Öznur Değer

 

MÊRDÎN - Sanatçı Kudret Uçuk, tutsak Kürt sanatçı Nudem Durak için başlatılan uluslararası kampanya için, “Kürt sanatçıların sesinin kısılmasına ve sanatlarının yok edilmesine izin vermeyelim” çağrısında bulundu.  

 

Bayburt M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan, 19 yıl hapis cezası alan ve 8 yıldır cezaevinde tutulan Kürt sanatçı Nudem Durak’ın özgürlüğü için Free Nudem Durak kampanya grubu 29 Haziran’da yeni bir uluslararası kampanya başlattı. Yazar, yönetmen, sanatçı, müzisyen, gazeteci dünyaca bilinen 46 ismin imzasıyla yayımlanan kampanya metninde Nudem ve tüm siyasi tutsakların özgürlüğü talep edilerek kamuoyu ve yetkililere çağrıda bulunuldu.

 

Mezopotamya Kültür Sanat Derneği’nde bağlama dersleri veren sanatçı Kudret Uçuk, başlatılan kampanya ve Kürt sanatçılar üzerindeki baskılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Nudem şahsında tüm Kürt sanatçılar tecrit altında’

 

Sözlerine cezaevlerinde bulunan tutsak sanatçıları selamlayarak başlayan Kudret, Nudem’in çocukluğunda müziğe başladığını ifade etti. Nudem ile aynı dönemlerde ve aynı yaşlarda sanata başladıklarını kaydeden Kudret, “Nudem sanatı çok seviyordu. Özgür bir şekilde sanatını yürütmek istiyordu. Nudem şahsında tüm Kürt sanatçılarımız tecrit altında. Biz dışarıda olan sanatçılar da aynı durumu yaşıyoruz. Dışarıda kendi dilimizle sanat yapmaya çalıştığımızda bizler de baskılanıyoruz. Sanat yapmak isteyen bir insanı tutsaklık, baskı engelleyemez. Çünkü bizler kendimizi, sanatımızı tüm dünyaya kanıtlamış insanlarız. Tutuklama ve baskıyla Kürt sanatını bitiremeyecekler. Bunu anladıkları için zaten Kürt sanatçılara yönelik baskı uyguluyorlar” sözlerine yer verdi.

 

‘Sanatçıların bu yükü omuzlaması gerek’

 

Dünyada Kürtler dışında herkesin kendi dilinde sanat yapabildiğini kaydeden Kudret, birkaç ay önce İstanbul’da ırkçı saldırıyla katledilen sokak müzisyeni Cihan Aymaz’ı hatırlattı. Kürt sanatçıların istenilen şarkıları söylemedikleri için katledildiğinin altını çizen Kudret, “Sanat ve sanatçılarımıza daha fazla sahip çıkmamız gerekiyor. Bugün Nudem için tüm dünya ses çıkardı, çeşitli kampanyalar başlattı ancak biz Türkiye ve Kürdistan olarak bu konuda oldukça eksik kalıyoruz. Tüm sanatçıların bu yükü omuzlaması gerekiyor. Çok sayıda arkadaşımız cezaevinde. Bizim yükümüz oldukça ağır. Sanatçılar aslında bir nevi toplumun öncüleri. Sanatla birlikte toplumsal uyanış ve farkındalık da gelişiyor. Sanatçıların bu anlamda rolünü oynaması gerekiyor. Kendini göstermesi, açığa çıkarması lazım” şeklinde konuştu.

 

‘Ne olursa olsun sanatımıza, kültürümüze sahip çıkacağız’

 

Kudret, Kürt sanatına yönelik baskılara dikkat çekerken, kültür merkezlerinin, kurumlarının kapatıldığını ifade etti. Bir sanatçı için mekan fark etmeksizin her yerin sanat alanı olduğunu söyleyen Kudret, “Bizim için her yer kültür, her yer sanat alanı. Sanatımızı her yerde yapabilmeliyiz. Biz tutsak olan arkadaşlarımızın takipçisiyiz. Ne olursa olsun sanatımıza, kültürümüze sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.  

 

Sanatçılara çağrı

 

Uluslararası alanda Nudem için başlatılan kampanyaya dikkat çeken Kudret, Türkiye’de kampanyaya destek sağlanmamasını eleştirdi. Bu anlamda kendilerinin de özeleştiri verdiğini dile getiren Kudret, “Özellikle Türkiye’de sanatçılar kampanyayı ve Nudem’i görmezden geldi. Türkiye’de kampanyaya destek verilmediğinde bir anlamda kampanya da amacına tam ulaşamamış oluyor. Bugün dünyanın tamamında kampanya kapsamında ses çıkarılıyor, kampanyaya destek veriliyor. Kuzey Kurdistan’daki tüm sanatçıları bu kampanyayı desteklemeye ve üzerimize düşen rol ve misyonu yerine getirmeye çağırıyorum. Sanatımıza sahip çıkalım. Bu durum hepimiz için geçerli. Biz arkadaşlarımıza sahip çıkmazsak yarın yerlerinde biz de olabiliriz. Sanatçı, sanatçı kimliğine sahip çıkmalı. Eksiklikler yaşansa da sanatçıların bu durumun farkında olduğunu düşünüyorum. Bir sanatçı olarak dünyadaki tüm sanatçılara sesleniyorum; Kürt sanatçıların sesinin kısılmasına ve sanatlarının yok edilmesine izin vermeyelim” çağrısı yaptı.