İZMİR - HDK Kültür Sanat Meclisi, düzenlediği etkinlikle kuruluşunu bir kez daha duyurdu. Etkinlikte hasta tutsakların tahliye edilmesi ve tecrit vurgusu gerçekleştirildi.

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kültür Sanat Meclisi, Kültür Park’ta düzenlediği etkinlikle kuruluşunu deklare etti. “Sanat direnmektir yeni yaşama isyanla yürüyoruz” yazılı pankartın asıldığı etkinlikte deklarasyon metnini Kürtçe olarak HDK İzmir Meclisi Eşsözcüsü Mehmet Sabri Gül Türkçesini ise HDK Kültür Sanat Meclisi Eşsöcüsü Mehtap Alişan okudu.

 

‘Topluma çatışma siyaseti dayatılıyor’

 

Deklarasyonda, toplumların kendini var edebilmesi ve sürdürebilmesinin en önemli damarlarından birinin sanat olduğu belirtilerek, “Sanat aynı zamanda bir toplumsal kesimin diğer toplumsal kesimler ile ilişki kurma ve geliştirme araçları içerisinde başat rolü oynamaktadır” ifadesi kullanıldı. Tarihsel olarak çok dilli, çok kimlikli, farklı inanç ve toplumların sanatının ve kültürünün var olduğu topraklarda yaşandığı kaydedilen deklarasyonda, Anadolu ve Mezopotamya’nın  en köklü ve zengin sanatına yönelik saldırıların sonuç alamayacağı  vurgulandı. Deklarasyonda, “Siyasal iktidar ve sistem içi derin odaklar pandemiyi de bahane ederek içeride kutuplaştırma ve ötekileştirme politikaları dışarıda savaş ve çatışma siyasetini topluma dayatmaya çalışıyor. Bu saldırılara en güçlü isyanı ve karşı duruşu sanatla verebileceğimizi düşüyoruz” sözleri yer aldı.

 

‘Pandemi sanat düşmanlığının bahanesi oldu’

 

Pandemi sürecinin iktidar için sanata saldırmanın en önemli aracı haline geldiğine dikkat çekilen metinde “Sokak sanatçılarının sokakta sanatlarını icra etmeleri engellendi, nerede ise iki yıl boyunca her türlü sanatsal etkinliği yasaklamanın kılıfı pandemi oldu. Halen de pandemi gerekçe gösterilerek sanatsal etkinliklerin gece 00.00’dan sonra icra edilmesi yasağı sürdürülmektedir. Toplumsal baskıya dayanamadığı için zorunlu olarak farklı kesimlere kısmi de olsa maddi destekte bulunan iktidar bu süreçte de sanatı ve sanatçıyı görmezlikten geldi. Pandemi dönemini en ağır şekilde geçiren sokak sanatçıları ise hiçbir şekilde desteklenmedi ve en ağır bedelleri ödedi” sözlerine yer verildi.

 

‘Tüm topluma tecrit uygulanıyor’

 

Deklarasyonun okunması ardından HDK Yürütme Kurulu üyesi Uğur Bayrak söz aldı. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin tün halk üzerinde uygulandığını kaydeden Uğur, “Tüm muhaliflere tecrit uygulanıyor. Çünkü yoksulluk, işsizlik, ekonomik kriz var. Bunların hepsi tecrittir. Sanatçılara dayatılan zulüm var yasaklanan konserler var. Çünkü bu konserler Kürtçe, politik mesajlar veriyor. Hiçbir dil şarkı ezgi yasaklanamaz. Bunun adı faşizmdir” diyerek yasakları kınadı.

 

‘Hasta tutsakların tahliye edilmemesi insanlık suçudur’

 

Başta Aysel Tuğluk olmak üzere cezaevlerinde tutulan hasta tutsaklara dikkat çeken Uğur,  “Her geçen gün ölüme bir adım daha yaklaşırken Adalet Bakanlığı dahil hiçbir kurum görmüyor. Derhal bütün arkadaşlarımız tahliye edilmelidir. Çünkü bu bir insanlık suçudur” dedi.

 

‘Savaş nerede olursa olsun karşıyız’

 

Ahmet Kaya, Yılmaz Güney, Axmede Xani, Seyithan Boyaxçi’yi de anan Uğur son olarak, “Yanı başımızda Güney Kürdistan’da bir savaş var. Daha dün orada 4 çocuk katledildi. Savaş nerede olursa olsun, nerede zorbalık varsa karşıyız. Her gün savaşa karşı direneceğiz” diye konuştu.

 

Etkinlik, Gölgedekiler, Patika Rembetika, Kasım Taşdoğan ve Paraksis Müzik gruplarının dinletileri ile devam etti.