Melike Aydın

 

İZMİR - Mülteci Filmleri Festivali hakkında bilgi veren festival ekibinde yer alan Akademisyen Emel Yuvayapan, “Herkesin dilinde mülteci kavramı olabilir ama bizim yaşamımızın en görünmez parçalarını oluşturuyorlar. Göründükleri zaman da kimlik olarak değil etiket olarak görünüyorlar” diyerek festivalle bu algıyı kırmayı hedeflediklerini kaydetti. 

 

Halkların Köprüsü Derneği’nin düzenlediği İzmir Mülteci Filmleri Festivali’nin ikincisi 12-16 Nisan tarihleri arasında Fransız Kültür Merkezinde gerçekleşecek. Festivalde 35 kısa, 14 uzun kurmaca belgesel ve animasyon türünde film gösterilecek.11 Nisan’da Basmane’de bulunan tarihi Bıçakçı Han’da sergi açılışı ve Esmeray’ın “Kestirmeden Hikayeler” adlı kısa bir tiyatro gösterimi de festival kapsamında izleyicilerle buluşacak. Ayrıca festival kapsamında panel, atölye ve çeşitli etkinlikler de sanatseverlerle buluşacak. 

 

Görme engelliler için sesli betimleme 

 

Halkların Köprüsü Derneği, Sesli Betimleme Derneği ve otuzbeslik.com emekçileri tarafından 15 film ise görme engelliler için sesli olarak betimlendi. 

 

Festivalin afişini ise karikatürist Aslı Alpar tasarladı. Aslı’nın karikatürlerinin yanı sıra iki Suriyeli mülteci ressam Rami Elhejali ve Watfaa Wahb’ın resimleri de festival süresince sergilenecek. 

 

Êzidî soykırımını konu alan panel 

 

Festival kapsamında moderatörlüğünü Halkların Köprüsü Derneği Kurucu Başkanı Cem Terzi’nin gerçekleştireceği Êzidî Soykırımını konu alan panel düzenlenecek. Panelin konuşmacıları ise Zülfü Livaneli, Yazda Derneği’nden Natia Navrouzov, Farida Falıt Jrdo ve soykırımdan sağ kurtulan Ameena Qasım Khalaf olacak. Konuşmalar, Yazda Derneği tarafından Kürtçe ve İngilizce’den Türkçeye çevrilecek. 

 

Fransız Kültür Merkezi’nin sergi salonunda Christian Alexander Rogler’in ‘Yaşamak İstiyordum/I Wanted to Live’ isimli 1993 yılından bu yana Avrupa sınırlarında yaşayan mültecilerin isimleri, ölüm yeri ve nedenleri yer aldığı video enstalasyon (yerleştirme sanatı) yer alacak. 

 

Atölye

 

Ayrıca festival süresince “Unutma Beni – Yeşerme ve Çoğalma Atölyesi” gerçekleştirilecek. Atölyede Ermeni Soykırımının simgesi olan unutmabeni çiçeğinin çimlendirilmesi, yetiştirilmesi ve saksı değişimi hakkında bilgi verilecek. 

 

Festivalin açılış gecesinde Halkların Köprüsü gönüllülerinin oluşturduğu koro sahne alacak. Koro Kürtçe, Türkçe ve Arapça türkülerden oluşan küçük bir konser verecek.Öte yandan festivalde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından desteklenen ve sinema alanında çalışan akademisyenler ve mülteciler tarafından çekilen "Turuncu” isimli film de gösterilecek. 

 

Festival programına http://multecifilmfestivali.org/program/ linkinden ulaşılabilirsiniz. 

 

Festival ekibinde yer alan Akademisyen Emel Yuvayapan, festival hakkında bilgi verdi. 

 

Festival mültecilerin görünür kılınmasını hedefliyor

 

Festivale, pandemi koşullarında online seçeneğinin tercih edilmemesi nedeniyle iki yıl ara verildiğini belirten Emel, gerçekleştirecekleri festivalde mültecileri görünür kılmayı hedeflediklerini dile getirdi. Emel “ Mülteciler toplumun en zor koşullarında yaşayan, en ucuza çalışan ve en yoksul mahallerde yaşayan insanlar. Bununla birlikte en az da görünen kesimler arasında yer alıyorlar. Herkesin dilinde mülteci kavramı olabilir ama bizim yaşamımızın en görünmez parçalarını oluşturuyorlar. Göründükleri zaman da kimlik olarak değil etiket olarak görünüyorlar. O göç yoluna çıktıkları zaman, 'kimliklerini değerlerini bırakıp gelmişler ve hayatlarında buradan başlamışlar gibi' algılanıyor. Ama her birinin ayrı ayrı hayatları var. Sinema bu hayatları anlatmak için iyi bir alan. Biz bu alanda yapılan filmlerin insanlarla buluşmasını ve görünürlüğün artmasını amaçlıyoruz. Bu festivalin de görünürlüğü arttırmasını ve bu hikayelerin daha anlaşılır kılınmasına katkı sağlamasını umuyoruz” şeklinde konuştu.