'Kaktüsler susuz da yaşar' Kadın Eserleri Kütüphanesi'nde

  • 09:01 3 Mayıs 2018
  • Kültür Sanat
Evrim Kepenek 
 
İSTANBUL - Mamak Cezaevi'nde tutulan 46 kadının tanıklıklarından oluşan "Kaktüsler susuz da yaşar" isimli kitap ve döneme ait çok sayıda belge İstanbul'da Kadın Eserleri Kütüphanesi'ne teslim edildi. 
 
12 Eylül 1980 darbesi sürecinde Mamak Cezaevi'nde tutulan kadınların, "Ne olacak? Şimdi ne olacak? Biz böyle yaşayamayız" cümlesine kadınlardan birinin annesi "Kaktüsler susuz da yaşar" yanıtı verdi. O gün, o yanıtı veren kadının kim olduğu ve nerede olduğu bilinmiyor ama o günleri yaşayan 46 kadın tarafından kaleme alınan kitabın ismi oldu ve dilden dile dolaştı. 
 
"Kaktüsler susuz da yaşar" kitabını Fatih'teki Kadın Eserleri Kütüphanesi'nden ve internetten temin etmek mümkün. Ayrıca, döneme ait belgeleri incelemek isteyenler için de kütüphanenin kapıları açık. Çünkü kadınlar kitabı kütüphaneye teslim etti. Kadınlar aynı döneme ait çok sayıda bilgi ve belgeyi de yine kamuoyunun dikkatine sunmak için kütüphaneye hediye etti. 
 
'Yaşadıklarımız unutulmasın' 
 
Kitabın yazarlarından Fatma Polat Akat, Mamak Cezaevi'ne 17 yaşında giriyor.19 yaşında cezaevinden çıkan Fatma, aradan 36 yıl geçtikten sonra bir gazete kupüründe, "Sahibini arayan mektuplar" başlıklı bir haber görüyor ve bu haberle de hayata dair fikri değişiyor. Çünkü bu haber Mamak Cezaevi'nde kalan kadınlar tarafından yazılan ancak görevliler tarafından sahiplerine ulaşması engellenen mektupları anlatıyor. Mektupların Ankara'da sergileneceğini duyunca oraya giden Fatma, kendisi ile aynı koğuşta kalan arkadaşlarını görüyor. O gün bir araya gelen 46 kadın, "Yaşadıklarımız unutulmasın" diye bu kitabı yazmaya karar veriyor. 
Kitabın yazımı 3 yıl sürdü ve 2011'de okurla buluştuğunda çok ilgi gördü. 
 
'Kadınlar bir araya gelince karşılarında hiçbir güç duramaz'
 
"Hepimiz yaralıyız. Bu ülkede herkes yaralı. Yarası birbirine denk gelenler bu kitabı yazdık" diyen Fatma, kitabın kendisi için çok kıymetli olduğunu vurguluyor. Kadınlar bir araya geldiği zaman karşısında hiçbir gücün duramayacağını Mamak Cezaevi'nde öğrendiğini aktaran Fatma, "Eğer kadınlar bir şeye karar verdiyse ve onlar bunu hayata geçirdiyse hiç kimse onun önünde duramaz" diyor. 
 
'Kadınlarda itiraz vardı'
 
Kendilerini "Kahraman değiliz ama aynı zamanda da kahramanız" diye tanımlayan Fatma, "12 Eylül'de hiç ses yok, tüm aydınlar cezaevinde. Kadınlarda zulme karşı hep direnme vardı. Gelen her şeyi kabul etmiyordu kadınlar. Kadınlarda itiraz vardı. Mesela sayım yapılır akıllarına gelirse öğlen yaparlar, seslerle gelirler hatta. Biz açlık grevindeyiz ve sayım vermedik. Çıldırdılar sayım vermemek ne demek hiç ayağa kalkmadık. O gün 'bitti bugün bizi öldürecekler' dedim. Geldi komutan ranzalardan tırmana tırmana sayım aldı ve gitti yani bizi öldürmedi. Kadınlar birada olduğunda hiçbir güç onları durduramaz" vurgusu yapıyor. 
 
'Yüreklerimiz yeniden buluştu'
 
Seniye Nazik Işık da kitabın Kadın Eserleri Kütüphanesi'nde olmasının önemine dikkat çekerek, şunları söylüyor: "Bir tarih kitabı, bir direnme kitabı, burada yer alması çok önemli. 12 Mart'a ucundan tanıklık etmiş bir çocuktum o zaman idam cezalarına karşı imza topladığım için disiplin cezası almıştım. 12 Eylül ise doğrudan beni de vurdu. Mamak'ta aynı dönemde A 1 Blok'taki koğuşta birlikteydik. O gün birleşen yüreklerimiz bu kitapta yeniden buluştu."