‘Asimilasyona karşı savunma refleksi oluşturmalıyız’

  • 09:04 28 Ekim 2023
  • Kültür Sanat
 
ÊLIH - AKP-MHP iktidarının Kürt kimliğini yok etmeyi amaçladığını kaydeden Kolektîfa Rîtmên Azad üyesi Sevda Adırbelli, “İktidarın uyguladığı bu politikalara cevap olarak her alanda kendi dilimizi ve kültürümüzü yaşatmalıyız” dedi.
 
Kurdistan kentlerinde on yıllardır uygulanan asimilasyona rağmen Kürt dili ve kültürünü koruma mücadelesi de devam ediyor. Özellikle iktidarın son yıllarda kültür festivalleri adı altında yaptığı organizasyonlarla kültür ve dile dönük saldırılarını yoğunlaştırması dikkat çekiyor. Daha çok kadınlar ve gençler üzerinden geliştirilmek istenen asimilasyona karşı konuşan Kolektîfa Rîtmên Azad üyesi Sevda Adırbelli ve yurttaş Ruken Ekinci kültürü ve dili sahiplenmenin, yaşatmanın önemini vurguladı. 
 
‘Asimilasyon en çok gençler üzerinden uygulanıyor’
 
Kolektîfa Rîtmên Azad üyesi Sevda Adırbelli, bir halkın kendi dili ve kültürüyle var olduğunu söylerken, dil ve kültürün yok olması ile halkın da yok olacağını belirtti. Sistemin de bir halkı yok etmeye asimilasyon ile başladığını ifade eden Sevda, “Bu çalışmalar en çok gençlerin üzerinde yapılıyor. Çünkü gençler gelecektir. Örneğin Batman gibi bir şehirdeyiz. Kayyım atandıktan sonra burada yapılan konserlere baktığımızda Kürt kültürünü zerre anlatmıyor ya da Kürt dilinden eser yok. İktidar işte burada kendi dilini, kültürünü empoze ediyor. Bunun sonucunda da bizim geleceğimiz olan gençler, kendi kültürleriyle büyümemiş, kendi kültürlerini öğrenmemiş oluyorlar. Bir halkın dilini, şarkısını, resmini, yazdıklarını engellersen ortaya yokluk çıkar. Çünkü halk diliyle, kültürüyle var olan bir canlıdır” sözlerine yer verdi.  
 
Kadın ile asimilasyon mücadelesi
 
Asimilasyonun kadınlar üzerinden de yoğun şekilde sürdürüldüğüne dikkat çeken Sevda, “İlk öğrenme anneden başlar. Anne kendi dilini, kültürünü çocuklara öğretmeye başladığı zaman asimilasyona karşı bir tepki de doğmuş olur. Asimilasyon ya da başka bir kültür onda bir etki yaratmaz. İşte bu durum en çok ailenin kendi içerisinde bitiyor” dedi. İktidarın Kürt kimliğine dönük asimilasyon politikalarına karşı Kürt halkının kendi diliyle, kültürüyle çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizen Sevda, “Evimizin içinde, sokakta, işyerinde kendi dilimizle konuştuğumuz, kendi kültürümüzle var olduğumuz zaman kendimizi var etmiş oluruz. Asimilasyona karşı en büyük tepki bu olmuş olur. Asimilasyon noktasında büyük bir savunma refleksi oluşturmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
‘İktidar, sanatı bize karşı silah olarak kullanıyor’
 
Ruken Ekinci ise iktidarın kendilerini kültürel olarak sanat üzerinden asimile etmeye çalıştığına değindi. Ruken, “İktidar savaşla yapamadığını bizim sanatımız, kültürümüz, dilimiz üzerinden yapmaya çalışıyor. Sanatımızı, bize silah olarak kullanıyorlar ama biz iktidarın uyguladığı politikaların farkındayız, buna müsamaha tanımayız. Onların ne kadar sanatçıları varsa da bizim de o kadar Kürt sanatçılarımız var. Biz kendi sanatımızla bütün gerçekleri, kendi kültürümüzü, dilimizi, tarihimizi resmetmesini ve halkımıza çok güzel nakşetmesini de biliriz” şeklinde konuştu.
 
‘Kadının kendisi bir sanatçıdır’
 
Ruken, sanatı barışa, yaratıcılığa, üretime katkı olarak yaptıklarını aktarırken, “Tarihten bu yana biz kadınların, yaşamı sürekli karanlıkta bırakılmış ve sistem kadınların üzerine gelmiştir. Aslında normal bir kadın bile yaşamda bir sanatçıdır.  Çocuğunu yetiştirirken sanatçıdır. Kadının çocuğuna dilini, kültürünü empoze etmesi bile bir sanattır” sözlerine yer verdi. Tüm kadınlara seslenen Ruken, çocuklarına kendi anadillerini ve kültürlerini öğretmelerini söyledi.