!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali devam ediyor

  • 19:14 16 Şubat 2018
  • Kültür Sanat
 
İSTANBUL- !F İstanbul Bağımsız Filmler Festivali kapsamında “Türkiye’den Kısalar”  gösterimleri “Duvarın İki Yanı” konseptli filmler, seyircisiyle buluştu. 
 
!F İstanbul Bağımsız Filmler Festivali başladı. Festival kapsamında gösterilen “Türkiye’den Kısalar”  gösterimleri  “Duvarın iki yanı” konseptli kısa filmler bugün Cinemaximum City’s Nişantaşı’nda  seyircisiyle buluştu. “Duvarın iki yanı” konseptli projede “Hükmü Yok”, “Kuyuda başlayan yolculuk”, “Boğaz”, “Homur Homur”, “Bıraktığın Yerden” isimli 5 farklı film gösterildi. Gösteri bitiminde  4 yönetmen filmleri hakkında söyleşi yaptı. Gösterimler sırasında seyirciler tarafından oylama yapıldı. Birinci olacak filmin yönetmenine bir sonraki projesi için Atlas Digital’den post-prodüksiyon desteği verilecek. Festival kapsamındaki filmler 20 Şubat saat 13.00’ de Cinemaximum Kanyon ve 25 Şubat saat 16.00’da KargART’ta seyircisiyle buluşmaya ve oylamaya  devam edilecek. 
 
'Hükmü Yok'
 
Salonda ilk gösterilen film Asya Leman’ın “Hükmü Yok” adlı kurmaca belgeseli oldu. Bitirme tezi olarak hazırlanmış kurmaca-belgeselde cinsiyet bilgisi içeren kimlik belgesi, günlük hayat pratiğinde farklı toplumsal cinsiyet kimliklerine nasıl etki ettiğini trans ve queer bireyler üzerinden aktarıyor. Asya Leman bu filmi çekmeye onu iten nedenleri şu şekilde anlattı: “ Yıllarca pembe kimlik taşımanın rahatsızlığını duydum. Cinsiyetin renk atanarak tanımlanması beni rahatsız etti. Gündelik hayatta akbil basarken bile trans ya da queer bireylerin yaşadığı zorlukları en basit biçimiyle anlatmaya çalıştım. Bürokratik işlerde kimlik gösterme zorunluluğu trans ve queer bireyleri son derece rahatsız ediyor, bunu gözlemledim. Filmde de gösterildiği gibi her trans birey ailesinden gizli yaşar, kimseye açılmaz gibi bir düşünce var. Gerçek bu değil. Bunun görünürlüğünü sağlamak için de trans bir kadın olan Burçak’ın Gezi Eylemleri sürecinde ailesine açılması konusunu da ele aldım.” 
 
Ayrıca filmin gösterilmesi için Kültür Bakanlığından kayıt tescil belgesi alması zorunluluğu olduğunu söyleyen Asya, kimlikteki isim ve soy ismini kabul etmediğinden dolayı sıkıntı yaşandığını da şu sözlerle ifade etti:  “Bürokrasinin enayiliğini anlatırken yine bürokratik bir engelle karşılaştım. Son kertede ben filmi kendimden kendime devrettim. ‘Ben Leman Sanıtürk, bu filmi Leman Sanıtürk’ e devrediyorum’ diye bir kağıdın altına imza attım.”
 
'Bıraktığın Yerden'
 
Yönetmenliğini Volkan Güney Eker’in yapmış olduğu "Bıraktığın yerden" belgeseli ise, Cumartesi Anneleri’ni konu alıyor. 1995 yılında kaybolan Fehmi Tosun’un kızı Besna’nın anlatımıyla geçen belgeselin tanıtımı şu şekilde:  “Besna 6 yaşındayken yaşadığı o anları; ‘Kapı kırılıyor, annem ve babam ayaklanıyorken biz uyuyor numarası yapıyorduk’ diye anlatıyordu. Bu olay onun yıkımlarla dolu hikayesinin başlangıcıydı.”
 
Volkan, Cumartesi Anneleri’nin mücadelesini insanlara göstermek için bu filmi çektiğini dile getirerek, “Gezi Eylemi dışında hiçbir eyleme katılmamıştım, Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray  Lisesi önünde toplandıklarını duydum bir gün, ve gitmeye karar verdim. Daha sonra onların hikayelerini öğrendim ve insanlara da bu mücadeleyi göstermek istedim. Hem kendim öğrendim hem de gösterdim. Aslında en başta 2-3 hafta gider çekerim sonra kurguya girerim diye düşünüyordum. Fakat 2 senede bitirdim filmi. Oradaki insanlarla yardımlaşmak ve dayanışmak hoşuma gitmeye başlamıştı” diye konuştu. 
 
'Kuyuda Başlayan Yolculuk'
 
Mustafa Umut Ay yönetmenliğinde çekilen “Kuyuda Başlayan Yolculuk”  isimli filmin türü ise belgesel. Mülteci sorununa değinilen filmde  Mardin-Kızıltepe bölgesinde daha önce yerel halkın sulama kuyularında, Suriye savaşının patlak vermesiyle birlikte daha ucuz iş gücü olarak görülen Suriyeli savaş mağdurlarının çalıştırılması ekseninde dönen belgeselde, bir ailenin yaşantısı konu alınıyor.
 
Mustafa, filmde gerçekliği hiç değiştirmeden aktardıklarını ve belgeselde onu en çok etkileyen şeyi, belgeseldeki yaşlı adamın “Bu yaptığınız şey bir işe yarar mı? Bizi Almanya’ya götürecek misiniz”  diye sorması olduğunu söyledi.
 
'Boğaz'
 
İstanbul Boğazı’yla ikiye ayrılan şehirde bir kadının ısrarla karşı yakayı izlediği kurmaca filmin yönetmenliğinde Fatma Belkıs ve Emre Bilişmen var. Fatma, filmde vurgulanmak isteneni ütopik bir dille aktarmaya çalıştıklarını söyledi  Fatma, “ Toplum olarak da parçalara ayrılmış konumdayız, bu çok uzak değil” diyerek sözlerini tamamladı.  
 
Nergis Karadağ ve Simay Çalışkan’ın yönetmenliğini yaptığı “Homur Homur” isimli animasyonda ise şehrin göbeğinde aşklarını yaşamak isteyen iki kadının eğlenceli hikayesi anlatılıyor. 
 
Festival kapsamındaki filmler 20 Şubat günü saat 13.00’de Cinemaximum Kanyon ve 25 Şubat günü saat 16.00’da KargART’ta seyircisiyle buluşmaya devam edecek.