Sahneye çıkan kadınlar: Daha çok örgütlenmeli

  • 09:03 5 Nisan 2018
  • Kültür Sanat
İZMİR - Filmmor Kadın Filmleri Festivali'nde cinsiyetçi söylemlere karşı sahneye çıkan kadınlar, "Milli, yerli, cinsiyetçi ve ırkçı bir iktidar siyaset ayrımı yapmaksızın bütün kadınların düşmanıdır, kadınlar örgütlenmelidir" dedi. 
 
Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali'ne katılan kadınlar, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın kadınların tiyatro sahnesine çımasını engellemesini protesto etti. "İşe yarar bir şey" filminin ardından sahneye çıkan kadınlar, "Milli yerli, cinsiyetçi ve ırkçı bir iktidar siyaset ayrımı yapmaksızın bütün kadınların düşmanıdır, kadınlar örgütlenmelidir" dedi. 
 
'Silahların size doğrultulduğu dönemde sanat en kutsal araçtır'
 
Köşe yazarı Özlem G., patriarkanın kendini artık hiç çekinmeden ortaya koyduğunu, kadına ikinci sınıf muamelesi yapıldığını ve aşağılandığını vurgulayarak şunları söyledi: "Baskı dönemlerinde, silahların size doğrultulduğu dönemde, özgürce sesinizi çıkartamadığınız dönemlerde sanat kendinizi ifade etmek, varoluşunuzu ortaya çıkarmak için en önemli hatta en kutsal araç. O nedenle kadınların sanat yapmaya devam etmeleri, sahnelere çıkması gerekiyor."
 
'Yaşananlar her şeyin üstünde kadına tahammülsüzlük'
 
AKP'nin 15 yıldır erkek zihniyetiyle ülkeyi yönettiğini ifade eden Mor Dayanışma aktivisti Mediha Mülayim, kadınların her yede birlik olarak kendi sorunlarına çözüm olması gerektiğini belirtti. Kadınlar için iktidara karşı birlikte mücadele etmekten başka yol olmadığını belirten Mediha, "Kadınlar örgütlenmelerini genişletmeli. Yaşanan şey kadına tahammülsüzlüğün bir yansıması. Bu herkese karşı her siyasetten kadına karşı. Cinsiyet ayrımı, ırk ayrımı, dil ayrımı yapıyor. Irkçı milliyetçi bir saldırı söz konusu" dedi. 
 
'Kadın sahneden değil hayattan uzaklaştırılıyor'
 
Emekli öğretmen Suna Yıldız, kadının yok sayılarak aslında toplumun tümünün yaralandığını ifade etti. Kadının sadece sahneden değil hayattan da uzaklaştırılması anlamında bir vahim durumun yaşandığını belirten Suna, "Özgürlüğün olmadığı yerde hayat yoktur. Birçok dilde kadın sözcüğü 'hayat' ile ifade edilir. Dolayısıyla kadınsız bir hayat düşünülemeyeceği için sanatın içinde, düşüncenin içinde, felsefenin içinde, bilimin içinde, tarihte ve bugünde her zaman kadınları görmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
 
'AKP'nin kadın için öngördüğü özgürlük iradesizlik'
 
İktidarın kadını irade sahibi bir varlık olmaktan soyutlayarak kendi istediği zaman ve mekanlarda görünür kılmaya çalıştığını belirten Zeynep Çalışkan ise, tam bir faşist diktatörlük örneği sergilendiğini kaydetti. Zeynep, "Çok sıkıştıklarında en çok kullandıkları şey kadın bedeni ve kimliğidir. Uzun yıllar başörtüsü üzerinden bunu yaptılar. 15 yılda 'özgürlük' diye sunulan şey ile gerçek özgürlük arasında inanılmaz uçurum var" dedi.