‘2023 direniş, yeniden yaratma, coşku ve heyecan ruhuyla geçti’

  • 09:01 25 Aralık 2023
  • Kültür Sanat
 
Rozerin Gültekin
 
HABER MERKEZİ - Geride bırakacağımız 2023 yılında kültür ve sanatın asimilasyon politikaları ile yoğun saldırıya maruz kaldığını ifade eden KASED üyesi Deniz Terece, “2024’te halkı kendi sanatıyla buluşturmanın koşullarını zorlayacağız” dedi.
 
Kurdistan’da süren özel savaş politikaların önemli bir ayağını da kültürel soykırım oluşturuyor. Özellikle yüz yıllık cumhuriyet tarihinde kültürel soykırım ve asimilasyonun sayısız örneği bulunurken, bu süreçte Kürtlerin varlık mücadelesi de sürdü. Tam da yılın sonuna yaklaşırken, 2023’te bu anlamda yaşananların panoraması hem Kürt kültürüne yönelik saldırıları hem de saldırılara karşı mücadele kararlılığını gösteriyor.
 
2023’te de Kürt müziği ve kültürü her yerdeydi
 
İktidarın, toplumun neredeyse tüm kesimlerini hedef aldığı bir yılı geride bırakırken, bu yılda baskı ve engellemelere rağmen kültürel çalışmalar devam etti. Bu çalışmalardan bazıları şöyle:
 
* Şirnex’ın Cizîr ilçesinde Sanatça Organizasyon ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından organize edilen Cizîr Kültür ve Sanat Festivali gerçekleştirildi.
 
* Şirnex’in Silopiya Belediyesi, Kasım ayında kültür ve sanat günleri organize ederek, konserler ve çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi.
 
* Koma Ma, İstanbul, İzmir, Amed ve Colemêrg’de konserler düzenledi. Konserlerde Kürt kültürünün unutulmaz eserleri seslendirildi.
 
* Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği, bu yıl 8’incisi organize edilen FilmAmed Belgesel Film Festivali’ni gerçekleştirdi. 5 gün süren festivalde 31 film izleyiciyle buluştu. Söz konusu filmlerden 13’ünün yönetmeni kadındı. Festival kapsamında bir panel ve bir forum da düzenlendi.
 
* Kadın Kültür Sanat Edebiyat Derneği (KASED) ve Avrupa Birliği Sivil Düşün tarafından "Bir de buradan bak" şiarıyla yürütülen proje kapsamında dönüşümle elde edilen enstrümanlarla mini konser verilirken, çalışma sürecini konu alan bir de belgesel hazırlandı. Atık malzemelerden yapılan çalışmalar sergilendi.
 
* Sanatça Organizasyon, KESK ve DİSK, Êlih'te (Batman) “Jina Azad Hunera Azad” (Özgür Kadın Özgür Sanat) şiarıyla Kadın Kültür ve Sanat Festivali düzenledi. Festival’de ressam Ruken Ekinci’nin sergisi,  Devrim Demir ve Saliha Ayata’nın katılımı ile panel, Yıkılacak Duvarlar adlı filmin gösterimi, ulusal kıyafetlerin tanıtımı, Jin MA ve Eylem Aktaş konserleri gerçekleştirildi.
 
* Dêrsim'de 1990'lı yıllardan bu yana köy yakmalar, boşaltmalar, baskı ve olağanüstü hal (OHAL) uygulamalarına karşı başlatılan Munzur Kültür ve Doğa Festivali'nin 21'incisi gerçekleştirildi. “Madencilik Yağmasına Karşı Doğayı ve Yaşamı Savunuyoruz” şiarıyla başlatılan festival 4 gün sürdü.
 
* Mûş’un Gimgim (Varto) ilçesinde Demokratik Alevi Derneği (DAD) ile Hızır Mekanı ve Doğa Koruma Derneği öncülüğünde “2’nci Doğa, İnanç ve Kültür Festivali” gerçekleştirildi. 3 gün süren festivalde panel, tiyatro gösterimi ile müzik, dengbêj ve şiir dinletileri düzenlendi.
 
* Sanatça Organizasyon, Agirî'nin Bazîd ilçesinde "Vejîn" şiarıyla konser düzenledi. Konserde sanatçı Hediye ve Kadir Çat sahne aldı.
 
* Jîn Art Hûner, İzmir'in Konak ilçesine bağlı Basmane semtinde bulunan Aziz Vukolos Kilisesi’nde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne dair kadın dengbêj konseri düzenledi. Konserde kadın dengbêjler Xalîde, Mewlude, Îpek, Evîn Sindî ve Eylül Nazlıer sahne aldı.
 
* Wan’da faaliyet yürüten Aryen Sanat Akademisi tarafından “Aryen Müzik Günleri” düzenlendi. 4 gün süren etkinlikte Dengê Meyman, Aryen Kom, Sorjiyan ile Colemêrg Collective sahne aldı.
 
Yasaklamalar
 
Yıl boyunca çok sayıda etkinlik gerçekleştirilirken, birçok etkinlik de çeşitli gerekçelerle yasaklandı. Engellenen kimi etkinlikler şöyle:
 
* Mezopotamya Kültür Merkezi’nin (MKM) 32’nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla “Özgür gelecek, özgür sanat” şiarıyla 16 Aralık’ta İstanbul Küçükcekmece’de bulunan Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’ndeki düzenlemeyi planladığı konser yasaklandı. MKM’den yapılan açıklamada, Küçükçekmece Kaymakamlığı’nın konseri gerekçesiz bir şekilde yasakladığı belirtildi.
 
* Tunceli Valiliği, 21’inci Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nde Grup Yorum, Grup İsyan Ateşi ve Veradardz Folk Grubu’nun sahne almasına yasak getirdi. Valilik tarafından yapılan açıklamada bu grupların festivalde sahne almalarının uygun bulunmadığı belirtildi. 
 
* KESK ve Sanatça Organizasyon tarafından organize edilen Cizîr Kültür ve Sanat Festivali kapsamında yapılacak konser ve Çemkûrk (Nur) Mahallesi Botaş Parkı’nda Gerok Ma tarafından yapılmak istenen çocuk sanat atölyesi Cizre Kaymakamı tarafından yasaklandı.
 
* Dersim Hay Platformu tarafından Seyid Rıza Meydanı'nda 12 Ağustos tarihinde yapılmak istenen konsere Tunceli Valiliği tarafından izin verilmedi. Yapılan izin başvurusuna yanıt veren Valilik, "Yapılan başvuru değerlendirmesinde, konser etkinliği başvurusu şekil ve içerik yönünden uygun görülmemiştir” dedi.
 
* Çewlîg’de Gêxî (Kiğı) ilçesinde Kiğı Dernekler Birliği tarafından 12-13 Ağustos tarihlerinde düzenlenmek istenen Kiğı Doğa ve Kültür Festivali, kaymakamlık tarafından yasaklandı. Yasaklama kararına ilişkin açıklama yapan Festival Tertip Komitesi kaymakamlıkla yapılan görüşmede ilçede festival alanı bulunmadığının öne sürüldüğünü aktardı.
 
Asimilasyon festivalleri
 
Kürt kültür sanat etkinlikleri hem Kurdistan hem de Türkiye kentlerinde yıl boyunca sürdü. İktidar kültür kurumlarının çalışmalarına karşı ise kendi “kültür festivalini” yaratarak, asimilasyon politikasını sürdürdü. Ağrı Valiliği, Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) ihraç edilen Doğubayazıt Belediye Başkanı Yıldız Acar ve Dosso Dossi Holding'in sponsorluğunda gerçekleştirilen Ağrı Dağı Müzik Festivali ve Colemêrg’in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesinde halkın girişine izin verilmeyen Cilo Sat Dağları ve Sat Buzul Gölü’nde Hakkari Valiliği ve Yüksekova Kaymakamlığı ortaklığında “5. Cilo Fest” organizasyonu düzenlendi.
 
Asimilasyona karşı kültürel mücadele
 
Bu engellemelere karşı halkların kendi kültürünü yaşatabilmesi için mücadele eden kurumlardan biri de KASED. KASED üyesi Deniz Terece, 2024’ü karşılarken geride bıraktığımız 2023 yılında kültür ve sanat alanında yaşadıkları sürece dair değerlendirmelerde bulundu. Kültür-sanat alanında hem asimilasyon hem de engellemelere karşı birçok çalışma gerçekleştirdiklerini söyleyen Deniz, etkinliklerine yoğun ilgi gösterildiğini dile getirdi. 2023 yılına Mereş merkezli yaşanan depremlerle başlandığını hatırlatan Deniz, “Adıyaman, Maraş ilçelerinde sürekli atölyeler, çocuk çalışmaları, dengbêj programları gerçekleştirildi. Bunun yanında birçok yerde festival düzenledik. Yerelle tartışıp neye ihtiyacı olduğunu öğrenip ona göre program yaptık” dedi.
 
Anadilde etkinlikler
 
Devletin müziğin, kültürün içini boşaltıp halka götürmesine, kültürel etkinliklerle yanıt vermeye çalıştıklarını aktaran Deniz, bu engellemelere dair, “Gever’de festival engellendi, sadece konser ve çocuk atölyesi yapıldı. Cizre’de festivalin konser ve çocuk atölyesi etkinlikleri engellendi, sadece panel ve dengbêj divanı etkinlikleri yapıldı. Batman’da kadın kültür sanat festivali yapıldı. Nusaybin’de mevcut savaş koşulları nedeniyle festival ileri bir tarihe ertelenip sadece panel ve çocuk atölyesi yapıldı. Ama yasaklamalara rağmen emeğimiz halkta karşılık buldu. İnsanlarda yaratılmaya çalışılan baskıya ve korkuya rağmen programlarımız çok iyi geçti. Halkın istediği dilde tiyatroyu, paneli, kültürü götürdüğün zaman zaten karşılık bulur. 2023 yılı direniş, yeniden yaratma, coşku ve heyecan ruhuyla geçti” sözlerini kullandı.
 
‘Kadın renginin hem sanata hem de kente değmesi gerekiyor’
 
Êlih’te gerçekleştirdikleri “Kadın Kültür ve Sanat Festivali”ne değinen Deniz, kadınların katledilmeyle karşı karşıya kalması, kendi rengini ve sözünü yaşama katmasının engellenmesi karşısında festivalin gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Deniz, “Batman özellikle seçilen illerimizden bir tanesi. Kadın sanatçının kendini ifade etmesi, sahneye çıkması, ‘Ben buradayım’ demesi çok önemli.  Bu gerçekleştirdiğimiz festival aslında bir cevap. Meydanları, sahneleri boş bıraktıkça vahşet ülkeyi daha çok sarıyor. Kadının renginin hem sanata, hem kültüre hem de kente değmesi gerekiyor. Sanat,  kültür tarih boyunca kadının elinden çıkmış ama erkek zihniyeti her şeyi kadının elinden alarak kendi tekeline sokmaya çalışıyor. Biz de bunlara karşı kadının emeğini ön plana çıkarmak için çabalıyoruz” ifadelerine yer verdi.
 
‘Hafızasız bir toplum yaratılmaya çalışılıyor’
 
Deniz, kayyımların iktidar ortaklığı ile beraber özel savaş politikalarının bir adımı olarak yıl içerisinde Kurdistan’da etkinlikler gerçekleştirdiğine, ancak kendilerinin gerçekleştireceği programları da engellediğine dikkat çekti. Geçtiğimiz yıl düzenlenen ve bu yıl ise Filistin-İsrail savaşı gerekçesiyle iptal edilen “Sur Festivali”ne işaret eden Deniz, “Surun coğrafyasıyla oynayıp yok edip daha sonra kendilerine göre bir festival ağı oluşturmaya çalışıyorlar. Diğer yerlerde de aynı şekilde hafızadan, kültürden uzaklaştırıp hiç benimsenmeyen sanatı halka götürmeye çalışıyorlar. Festivale katılan katılımcıların yüzde 80’i dışarıdan gelen kişilerdi ama sanki çok kalabalık geçiyormuş gibi algı oluşturdular. Bizi de yasak yoluyla görünmez kılmaya çalışıyorlar. Bu yaptıkları çok ciddi asimile etme politikasıdır. Kürtlere ‘Senin sanatın budur’ deniliyor. Hafızasız bir toplum yaratılmaya çalışılıyor. Bu yaptıkları soykırımdır. Özel savaş politikaları ile Kurdistan’ın kültür ve sanat alanında çok derin, yavaş yavaş yürütülüyor. Biz bunlara karşı durmazsak daha derinleşmiş hal alacak durum” şeklinde konuştu.
 
‘Güçlü şekilde cevap olmamız gerekiyor’
 
Kültür-sanat alanında derinleşen özel savaş politikalarına karşı Kürt kadın sanatçılar olarak mücadele etmeye ve halkın kültürünü yaşatmaya devam edeceklerini vurgulayan Deniz, şunları söyledi: “Halkla birlikte kolektif şekilde üretmemiz çözüm yolunun başında geliyor. Kültür sanatı her eve sokmamız gerekiyor. Ciddi bir politika ile karşı karşıyayız. Bizim daha motive olmamız ve güçlü şekilde cevap olmamız gerekiyor. kültür sanat alanı halkla ne kadar birleşebilirse toplum o kadar özgürleşir. 2024’te halkı kendi sanatıyla buluşturmanın koşullarını zorlayacağız.”
  
Yarın: 2023 yılında da çocuklar gülemedi!