Sûr'da açtığı atölyede kültürel motifleri işliyor

  • 09:13 26 Ağustos 2023
  • Kültür Sanat
 
 
AMED - Okul öncesi öğretmeni iken mesleğinden ihraç edilen Melek Demir, Sûr ilçesinde açtığı atölyede yürüttüğü sanatsal çalışmalarla Kürt kültürünü anlatan motiflere yer veriyor.
 
İktidar politikalarının yol açtığı kültürel asimilasyon ve göç nedeniyle topraklarından uzaklaştırılan Kürtler gittikleri her yerde kültürlerini yansıtacak çalışmalar içerisinde yer almaya ve o kültürü yaşatmaya çalıyor. Orta Anadolu Kürtlerinden olan Melek Demir’de Kırşehir’de doğan bir Kürt olarak kendilerine dönük farklı yaklaşımların farkına erken yaşlarda varan bir kadın. Okul öncesi öğretmeni olan Melek 7 yıl önce mesleğinden ihraç edildikten sonra sanata yönelir. Amed’e yerleşip Sûr ilçesinde atölye açan Melek, burada resim ve el sanatlarının birçok dalı ile ilgili çalışmalar yapıyor.
 
‘Kürt dili ve kültürü asimile ediliyor’
 
Orta Anadolu’nun Kırşehir kentinde doğan Melek Demir, Kürt oldukları için sıkıntı çektiklerini ifade ederek, "Kırşehir'de bir Kürt olarak çok zorluk yaşadım. Orada Kürt dili ve kültürü asimile edildi. Ben okul öncesi öğretmeniyim. 672 kanunu gereği 7 yıldır mesleğimden ihraç edildim. Eylül'de 8 yıl olacak. Dava süreci halen devam ediyor.7 yıldır devam eden dava sürecinde birçok işle meşgul oldum. Birçok alanda çalıştım, bunlardan biri de sanat. Ben özellikle resimle ilgileniyorum. Çocukluğumdan beri resme ilgim vardı. Bir süre bu tutkuya kapıldım ve sonra Amed'e gelmeye karar verdim. Daha sonra resim öğretmenliği bölümüne başvurdum ve kazandım. Mezun oldum. Sanat alanında kendimi geliştirmek istiyordum ve bu yüzden ilk adımım bu atölyeyi açmak oldu. Bunu uzun zamandır istiyordum. Seveceğim, mutlu olacağım bir yer yaratmak istiyordum" dedi.
 
Atölye çalışmaları
 
Melek, konuşmasının devamında resim yapmanın yanı sıra birçok el sanatıyla de uğraştığını söyleyerek, aynı zamanda dikiş, tasarım yaptığını ve bunlara da atölyesinde yer verdiğini ifade etti. Melek, "Bu atölye hem benim el emeğiyle yaptığım şeylerin üretimi için hem de sergilenmesi için açıldı. Burada birçok sanat eseri var. Türkiye’de sanat yavaş gelişiyor. Bir eğitimci olarak eğitime inanıyorum. Bu yüzden bu atölyeyi açtım. Atölyemin kapısına bir kağıt koyacağım ve atölyenin kapısından geçenlere istediklerini çizebileceklerini söyleyeceğim. İnsanların sanattan uzak kalmamasını istiyorum, insanların gelip istediklerini çizmelerini istiyorum, ben çizmek istiyorum desinler. Önce resim atölyeleri olacak, sonra mum ve seramik atölyeleri olacak. Sergide ayrıca el yapımı çantalar da yer alacak. Kendi diktiğim çantaların üzerine insanlar ne çizmek istiyorsa onu çizsinler” ifadelerini kullandı.
 
‘Kültürümü esas alıyorum’
 
Sanatın insanın içinde oluşan duyguların ifadesi olduğunu dile getiren Melek, insanın içinde oluşan duyguların aynı zamanda kültüre, deneyime ve yaşama yönelik olarak da şekillendiğini belirtti. İçindeki duyguların farklı, yaşadığı şehrin farklı olduğunu dile getiren Melek, konuşmasına şöyle devam etti: "Kırşehir'de bize karşı farklı bir yaklaşım vardı. Benim Diyarbakır'a gelişim kültürümü tanımak içindi. Resimlerimde de bunu gösteriyorum. Özellikle tarihten gelen geleneksel noktaları çiziyorum. Resimlerimi özgür çizgilerle çiziyorum. Çünkü bir özgürlük arayışındayım. Arkamda görülen tablonun adı Amargi’dir ve özgürlüğü gösteriyor. Özgürlüğü kadına dönüş olarak yorumluyorum. Özgürlük çok geniş bir kavram ve kültür için de kullanılıyor. Ben kültürel konuları işlerken değişiklikler yapmak istiyorum. Dünya sanatını da takip ediyorum ama ne kadar takip etsem de esasında kendi kültürümü koruyorum. Onu temel alıyorum.”
 
‘Sanat toplumu geliştirir’
 
Ortadoğulu kadınların durumuna dikkat çeken Melek, Ortadoğu'da yaşamın çok zor olduğunu ifade etti. Melek çocuklara, kadınlara, hayvanlara ve daha fazlasına yönelik saldırıların cezasız kaldığını, hem kadın hem de sanatçı olarak zorluklar yaşadığını belirterek, şöyle konuştu: "Sanatın zaten zorlukları var. Türkiye'de sanatla karşılaştırılabilecek bir şey yok. Biz sadece ekonomiyi düşünüyoruz. Ben sanatı topluma yaymak istiyorum. Sanat toplumu geliştirir. Her akşam atölyenin önünde resimler çiziyorum. İlk başlarda insanların tavrı 'Ne yapıyorsun?' du. Ama şimdi 'Bende çizmeyi gerçekten öğrenmeyi isterdim' aşamasına döndü. Bazen sadece bir göz atmak bile fark yaratabilir. Sanat sistematik bir şekilde öğretildiğinde daha fazla ilerleme meydana gelecektir."
 
‘Değişim kadın desteği ile gerçekleşir’
 
Kadınların desteğine dikkat çeken Melek, atölyesinin açılışına kadar komşu kadınların kendisine yardımcı olduğunu anlattı. Melek, değişimin kadın desteğiyle gerçekleşebileceğini ifade ederek, bu desteğin olumsuz söylemleri boşa çıkardığını vurguladı. Melek, "Sur'da şu anda üç kadın atölyesi var. Bir araya gelerek varolan atölyelerin gelişimini tartışıyoruz. Yapmaya çalıştığımız, olumsuz düşüncelere ve kadınlara karşı geliştirilen inançsızlığa karşı güçlü bir duruştur" dedi.