Evrim Kepenek 

 

İSTANBUL - Laz geleneksel müziğini evrensel değerlerle çok sesli yapıda yeniden düzenleyen Lazika Korosu, “Hayde “ anlamına gelen “Helasa yalesa” diyerek Lazca’ya sahip çıkmaya çağırıyor. 

 

Yüz yüz yıllar boyunca Lazca söylenmiş anonim türkülerin, polifonik (çok sesli) olarak bir koro eşliğinde söylendiğini düşünür müydünüz? İstanbul Laz Enstitüsü’nde gönüllü olarak çalışan bir grup, 2016 yılında "Lazika Korosu"nu oluşturarak bu hayali hayata geçirmiş bile. Laz geleneksel müziğini evrensel değerlerle çok sesli yapıda yeniden düzenleyen koro ekibi, dinleyicilerini şaşırtmaya devam ediyor. Geçen haftalarda, Kenter Tiyatrosu’nda düzenlenen korolar festivalinde ve  6.Sansev İstanbul Uluslararası Çoksesli Korolar Festivali Programı’nda dinleyici ile buluşan Lazika kadınları, “Hayde” anlamına gelen “Helasa yalesa” diyerek, herkesi koroya davet ediyor. 

 

‘İnsanlara Laz müziğini tanıtmak istiyorum’

 

Koronun şefliğini hayatını müzik öğretimine atamış Emine Çolak üstleniyor. Yaklaşık 2 yıldır Lazika’yı yöneten Emine, geçen yıl 3 sesli bu yıl da 4 sesli müzik yaptıklarını söylüyor. Sanatın bir disiplin işi olduğunu belirten Emine, herkesin birbirini duyması için birbirini dinlemesi gerektiğini bunun da hoşgörü ve anlamaya çalışmaktan geçtiğini vurguluyor. Sokaktaki insanlara çok sesli Laz müziğini tanıtmayı isteyen Emine, “Popüler müzikten çıkıp klasik müziklerle de bağ kurmasını istiyorum insanların. Etnik müziklerin, dillerin yok olmaması için çalıştık. Türkiye’de diller yok oluyor. Sahnedeki duruşumuz bu yönü ile önemli. Dünya halk şarkılarını yaşatalım ama polifonik olarak yapalım,  yozlaşmaya düşmeden bunu yapalım” diyor. 

 

Kürtçe ve Ermenice de eklenebilir 

 

Emine, yok olmaya yüz tutmuş dillerden biri olduğu için Lazca’yı sahnede görünür kılmanın çok daha önemli olduğunu söylerken, Kürtçe, Hemşine, Ermenice de Lazika’nın hedefleri arasında. 

 

Lazika Türkiye’de bir ilk olabilir 

 

Koronun üyelerinden Sevinç Alçiçek, Lazca şarkı söylemeyi çok sevdiği için katılıyor kadınların arasına. “Ben bir Lazım. Kendi anadilinde sahnede şarkı söylüyorsun. Kendimi tam olarak Laz hissediyorum. Bu da benim için çok heyecan verici” diyor.  “Kendi müziğimizi ilk kez polifonik olarak söylüyoruz, belki bu Türkiye’de bir ilk, bunun heyecanını yaşıyorum” diyen Sevinç, grupta Laz olmayanların da şarkı söylediğini aktarıyor. 

 

‘Sonraki kuşaklara aktarmak için Lazika bir yol’

 

Filiz Çervatoğlu da Laz olduğu için bu koroda yer alanlardan. Anadili ile sahnede şarkı söylemekten büyük heyecan duyan Filiz, eşini de koroya dahil ediyor. Tenor ve Alto olarak evde ses çalışmaları yaptıklarını söyleyen Filiz, “Olabildiğince bu dili devam ettirmeye ve sonraki kuşaklara aktarmaya çalışacağız” vurgusu yapıyor.