Wan'da Kürtçe sempozyuma yoğun ilgi

  • 13:48 18 Mayıs 2024
  • Kültür Sanat
 
WAN – Wan’da düzenlenen sempozyumunda, Kürtçe'nin eğitim dili olması ve asimilasyona karşı mücadelenin önemi vurgulandı.
 
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Wan'da 15 Mayıs Dil Bayramı dolayısıyla, "politika, planlama, eğitim ve hukuki statü" konuları üzerinden iki günlük sempozyum düzenledi. Wan Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu'nda düzenlenen sempozyuma Mezopotamya Vakfı ve Wan Barosu Dil Komisyonu da katkıda bulundu. Kürdistan’ın dört bir yanından Kürt araştırmacı ve yazarların yanı sıra Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Tevgera Jinen Azad (TJA), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Wan temsilciliği, Wan Barosu, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Wan il ve ilçe örgütleri ile birçok kişi katıldı.
 
‘Kürtçe eğitim dili olsun’
 
Sempozyumun açılış konuşmasını Eğitim Sen Wan Şubesi Kürtçe Dil Komisyonu Sözcüsü Lokman Babat yaptı. Kobanê Davasında, siyasetçilere verilen hapis cezalarını kınayarak  sözlerine başlayan Lokman, Kürt halkının 90’lı yıllardan bu yana dili için büyük bir direniş verdiğini vurgulayan Lokman, “Verilen mücadele sonucunda bizler Kürtçenin eğitim dili olmasını talep ediyoruz. Kürtçe dili Kürt halkının en insani ve en temel hakkıdır. Dilimize her alanda sahip çıkmamız gerekiyor” dedi.
 
Asimilasyona karşı dilin doğru kullanımı vurgulandı
 
Sempozyum, 1’inci gününde konuşulacak konu içerikleriyle ilgili programla ilgili bilgilendirilmenin ardından başladı. Oluşturulan divanda konuşmacı olarak; Dr. Nadire Güntaş Aldatmaz, dil bilimci Sami Tan, Akademisyen Mikail Bülbül yer aldı. İlk olarak sözü Kürtçe dil bilimci Sami Tan aldı ve Kürtçenin asimilasyona maruz kaldığını hatırlatarak, asimilasyona karşı dilin doğru kullanımının önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Dört parçada Kürtler birbirini anlamıyor’
 
“Dilin standartlaşması” başlığına dair söz alan akademisyen Dr. Mikail Bülbül, “Kürtçe ve yaşadığımız yerin kaderi aynıdır. Bir dil varsa ancak bir ülke inşa edilir. Politika ve coğrafya birliği olmuş olsaydı tüm Kürtler birbirlerini anlarlardı. Ama bu gün dört parça Kurdistan’da insanlar birbirlerinin dillerini anlamıyor. Bunun için dilin standardizasyonu gerekiyor. Bunun için önce bölge, form ve terminolojinin belirlenmesi lazım” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kurmançki stsandarlaşmalı’
 
Son olarak Araştırmacı Dr. Nadire Güntaş Aldatmaz ise “Kurmancî’nin yanında Kurmançkînin de standartlaşması gerekiyor. Tüm dillerde bir standardizsyon problemi var. Bir dilin imkan ve statüsü neyse o dil o kadar standartlaşır. Bir dilin standizasyonu için okulların ve eğitim şarttır. Ama Zazakî tüm bu imkanlardan maalesef yararlanamıyor. Türkiye’de bu şartlarda Zazakî’nin kendisini yaşatma şansı yoktur. Türkiye’deki dil eğitimleri olan okullar, üniversitelerde de durum böyledir. Bir dilin standardizasyonu için elbette televizyon kanalları çok önemlidir ama bu durumda da Zazakî maalesef neredeyse yoktur” dedi.
 
Sempozyum ,iki gün boyunca çeşitli tartışma ve oturumlarla devam edecek.