Dilan Babat-Zeynep Turgut 

 

VAN - Zübeyde Yeşil, söylediği klamlarda cezaevindeki siyasi tutsakların maruz bırakıldığı hak ihlallerine dikkat çekiyor. Zübeyde, “Onlar içeride mücadele verirken, ben de söylediğim klamlar ile seslerine ses katmak istiyorum” diyor. 

 

Türkiye’de ilan edilen OHAL ile birlikte en yoğun baskı ve hak ihlalinin yaşandığı alan cezaevleri oldu. Aileler, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ve tek tip kıyafet dayatmasına karşı sık sık kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı. Fakat bir çağrı var ki bambaşka… Van'ın İpekyolu ilçesine bağlı İskele Koç Mahallesi’nde oturan Zübeyde Yeşil’in bir çocuğu ve iki akrabası cezaevinde. Zübeyde ise söylediği klamları cezaevindeki siyasi tutsaklar için dillendiriyor. Dudağından dökülen nameler ile cezaevi duvarlarını yıkmaya çalışan Zübeyde, siyasi tutsakların cezaevi koşullarında neler yaşadığını klamlar aracılığı ile duyurmak istiyor. 

 

'Söylediğim her bir klamı siyasi tutsaklar için söylüyorum'

 

Henüz çocuk yaşta zorla evlendirilen Zübeyde, ilkin klam söylemeye başladığı dönemleri anlatıyor: “ Berdel usulü ile evlendirildim. Evlendiğim adam benden büyüktü. Köyde yaylalara giderken, otururdum bir taşın üzerine elimdeki teşi ile birlikte acılarımı, yaşadıklarımı klamlar ile dile getirmeye başladım.  O zamanlar, erkekler kadınların klam söylemesini istemezlerdi.  Ben ona rağmen her yerde söylüyordum.”

 

Yaşadığı, tanık olduğu her şeyi klamlarla anlatan Zübeyde, çocuğu ve iki arabasının cezaevine girmesiyle birlikte, söylediği klamların tarzını değiştiriyor. Artık klamlarını tüm siyasi tutsaklar için söylemeye başlayan Zübeyde, "Söylediğim her bir klamı siyasi tutsaklar için söylüyorum.  Siyasi tutsakların neler çektiğini bizler biliyoruz.  Bir an önce hepsinin serbest bırakılması için sürekli dua ediyoruz.  Onlar içeride mücadele verirken, ben de söylediğim klamlar ile seslerine ses katmak istiyorum” diyor.