Melike Aydın

 

İZMİR - Plastik kullanımının, canlı yaşama verdiği zarara, eserleriyle dikkat çeken Zeynep Atik Miniscalco, geri dönüşümün yaşam şekli haline getirilmesi için girişimlerde bulunulması gerektiğini söyledi. 

 

Seramik ve resim sanatçısı Zeynep Atik Miniscalco ve helikopter operatörü Marcello Miniscalco’nun koronavirüs pandemisi sırasında Foça kıyılarında ve denizden topladıkları plastik atıkların insan ve doğa yaşamına verdiği zararlara dikkat çekmek amacıyla Milimetrik Sanat Galerisinde 9-16 Nisan tarihleri arasında düzenledikleri sergi sona erdi. Arte Povera ( Yoksul sanat) türündeki eserlerini yurtdışına da taşımayı da hedefleyen Zeynep,  geri dönüşümün bir yaşam şekli haline getirilmesi için yurttaşlara, medyaya ve yönetimlere görevler düştüğüne dikkat çekiyor. 

 

Şimdiye kadar 20’yi aşkın karma ve bireysel sergi açan Zeynep, bu sergisi için de kıyıdan topladığı plastik şişeleri ve tahta parçalarından dönüştürdüğü eserlerinde slikon, akrilik ve sprey boya kullanıyor. 

 

‘Plastik denizanalarıyla denizaltı izlenimi’

 

Sergide, hareketli bir mekanizma ile plastik şişelerden yapılan denizanaları ve ışıklandırma ile denizaltı izlenimi yaratılıyor. Bunun yanı sıra deniz canlıları ve plastiğin doğaya verdiği zararların da anlatıldığı bir bilgilendirme masası da mevcut. Ayrıca serginin devamı olarak Marcello Miniscalco’nun dostluk kurduğu bir ahtapotun da 8 dakikalık bir videosu izlenebiliyor.

 

‘Plastiğin doğayı koruyacağı iddia edilmişti’

 

Bundan yüz yıl önce plastik petrolden üretildiğinde doğanın ve bazı hayvanların dişleri ve derisinin korunacağı düşünülürken gelinen aşamada plastiğin aşırı üretiminin doğayı ve insanları son derece kötü etkilediğini dile getiren Zeynep, “Plastik hiç üretilmemeli mi? Hayır, ama buna bir limit getirilmeli ve geri dönüşüm yapılmalı. Cam, şişe, kese kâğıdı gibi şeylere önem verilmeli. Sadece bireylerin değil toplumun ve medyanın teşvik etmesi gerekiyor. Benim istediğim farkındalık yaratmak. Sergi tam bir farkındalık yaratmaz ama medya duyursa çok daha etkili olur. Bunu torunuma ve gelecek kuşaklara adamamın nedeni herkes bu uyarıyı hissedebilsin” diye belirtti.

 

‘Herkesin sesini çıkarması lazım’

 

Sanatçının duyarlı bir kişi olarak toplumun bir nebze ilerisinde olduğunu ifade eden Zeynep, “Duyarlı olmamız, sesimizi duyurmamız lazım. Sivil toplum kuruluşları var, bence herkesin fikrini söylemesi lazım. Bunun da bakanlığa ulaşması bu şekilde engellenmesi lazım” şeklinde ifade etti.

 

‘Geri dönüşüm yaşam şekli haline getirilebilir’

 

Kavramsal sanatın bir türü olan Arte Povera tarzındaki eserlerin farklı yerlerde de sergilendiğini belirten Zeynep, “Plastik ben çocukken çıkarıldı, yaklaşık 60 yıl önce. Daha önce plastik yoktu cam, bez torbalar, fileler, kesekâğıtları vardı. Sepetler küfeler seramikler camlar porselenler kullanılıyordu. Yine eskiye dönebiliriz bence. Kentsel kuruluşlar gördüğüm kadarıyla dönüşüm yapılan çöp tenekeleri var. 3-4 konteyner var. Belediyelere büyük iş düşüyor. Okullarda farklı iş kollarında yapılabilir. Bunu Avrupa çoktan yapıyor. Tamamen hayatımızdan çıkmasa bile dönüşüm yapılabilir” dedi. 

 

Sergiyi İstanbul ve yurtdışına taşımayı hedeflediğini ifade eden Zeynep, “’Gelecek kuşaklara daha temiz bir dünya bırakmalıyız’ mesajını vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.