‘Mevzu’ ile göç ve mültecilik hikayelerini anlatıyorlar

  • 09:02 28 Kasım 2023
  • Kültür Sanat
 
Elfazi Toral
 
İSTANBUL - Göçmen ve mülteci kadınlarla dayanışma amaçlı kurdukları Mevzu Dergisi’nin yazarlarından Esma Yıldız, “Mevzu, kadınlara ‘ben buradayım’ dedikleri bir yerden bakıyor. Kadınlar, kendi hikayelerini anlayabilmeleri için Mevzu’ya yazıyor. Mevzu’da göçmen kadınların yaşadıklarını gün yüzüne çıkarıyoruz. Tüm kadınlar olarak ortak bir şekilde hikayelerimizle Mevzu’da buluşmaya ve güçlü olmaya devam edeceğiz” sözleriyle herkesi dergilerinde yazı kaleme almaya davet etti.
 
Başta savaş olmak üzere çeşitli sebeplerle Türkiye’ye gelmek zorunda kalan göçmen kadınlar, ayrımcılık, şiddet, taciz, tecavüz ve her türlü hak ihlaline maruz bırakılıyor. Nijerya, Uganda, Gana, Sierra Leone gibi ülkelerden ekonomik, siyasi ve sosyal nedenlerle kalmış Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan göçmen kadınlar, İstanbul’un birçok mahallesinde yaşamlarını sürdürüyor. Topraklarından göçmek zorunda kalan kadınlar, göç ettikleri ülke, şehir ya da bölgede de yaşam şartlarından kaynaklı ekonomik, kültürel, toplumsal, siyasi ve hukuki zorluklar yaşıyor. Kurdistan ve Türkiye’de mücadele yürüten kadınlar, göçmen ve mülteci kadınlarla dayanışma ağlarını da büyütüyor.
 
Dayanışmanın dergi hali: Mevzu
 
İstanbul’da bir araya gelen çok sayıda kadın ve genç, başta göçmen kadınlar olmak üzere ezilen ve yok sayılan halkların yaşadığı yoksulluk, göç, şiddet ve hak ihlallerine karşı “Mevzu” isimli bir dergi kurdu. Kadınların hikayelerini ele alan Mevzu, 9 Haziran’da ilk sayısını yayınlayarak dağıtıma çıkardı. Mevzu’da bir araya gelen kadınlar kendi hikayelerini yazarak, dayanışma ve mücadeleyi de birlikte büyütüyor.
 
Mevzu Dergisi’nin yazarlarından Esma Yıldız, dayanışma ve mücadelelerini JINNEWS’e anlattı.
 
‘Mevzu kimsenin dokunamadığı yerlere dokunuyor’
 
Mevzu’nun bir dergi ve gazete formatında olduğunu, hem güncel hem de kadınların ve sesi duyulmayan halkların kaleminden yazılan yazılar olduğunu belirten Esma, Tarlabaşı’nda kadınların karşı karşıya kaldıkları zorlukları ele aldıklarının da bilgisini verdi. “Mevzu kimsenin dokunamadığı yerlere dokunuyor” diyen Esma, “Kadınlar hem evlerini geçindirme derdinde hem de dışarıda çalışıyor ve çifte sömürüye maruz kalıyor. Kadınların anlatılmayan birçok hikayesi var. Bunun içinde gördükleri baskı, maruz kaldıkları kötü olaylar olabilir. Kadınlar, kendi hikayelerini anlayabilmeleri için Mevzu’ya yazıyor” sözleriyle derginin içeriğini anlattı.
 
Kadınların yaşadıklarını gün yüzüne çıkarıyorlar
 
Mevzu’nun göçmen kadınların yaşadığı sorunlar ve karşı karşıya kaldıkları zorlukları da ele aldığını söyleyen Esma, göçmen kadınların yalnızlaştırılmaya ve sindirilmeye çalışıldığı bu süreçte destek verdiklerini belirtti. Esma, “Göçmen kadınları yalnız bırakmıyoruz ve onların yanında olarak birlikte dayanışma ağları kuruyoruz. Mevzu’da göçmen kadınların yaşadıklarını gün yüzüne çıkarıyoruz. Bizim dergimizle birlikte insanlar göçmen kadınlar, çocuklarla dayanışmaya da vesile oluyor. Bizlerin göçmen kadınları gündemde tutması, seslerini yükselttiğimiz oranda bütün göçmenlerin kendilerini az da olsa iyi hissetmelerine neden oluyor. Göçmenlerin yalnız olmadığını, onların yanında olduğumuzu söylüyoruz, söylemeye de devam ediyoruz. Bireyselliğe ittirdiğimiz bu dönemde birbirimizle dayanışmak çok önemli” ifadeleriyle dayanışmanın önemini ele aldı.
 
‘Sistem kadınlar ve çocuklara yaşam hakkı tanımıyor!’
 
Özellikle göçmen kadınların ve çocukların Geri Gönderme Merkezleri’ne gönderildiğini ve göçmenlerin yaşam alanlarının daha da daraltıldığını vurgulayan Esma, “Sistem kadınlara, çocuklara, göçmenlere yaşam hakkı tanınmıyor. İnsanların insanca yaşam hakkının olmadığını gösteriyor.  Özellikle göçmen kadınlar ve çocuklar, hem göç edip gittikleri yerlerde hem de GGM’lerde çok kötü şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Kadınalar şiddette, tacize, tecavüze maruz kalıyorlar.  Normal bir yaşam süremiyorlar. Ve mağdur edilmiş binlerce insan var bu şekilde” diyerek göçmenlerin yaşam haklarını savunduklarını paylaştı.
 
‘Tutunacak yerimiz kadınların yaşam mücadelesi!’        
 
Esma, Mevzu’da bir araya gelmelerinin amacını şu sözlerle anlatıyor: “Göçmen kadınlar yaşadıklarını kendileri yazıyor, anlatıyor, aktarıyor. Mevzu’da göçmen kadınlar göç yollarında yaşadıklarını yazıyor. Türkiye’de yaşamaya başladıklarından bu yana nelere maruz kaldıklarını yazıyorlar. Aslında Mevzu’da birleşmemizin temel amacı bu. Kadınları bir araya getirmek, onlarla dayanışmak, birbirimize derdimizi anlatmak. Biz kadınlar yaşamın ucundan tutarak, mücadelemizi büyüterek ve mücadele etmekten vazgeçmeyerek devam etmeliyiz. O yüzden kadınların yaşadıklarını Mevzu’ya dökmeyi çok değerli buluyorum. Ben de kadınlara bakarak güç almaya başladım. Tutunacak yerimiz, kadınların yaşam mücadelesidir. Özellikle yoksul kadınların yaşam mücadeleleri ve her şeye rağmen devam etmeleri birbirimize güç veriyor. Bu sistemin içerisinde yaşama bu kadar bağlı ve sevmeleri de güç veriyor, dayanışma ile mücadeleyi geliştiren noktada.”
 
Göçmen kadınlarla Mevzu’da buluşmaya devam…
 
“Mevzu, kadınlara ‘ben buradayım’ dedikleri bir yerden bakıyor” vurgusunu yapan Esma, sömürü ve baskıya maruz kalan kadınların tüm yaşadıklarına rağmen yaşamı savunduklarının altını çizdi. Esma, “Bu kadınlar gelip yazılar yazıyor Mevzu için. Kendilerini anlayabiliyorlar, sorunlarını paylaşıyorlar.  Sadece kendi sorunlarını da değil, mücadeleden bahsediyorlar ve mücadeleyi büyütüyorlar” dedi. “Herkesi Mevzu’da yazılar kaleme almaya davet eden Esma, “Kadınlar ve gençler olarak hiçbir zaman yalnız değiliz. Ancak dayanışma ve mücadele edersek güçlü oluruz. Göçmen kadınlar, genç, yaşlı fark etmeksizin tüm kadınlar olarak ortak bir şekilde hikayelerimizle Mevzu’da buluşmaya ve güçlü olmaya devam edeceğiz. Mücadelemizi ortaklaştırıp devam edeceğiz” mesajını verdi.