‘Metal Kolektif’ sanat grubundan Musa Anter temalı yeni bir sergi

  • 09:06 15 Ekim 2021
  • Kültür Sanat
Sema Çağlak
 
DİYARBAKIR - “Metal Kolektif” kadın sanat grubu, Musa Anter’in yaşamını ele alan sergi ile sanatseverler ile bir araya gelecek.
 
“Metal Kolektif” adını verdikleri sanat grubuyla 2018 yılından bu yana eserlerini sanatseverlerle buluşturan kadınlar, bugüne kadar birçok çalışmaya imza attı. Her biri farklı bir meslekte çalışan ve farklı sanat dalıyla ilgilenen onlarca kadın Metal Kolektif’te ortaklaşıyor. Grubun ilk çalışması ise “Göç ve Kadın” temalı sergi olmuştu. Kuruluşundan bu yana çeşitli atölyelerde çalışmalarını yapmaya devam eden kadınlar, bu kez de Musa Anter'in hayatını ele alan bir sergi ile sanatseverlerle buluşacak.  Amed Şehir Tiyatrosu'nda düzenlenecek sergi yarın sanatseverlerle buluşacak. 
 
26 Ekim'e kadar açık olacak sergiye dair grupta yer Hediye Yaşar ile serginin içeriğine ve amacına ilişkin konuştuk.
 
Musa Anter’in yaşamını konu alan sergi için çeşitli okumalar ve atölye çalışmaları yürüttüklerini ifade eden Hediye, yedi aylık bir sürede beş atölyelerinin olduğunu ve atölyede çıkan ürünleri ekim ayında sergileyeceklerini söyledi. Metal Kolektif grubu içerisinde yer alan kadınların çok farklı alanlarda çalıştığını, bu alanlardan birinin de sanayi olduğunu dile getiren Hediye, burada metal nesneler ürettiklerini bu nedenle de sergiye “Metal kolektif ”adını verdiklerini belirtti.
 
‘Kadınlar bu tanımların öncesinde bir şey’
 
Hediye, insanların nesnelere birtakım anlamlar yüklediğini ancak nesnelerin bu tanımlamaların dışında da bir anlamı olduğunu belirterek, “Nesnelere bir takım anlamlar yüklüyoruz ya. Örneğin metal denilince sert, soğuk aklımıza gelir. Aslında öyle değil, bizim kurduğumuz bir şey. Metal serttir. Ancak nesnelere biz insanlar anlamlar yüklüyoruz. Bütün bunlar, tanımladığımız anlamların ötesinde de bir şeydir.  Aynı şekilde kadınlar üzerinde de bir sürü tanım var. Kadınlar sürekli tanımlanırken, daha naif ya da yumuşak olarak tanımlanır. Kadınlar bu tanımların öncesinde bir şeyiz aslında. Yani biz kadınlar kırılgan veya naifin ötesinde bir şeyiz. Önce kadının bunun farkına varması gerekiyor. Kadınlarda da bütün varlıklarda, insanlarda olduğu gibi güçlü bir yan var. Bizim de grubu metal ile ilişkilendirmemiz biraz çapraz bir şey oluşturuyor” dedi.
 
‘Musa Anter ile ilgili çalışmak zorlayıcı oldu’
 
Serginin temasını Musa Anter olarak seçmelerinin nedenini Hediye şu cümlelerle anlattı: “Musa Anter girdiği her alanda dokunuşlarıyla bambaşka bir şey yaratmış. Onun için alan önemli değildi. İnsana çok değer veriyordu. Ve bunun için çabalıyordu. Ezilen Kürt halkına yaşatılanları görüyordu ve bunu istemiyordu. Tamamen insani duygular üzerinden yapmaya çalışıyordu. Bütün bunlar beni çok etkiledi. Musa Anter ile ilgili çalışmak zorlayıcı da oldu bir yerden. Çünkü bunu doğru aktarmak önemliydi.  Bizim daha önceki çalışmamız göç ile ilgiliydi. Göç de çok hassas bir konu. Bu iki alanda bunu yaşayanları ve hiç kimseyi incitmemeliydi. Ne Musa Anter ile ilgili çalışmalar ne de göç üzerinde yaptığımız çalışma insanlar üzerinden reklam yapacakları bir alan olmamalı. O kadar iyi duygular, temiz duygular olmalı ki ulaşması gereken yere ulaşmalı.”