Heykel atölyesinde sanatla terapi

  • 09:02 17 Ekim 2020
  • Kültür Sanat
DİYARBAKIR - Ofis semtinde 5 yıl evvel kurduğu heykel atölyesi ile sanatseverlerle buluşan Nazlı Çiçek Tut, sanata ön yargıyla yaklaşıldığını belirterek, “Sanat sadece kabiliyet değildir” dedi.
 
Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Ofis semtinde Nazlı Çiçek Tut 5 yıl önce eşi Erdal Tut ile heykelcilik atölyesi açarak sanatseverlerle buluştu.  Sanatseverler için üretim ve terapi yeri niteliğinde olan bu atölye heykel, ahşap, maske ve çeşitli sanat çalışmalarıyla ilgilenen insanların uğrak yeri haline geldi.
 
 ‘Sanatseverlerin mekânı’
 
Atölyeyi eşi ile birlikte 5 yıl önce açtıklarını söyleyen Nazlı, eşinin mesleğinin heykeltıraşçılık olduğunu belirterek, “İlk etapta kendi çalışmalarımızı yapmak için bu atölyeyi kurduk. Ama daha sonra zamanla atölyemiz değişikliğe uğradı. Şahsi bir atölyeden çıkarak sanatsever insanların mekânı haline geldi. Öte yandan bu atölyenin giderlerini de karşılamamız gerekiyordu. Bu nedenle dekoratif ürünler yapıp satmaya başladık. Atölye bizim için çok kıymetli bir mekândır. Çünkü atölyeyi ayakta tutmak için çokça çabaladık. Daha sonra burada eğitimlere başladık. Eşim dersler verdi. Ben de diğer işlerle yani malzemelerin tedarik edilmesi, sosyal medya, alışveriş ve kurs ilişkileri gibi uğraştım” diye belirtti.
 
‘Atölyenin esas amacı üretim’
 
Birkaç öğrenci ile bu işe başladıklarını söyleyen Nazlı, gün geçtikçe atölyeye ilginin arttığını ifade etti. Nazlı, “İnsanlar atölyemizi daha fazla keşfetmeye başladı. Bu atölyenin esası üretime dayalıdır. Sadece ekonomik kaygı ile burayı açmadık. Ayrıca buraya gelen insanların burada kendilerini iyi hissetmeleri ve güzel vakit geçirmelerini görmek bizi mutlu ediyor. Atölyemizde sanata bakış açısı önemli bir konu. Sanat sadece kabiliyet değil. Bu yüzden çoğu insan sanata ön yargı ile yaklaşıyor ama sanat değerlendirmenin bir sonucudur” sözlerine yer verdi.
 
‘İnsanların atölyemize ilgi duymaları bizi mutlu ediyor’
 
Nazlı atölyenin hazırlıklarına dikkat çekerek şunlara yer verdi: “Pandemi süreci başladığında atölyenin iş yükü artsa da iş yapamadık. Normalleşme dönemi başladıktan sonra atölyenin aktif bir şekilde çalışması zorlaştı. Çünkü insanlar çok endişeliydi. Bizde tedbirlerimizi korona çerçevesinde aldık. Atölyenin çok kalabalık olmasına engel oluyoruz. Bu yüzden derslerimizi gruplar halinde veriyoruz. Ayrıca atölyeye maskesiz girişlere de izin vermiyoruz.”
 
‘Kursa üretken olmak için katıldım’
 
Atölyede eğitim gören öğrencilerden Eylem Esen iki hafta önce kursa başladığını söyleyerek, asıl amacının üretken olmak olduğunu belirtti. Eylem, “İşlerimden dolayı başka bir şey ile uğraşma şansım bu zamana kadar olmamıştı bu çalışmaları yapınca kendimi çok mutlu hissediyorum. Bu yüzden bu kursa katılmak istedim. Kursa katılmamın bir sebebi de üretken olmak. Zaten kadın yaşamın her alanında üretimi ile varlığını gösteriyor” ifadelerine yer verdi.  
 
‘Yaşamımı sanatla şekillendiriyorum’
 
Atölyenin bir diğer öğrencisi Mediha Akyıldız ise, “Rölyef isimli çalışma yapıyorum. Uzun zamandır resim çiziyorum. Bu şekilde farklı çalışmalarla yaşamımı sanat ile şekillendiriyorum. Sanat ile uğraştığım zaman mutlu oluyorum” dedi. Başka bir öğrenci olan Merve Akyıldız, “Benim için terapi niteliğinde bir atölye oldu. Ben maske yapıyorum. Çok önceden heykelle uğraşıyordum. Ve bunun devamında buna benzer çeşitli çalışmalarla uğraşmak istiyorum. Kile dokunduğum zaman toprağın enerjisini hissediyorum ve huzur buluyorum” dedi.