Kadın mücadelesi Londra Kürt filmleri festivaline damga vuracak

  • 09:07 20 Şubat 2018
  • Kültür Sanat
Melike Gül Demir 
 
HABER MERKEZİ - Londra'da 13-23 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek Kürt Filmleri Festivali'nin Tertip Komitesi’nde yer alan Yeşim Yaprak Yıldız, "Hem festivale gönderilen filmler bağlamında hem de Kürt coğrafyasında güncel bir konu olması itibariyle kadın hareketi bu festivalde de önemli bir yer tutacak" dedi. 
 
Bu yıl 13-23 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek Londra Kürt Filmleri Festivali için başvurular sona erdi. Rakka’da yaşamını yitiren yönetmen Mehmet Aksoy’a atfedilen festivalin hazırlık çalışmalarına ilişkin bilgi veren Festival Tertip Komitesi’nden Yeşim Yaprak Yıldız, "Hem festivale gönderilen filmler bağlamında hem de Kürt coğrafyasında güncel bir konu olması itibariyle kadın hareketi bu festivalde de önemli bir yer tutacak" dedi. 
 
'Kadınları merkezine alan filmler de mevcut'
 
Kadın sorunu ve mücadelesini ele alan filmlerin de yer alacağı festivale ilişkin bilgi veren Yeşim, "Festivale gönderilen filmler arasında kadın sorununu ve mücadelesini işleyen birçok film var. Kadına yönelik şiddet ve kadının özgürleşme mücadelesi gibi konuların yanı sıra Kürt hareketi içinde bu özgürleşme pratiğini gerçekleştiren kadınları merkezine alan filmler de mevcut. Hem festivale gönderilen filmler bağlamında hem de Kürt coğrafyasında güncel bir konu olması itibariyle kadın hareketi bu festivalde de önemli bir yer tutacak" diye konuştu. Yeşim yine film gösterimlerinin dışında bu konuda bir panel düzenlemeyi planladıklarını da aktardı.
 
'Amaç Kürt sinemasını dünyaya tanıtmak'
 
Festivalin hangi amaçla düzenlendiğine dair bilgi veren Ferhan Sterk ise, "Bana göre tek amacı var; Kürt sinemasını dünyaya tanıtmak" dedi. Londra'nın sanatın önemli merkezlerinden biri olduğunu ifade eden Ferhan, "Kürt Sinemasının dünya sinema arenasında kendi rengi ve kimliği ile yer almasını, değer görmesini, takdir edilmesini istiyoruz. Kürt sinemasının taklitlerden sakınarak, kendi güzelliği ile nasıl en geniş kesimlere ulaştırabiliriz bunun arayışı içerisindeyiz" diye belirtti.  
 
'Gizli kalan aşk ve özgürlük tutkusu'
 
Bu yıl DAİŞ'e karşı sürdürülen mücadeleyi konu alacak olan festivalin bu konuyu seçme nedenini anlatan Ferhan, "Sinema; toplumsal hafızadan, yaşanmışlıklardan bağımsız ele alınamaz. Biz aslında böyle bir konu seçmedik, bu konu geldi bizi seçti diyebiliriz. Her yıl olduğu gibi bu yılki festivalin temasını da yapılan filmler belirliyor. Son iki yıldır ortaya konulan ürünlere bakıldığında genellikle Kürtlerin özgürlük mücadelesi etrafında şekillenen hikayeler çıkıyor karşımıza. Yani destansı bir çok aşk ve özgürlük hikayesi, Kürtlerin IŞİD'e karşı olan savaşı ve mücadelesi üzerinden ana tema olarak anlatılıyor. İşte festivalin ana temasını Kürtlerin gizli kalmış aşk ve özgürlük tutkularını bölgede devam eden sosyal ve politik çelişkiler üzerinden anlatan filmler oluşturuyor" ifadelerini kullandı.    
 
'Festivali büyük bir gönüllü ordusuyla yürütüyoruz'
 
Festivalin aynı zamanda kolektif bir çabanın ürünü olduğunu söyleyen Ferhan, şöyle devam etti: “Londra birçok sanatsal etkinliğin yapıldığı ve desteklendiği bir şehir. Birçok film festivali yapılıyor burada. Bu anlamda çok keyifli ve bir o kadar da ilgi duyulan bir film festivaliyiz diyebilirim. Bizler bu festivali büyük bir gönüllü ordusu ile yönetiyoruz ve bizi Kürdistan'ın dört parçasından Kürtler kadar Kürt olmayan diğer kimliklerden insanlar da destekliyor."