaynak yaratmaya devam eden ve tasarımın her alanda “sürdürülebilir” olması gerektiğine inanan Gönül, aynı zamanda ilgisinden kaynaklı çeşitli yemek kitapları da çıkardı. 
 
Daha önce “Yenilebilir Boncuklar” ve “Çiçek Yemek” kitaplarını çıkaran Gönül, son kitabı “Atıksız Mutfak” ile çöpe atılan malzemelerden enteresan tarifler çıkartarak, salatalığın kabuğundan, biber, patlıcan sapından ve fıstık kabuğundan yapılabilecek yemekleri anlatıyor.
 
Gıdaların üçte biri boşa gidiyor
 
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre 800 milyon insanın aç olduğu dünyada, insan tüketimi için üretilen gıdanın neredeyse üçte biri (yaklaşık 1.3 milyar ton) boşa gidiyor veya kayboluyor. Bu noktada sadece bu yiyecekler kaybedilmiyor aynı zamanda su, toprak, enerji, iş gücü ve sermaye de yok ediliyor. Bir kilo domates çöpe atılınca onu üretmek için kullanılan 50 litre su da israf edilmiş oluyor.
 
'Mutfak ürünleri doğada yok olması çok zor ürünler'
 
Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nda alınan 2030 yılında mutfak atıklarının yüzde 50 oranında azalması kararını hatırlatan Gönül, "Bu karara mutlak anlamda inanırsak başarabileceğimizi düşünüyorum. Bu anlamda 'Atıksız Tasarımlar' sergisiyle farkındalık yaratmak isteyerek böyle sanatsal ürünler hazırladım. Mutfaklarınızda bulunan ürünleri atmayın çünkü bu ürünlerin doğada yok olması da çok zor" dedi.
 
Gönül'ün mutfağı, “sürdürülebilir mutfak” ve malzemelerin bildik yerlerini değil bütününü değerlendiriyor ve mutfak atıksız hale geliyor. Karpuz kabuğundan salata, greyfurt kabuğuna oturtulmuş yumurta, taze yer fıstığı kabuğundan köfte, taze Antep fıstığının kabuğundan pilav gibi farklı alternatifleri açığa çıkarıyor.
 
'Pırıl pırıl bir dünya yaratabiliriz' 
 
İnsanın doğaya makro düzeyde verdiği tahribata değinen Gönül, "Bir portakal kabuğu dahi doğada çok uzun zaman sonra kayboluyor. Düşünün ki doğal olmayan şeyleri atıyoruz, doğayı biz kirletiyoruz. Şuna inanıyorum; makro düzeyde bir kirlilik ile bütün dünya kirleniyor, bunun mikro birleşenlerle bu duruma geldiğini düşünüyorum. Biz eğer istersek bunu tek başımıza ve bize düşen ne varsa onu yaparak bu kirlilikten geriye dönebiliriz. Şunu unutmamak lazım kendinize güvenin ve denklemin gücü biziz. Eğer istersek temiz ve pırıl pırıl bir dünya yapabiliriz" ifadelerini kullandı. 
 
'Sergimizde dikkat çekmeye çalışıyoruz'
 
"Atıksız Tasarımlar" sergisiyle dikkat çekmeyi amaçladığını dile getiren Gönül, şöyle devam etti: "Mesela bir patlıcan kabuğu var, Adana ilimizde de patlıcan çokça tüketilen besin maddelerinden ama genellikle yemek yaparken patlıcan içi atılıyor. Ancak pekâlâ yemekler için patlıcanın tamamı kullanılabilir. Aslında böyle küçük detaylarla sergimizde dikkat çekmeye çalışıyoruz. Denklemin gücü sizsiniz lütfen atıkların azalması için elinizden geleni yapın. Dünyanın bir tarafında insanlar açken bizim bu ürünleri atma lüksümüz yok." 
 
Sergi, en son 12-14 Ekim tarihlerinde Adana Merkez Park’ta düzenlenen 2. Adana Lezzet Festivali’nde sergilendi.