Reçel yapan değil ‘Reçel’ yazan Müslüman kadınlar: Ön yargıları kırıyoruz!

  • 09:05 16 Aralık 2017
  • Kültür Sanat
Evrim Kepenek 
 
İSTANBUL - Müslüman kadınlar yaklaşık 3 yıldır bir iç dökme aracı olarak gördükleri Reçel Blog’da çeşitli yazılar yayımlayarak farkındalık yaratıyorlar. Biz de bloğun editörü Rümeysa Çamdereli ile biraz reçel kaynattık. Sonunda ortaya çıkan tat ise: “Ön yargılarınızı kırın” kıvamında… 
 
"Reçel, biz yaptık, oldu" diye bir slogan duydunuz mu? Eğer duymadıysanız hemen anlatalım. Burada bahsedilen kahvaltıların vazgeçilmesi olan reçel değil. Burada bahsedilen reçel, aslında kimi zaman tatlı, kimi zaman hüzünlü ama her daim cesur kadınların dilinin ucundakilerini sözcüklere döktüğü bir web sayfası. 2014 yılından beri yayında olan Reçel Blog isimli sayfa, Müslüman kadınların nasıl yaşaması gerektiği konusunda sınırlar çizen erkek egemen anlayışa yine Müslüman kadınların kaleminden cevap veriyor. Reçel’in kurucularından ve editörlerinden olan Rümeysa Çamdereli ile dilimizde sözcükler, aklımızda sorular biraz ‘Reçel’ kaynattık. 
 
Müslüman kadınların iç dökme mekanı
 
Rümeysa’ya göre Reçel aslında Müslüman kadınlar için ‘iç dökme’ mekanı. Üstelik siteye ilgi oldukça yoğun. Müslüman kadınların homojen olmayan bir yapısının olduğunu ifade eden Rümeysa, spor yapan, evli olmayan, müzik yapan kısaca toplumda ‘başında örtü var bunları yapamaz’ diye algılanan ama birçok şeyi yapabilen onlarca Müslüman kadın olduğunu söylüyor. Rümeysa başörtünün bir frenleme aracı değil ibadet hali olduğuna dikkat çekiyor. Kadınların ortak paydalarda bir araya gelebileceğini ve bununla güçlenebileceğini de sözlerine ekliyor. Reçel’e yazan kadınların birbirine dokunduğunu ve yaşadıklarını daha önce başkalarına anlatmadığını ifade eden Rümeysa, “Aslında kendini yalnız hisseden kadınların Reçel sayesinde bir araya geldiğini düşünüyorum. Reçel'in kültürel dönüştürücü gücü olduğuna inanıyorum. Kendi önyargılarımızı dahi kırıyoruz. Reçel bir şekilde vesile oluyor farklı kadınlarla tanışmamıza. Çok üzülen, sinirlenen, erkek dünyasında söyledikleri değer görmeyen kadınların yazabilecekleri ortak bir mecra olmaya çalışıyor" diyor.
 
'Orhan bekleme yapma'
 
Yaklaşık 3 yıldır Reçel web sayfası üzerinden Müslüman kadınlar olarak yazılar yayınladıklarını anlatan Rümeysa, Orhan adlı bir kullanıcı tarafından "Yeteri kadar Müslüman” olmadıkları gerekçesi ile eleştirildiklerini ve bu kişinin kadınlara ‘had bildirmeye’ çalıştığını söylüyor. Reçel okurları ve emekçileri olarak Orhan’a bir de mesaj veriyor Rümeysa: “Orhan git ve bekleme yapma!” 
 
Orhan’lar her yerde çözüm ortak mücadele… 
 
Orhan aslında bir kişi değil… Orhan aslında erkek egemen sistemin bir temsilcisi ve zihniyetin tezahürü. Rümeysa, bu sebeple Orhan’ı şöyle tanımlıyor: “Orhan her gün birlikte sınıfa girdiğimiz, sizi tanımayan, sizi bilmeyen, yaptıklarınızı kaale almayan, eril bir erkek kafası. Bu kafa hayatımızın her yerinde. Birbirini tanımayan onlarca kadının Orhan’a ‘git’ demesi kadınlar için önemli bir eşik noktası. Çünkü, Orhan'a karşı hep birlikte mücadele ediyoruz. Müslüman kadınlar açısından bu çok önemli.”
 
Geçen yıl 8 Mart'ta "Başarısız Müslüman kadınlar” isimli bir yazı da yayınladıklarını hatırlatan Rümeysa, başarılı kadın imgesinden uzak kalmaya çalıştıklarını da sözlerine ekliyor.
 
Biz Reçel’i kaynattık, kavanozlara boşalttık. Fakat Müslüman kadınların sözcüklerinden kavanozlara boşalan diğer reçellerin tadına bakmak için: http://recel-blog.com/