Nilüfer Açıkalın: Kendimi yazarken özgür hissediyorum

  • 09:01 22 Nisan 2018
  • Kültür Sanat
Evrim Kepenek 
 
İSTANBUL - “Hüzün Süpüren” isimli yeni kitabı ile okuyucuyla buluşan oyuncu yazar Nilüfer Açıkalın, “Kendimi yazarken özgür hissediyorum” diyor. Nilüfer, hükümetin kültür sanat çalışmalarına yönelik baskı ve sansür uygulamalarına karşı ise, "Tüm koşullar yok olsa da tiyatro yine var olacaktır" ifadelerini kullanıyor. 
 
Oyuncu Nilüfer Açıkalın’ın,  “Yoldan çıkmış Öyküler”, “Karanlıkta Çok Güzelim”, “Çıldırtan Öyküler” başta olmak üzere şimdiye kadar 10 öykü kitabına imza attı. Tiyatro sahnesinde oyunculuğu ile izleyicisini etkileyen Nilüfer, aynı zamanda kelimeleri ile de okuyucunun kalbine işlemiş durumda. Nilüfer, sesi ile de kendisini dinleyenleri müzikal yolculuklara çıkarıyor ara sıra.  “Harfleri tanıdıktan sonra yazmaya aşık oldu” diye anlatılan Nilüfer’in son öykü kitabı “Hüzün Süpüren” de, tıpkı kendisi gibi saklı kalmış hüzünlere dokunuyor. “Melodik öyküler” isimli çalışmasının da internet üzerinden www.evyapimisler.com adresinden dinlenilebileceğini belirten Nilüfer ile oyunculuk ve yazı üzerine söyleştik.  
 
*Oyuncu denildiğinde akla ilk gelen isimlerden olan Nilüfer Açıkalın’ı yazmaya iten neydi? 
 
Hüzün Süpüren Doğan Kitap’tan yeni çıkan öykü kitabım. Öncesinde yine doğan Kitap'tan çıkmış bir romanım ve çeşitli yayın evlerinden çıkan on tane daha öykü kitabım var. Kendimi oyunculuktan önce yazar olarak bulmuş ve yetiştirmiştim hâlâ her alanda eğitimim devam ediyor.
 
*Yazı ile kurduğunuz bağ mı güçlü oyunculukla mı?
 
Söylemesi ayıp güçlü bağ kuramadığım herhangi bir işin, oluşumun veya ilişkinin içinde duramam. Yazı ile de oyunculuk ile de müzik ile de epeyce kuvvetli bağlarım var.
 
*Gizli kalmış kalplere dokunuyorsunuz kitabınızda. Siz de aslında kocaman bir yürek misiniz gizli kalan? Kocaman bir hüzün saklıyor gibi yüzünüz ve bakışlarınız…
 
Öykülerimde şiddet ve mizahı harmanlayarak yazıyorum. Kahramanlarım yazarının kölesi olmayan başına buyruk karakterler. Kara mizahla donatıyorum hikayelerimi Bu genetik bir şey. Hüzne gelince hüzün yaşamın her yanında var.
 
*Kendinizi hangi alanda daha özgür hissediyorsunuz; Yazarken mi şarkı söylerken mi yoksa oyunculuk yaparken mi?
 
Tabii ki kalem kağıt ve ben bir arada iken çok mutluyuz. Oyunculuk ve müzisyenlik ekip işi. Kendi adıma çalışkanlığım ve disiplinim nedeniyle çok iyi bir ekip arkadaşıyımdır. Canımı dişime takarak çalışırım ve elimden gelenin en iyisini yaparım. Ama en özgür olduğum alan yazarlık.
 
*Oyunculuğunuzu, müziği ve yazılarınızı dahası kendinizi ruhen nasıl besliyorsunuz?
 
Okuyarak, bol bol gözlem yaparak, mümkün olduğunca doğaya koşarak, insani iletişimlerde açık sözlülüğü ve dürüstlüğü ön plana alarak, fazla konuşmadan daha çok dinleyerek...
 
*Oyunculuğa gelecek olursak yeni dönem oyuncuları nasıl buluyorsunuz?
 
Her dönem olduğu gibi yeni dönemde de çok başarılı, çok yetenekli, kamera ışığı yüksek oyuncular var. Onları görmek insanın içini ferahlatıyor.
 
*Oyunculuğun sadece TV dizilerinden ibaret gören bir anlayış var, buna dair neler söylemek istersiniz? Sizin için durum nedir? Nasıl yorumluyorsunuz?
 
Böyle bir anlayış var mı bilmiyorum, varsa neden var onu da bilemiyorum. Oyunculuk çok komplike bir mevzu. Bu konuda uzun yıllara dayanan deneyimim var. Karanlıkta Çok Güzelim adlı romanımda biraz bu deneyimlerden faydalandım. Romanımdaki ana karakter ezkaza film işinin içine düşen bir kız.
 
*Bazı sanatçıların “ Özgürlük var baskı yok” minvalindeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Değerlendirmiyorum.
 
*Tiyatro ve tiyatrocular baskı ortamından nasıl etkileniyor?
 
Her ne olursa olsun tiyatro yaşar ve kendini ifade eder çünkü bunu sağlaması için çok özel, çok yetenekli, çok değerli, çok cesur sanatçılar var. Şükür ki var.
 
*Özgür tiyatronun koşulları giderek yok oluyor diyebiliriz miyiz?
 
Tüm koşullar yok olsa da tiyatro yine var olacaktır.
 
*Sizin sanat anlayışınızı özetleyecek olursak neler söylemek istersiniz? Nasıl yorumlarsınız?
 
Sonsuz bir adanma duygusuyla çalışıyorum. Disiplin ve inanç çalışma biçimimin yapı taşları.
 
*Son olarak neler eklemek istersiniz?
 
Müzik ve edebiyatı bir arada sunduğum Melodik Öyküler adlı projemiz internette mevcut. Şarkılarımız ve Melodik Öykülerimiz son derece yeni, özgün, özel çalışmalar. Jehat Hekimoğlu bu çalışmaların babası. Olağanüstü gitar performansının yanı sıra beste, aranje, klip kısaca bir eserin meydana gelmesi için gereken tüm elementleri ustalıkla kullanıyor. Birlikte yaptığımız çalışmaları evyapimiisler.com adresinde bulmak mümkün.