Sozda Oremar

 

ŞEHBA - Şehba'ya göç etmek zorunda bırakılan Elif Osman ve ailesinin tek tutkuları sanat ve Efrîn'e geri dönme umudu. Elif ve ailesi, söyledikleri şarkı ve çaldıkları enstrümanlarla Efrîn'e geri dönme umutlarını diri tutuyor.  

 

Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’nun Efrîn kenti, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) saldırılarından önce kültür sanat alanında yapılan çalışmalarla öne çıkan merkezlerden biri idi. Saldırılardan sonra kentten göç etmek zorunda kalan hemen hemen her ailede, kültür sanat ile ilgilenen ve enstrüman çalan birilerini bulmak mümkün. 

 

Bu ailelerden biri de Serdem Kampı'nda yaşamak zorunda bırakılan Elif Osman ve ailesi. Elif, çocukları ve eşi, kültür sanatla ilgilenerek enstrüman çalıyor. Elif ve ailesi, Efrîn'e olan özlemlerini ise söyledikleri şarkılara döküyor. Efrîn'de yaşadığı süre zarfında halk meclisinde çalışan ve 3 çocuğu olan Elif, şimdilerde Serdem Kampı'nın yönetiminde yer alıyor. Elif, "Ben çocuklarımı Kürt kültürüyle büyüteceğim, bu benim tarihi görevim" diyor. 

 

'Dil ve kültürlerini tanısınlar istiyorum’

 

Efrîn'de halkın saldırılara karşı 58 gün direndiğini belirten Elif, uluslararası insan hakları örgütlerinin bu saldırılara karşı olan sessizliğini de eleştirdi. Elif, "Çocuklarım kültür sanatı seviyor. Şehba'da imkanların olmaması nedeniyle zorlanıyoruz. Ama Efrîn'de yürüttüğümüz mücadelemizi burada sürdürüyoruz. Burada da çocuklarımı okula gönderiyorum. Kendi dil ve kültürünü tanısın istiyorum" diye belirtiyor.  

 

'Çocuklar anneden güç alır’

 

Efrîn'den çıkmanın kendilerini yaraladığını kaydeden Elif, şöyle diyor: "Efrîn'de her gün gözlerimizin önünde çocuklarımız, yaşlılarımız katlediliyordu. Bu vahşi saldırılar nedeniyle çocuklarımız okullarından oldular. Şuan Şehba'da direnişimize devam ediyoruz. Çocuklar güçlerini annelerinden alırlar. Çünkü anne en büyük okuldur. Bende çocuklarıma örnek olmak için çabalıyorum. Mücadelemizi sonuna kadar sürdürecek, Efrîn'e geri döneceğiz. Buna inanıyorum. Çocuklarım da buna inanıyor ve güç alıyor. Şimdi söyledikleri şarkılarda da özlemlerini ve inançlarını dile getiriyorlar." 

 

'Bir gün şarkılarımı yine Efrîn'de söyleyeceğim'

 

Elif’in 11 yaşındaki çocuğu Feyzi Bilko, küçük yaşına rağmen Efrîn'de yaşadıklarını söylediği şarkıda ifade ediyor. Feyzi, "Ben Efrîn'i çok seviyorum ve Efrîn'e gitmek istiyorum. Çünkü işgalden önce okulumu okuyor hem müzik dersi görüyordum hem de şarkı öğreniyordum. Ama şimdi bizi her şeyden ayırdılar. Yine de müziğe olan ilgimi burada da sürdürüyorum. Biliyorum bir gün yine Efrîn'e gideceğiz ve ben şarkılarımı yine orada söyleyeceğim" diyor. 

 

8 yaşındaki Miran Mihemed Bilko da, söylediği bir şarkıyı PKK Lideri Abdullah Öcalan'a armağan ettiğini belirtiyor. Miran, "Efrîn'i çok seviyorum. Orada arkadaşlarım ile oyunlar oynuyorduk. Ama birçok arkadaşım öldürüldü. Erdoğan bize saldırdı. Yine Efrîn'e döneceğiz biliyorum" ifadelerini kullanıyor. 

 

'Yine saz çalıyorum'

 

14 yaşındaki Rojanda Mihemed Bılko ise, saz çalarak şarkı söylüyor. Rojanda, şöyle diyor: "Efrîn'de iken okula gidiyordum, ana dilimi öğreniyordum, saz ve keman çalmasını öğreniyordum. Ama gelip okullarımızı yıktılar. Şehba'ya göç etmemize neden oldular. Ancak bu göçmenlik yaşamımız önünde engel olmadı. Burada da okula gittim, yine saz öğreniyorum. Tek umudum Lênûn-Cebel Ehlam dağından kendimizi Efrîn'e bırakmak. Bunu gerçekleştireceğiz, inanıyorum. Söylediğim şarkılarda da bunu dile getiriyorum."

 

https://www.youtube.com/watch?v=hxbF278joUI&t=1s