Türkiye’de kiliselerin kaderi camiye dönüştürülmek…

  • 09:04 14 Temmuz 2020
  • Kültür Sanat
Şehriban Abi
 
KARS - Ayasofya ile gündeme gelse de Türkiye’de birçok kentte tarihi kiliselerin kaderi aynı. Kars’taki tarihi 12 Havari Kilisesi ve Alexander Nevsky Katedrali de zaman içinde farklı amaçlarla kullanılırken, son olarak camiye dönüştürülerek ibadete açılıyor.
 
Türkiye’de, son yıllarda kültürel ve tarihi mirasların, doğanın yok edilmesi meselesini daha fazla konuşulur hale geldi. Tarihin ve doğanın yok edilmesinin örnekleri 12 bin yıllık Hasankeyf’in Ilısu Barajı ile sular altında bırakılması, Kaz Dağları’nın altın madeni şirketine peşkeş çekilmesi, Rize’de Ayder Yaylası’nın ranta ve yapılaşmaya açılması, Dersim’de Dağ Keçileri'nin katledilmesi için ihale açılması gibi birçok örneğiyle karşımıza çıktı.
 
Bu uygulamaların sonuncusu Ayasofya’da görüldü. Fatih Sultan Mehmet’in 1453’te İstanbul’a girişinden sonra camiye dönüştürülen Ayasofya, 24 Kasım 1934’te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürüldü. Ancak Danıştay 10’uncu Dairesi geçtiğimiz günlerde bu kararı iptal ederek, Ayasofya’nın Diyanet İşleri Başkanlığı’na devrine karar verdi. Resmi Gazete’de yayımlanan ve çok sayıda ülkenin tepki gösterdiği kararın ardından Ayasofya, 24 Temmuz'da ibadete açılacak.
 
Ayasofya ile aynı kaderi yaşayan birçok dini yapı bulunuyor. Kars’ta da camiye dönüştürülmüş kiliselere rastlamak mümkün.
 
12 Havari Kilisesi
 
Kars Kalesi eteklerinde bulunan ve bin 88 yıldır varlığını sürdüren 12 Havari Kilisesi, 932 yılında Rusların Kars’a girmesiyle restore edildi ve uzun yıllar burada Ruslar ve Ermeniler ibadetlerini gerçekleştirdi. 1920 yılından sonra Türklerin eline geçen kilise uzun bir süre kullanılmayarak atıl bırakıldı. Ardından farklı amaçlarla kullanılan kilise, son 25 yıldır “Kümbet Cami” adı ile ibadete açık.
 
Kiliselerin çeşitli amaçlarla kullanıldığını belirten araştırmacı yazar Yıldırım Öztürkkan, 12 Havari Kilisesi hakkında şu bilgileri verdi: “Kilisenin 4 tarafında çıkıntılar var. Çıkıntılar 1882 yılında Ruslar tarafından eklenmiştir. Yani kendi orijinal yapısı değildir. Kilisenin boyu 22 metre 50 santimdir. Üzerinde çepeçevre 12 tane havari bulunmaktadır (insan figürü). Hz. İsa’ya sağlığında inanan 12 kişiye atfen yapılan bir kilisedir. 12 penceresi vardır. 1064 yılında Sultan Alpaslan burayı camiye çevirmiştir. 1064 yılından 1877 yıllarına kadar çeşitli kullanım amaçlarıyla birlikte cami olarak kullanılmıştır. 1877 yılında Ruslar, Kars’ı işgal edince burada kiliseye hayran kalırlar. Rus’lar kilisenin restorasyonuna başlarlar. Restorasyonu bittikten sonra ‘Medya Manak’ olarak isimlendirilir ve bütün Rus askerlerinin yemin garnizonları kilisede yapılır. 1920 yılına kadar Rus Metropol olarak görev yapar.”
 
‘Türkler tarafından hoyrat şekilde kullanıldı’
 
1920 yılından bu yana kilisenin metruk bir halde bırakıldığını ve dönemin Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kiliseyi sanatçılara para karşılığında sattığını söyleyen Yıldırım, “Bir zamanlar depo olarak kullanılmış ardından vakıflar burayı devralmıştır. 1980 yılında arkeolojik müze olarak kullanılmıştır. 1995’li yıllara kadar burası maalesef metruk haldeydi. Hoyrat bir şekilde alkol kullanan kişilerin mekanı olmaya başlandı. 1994 yılında Diyanet burayı ibadete açtı ve hala Kümbet Cami olarak görev yapıyor” diye belirtti. 
 
Alexander Nevsky katedrali
 
Tarihi kiliselerden biri de Alexander Nevsky Rus Katedrali. Bu kilise de 10 Mayıs 1995’te “Fethiye Camii” olarak adlandırıp minare eklenerek camiye dönüştürüldü. Bu kilisenin de kaderinin aynı olduğunu belirten Yıldırım, “1905 yılında Ruslar tarafından 156’ncı alayın yapmış olduğu bir kilisesidir. Alexander Nevsky olarak 1908 yılında kutsanarak ibadete açılmıştır. İki tane çan kulesi vardı. 1953 yılında maalesef banka yapılacağı söylenerek çan kulelerini sökmüşler. 1920 yılından 1960 yılına kadar Kars’taki eski süt fabrikasının süt mamullerinin deposu olarak kullanılmıştır. 1960 yılının sonunda fabrika kapatıldığı için 1980 yılına kadar devlet büyük bina olmadığı için spor salonu olarak kullanmıştır. 1985 yılına kadar orası da metruk haldeydi. Ve en sonunda burası Diyanet’e teslim edilerek 10 Mayıs 1995 yılında Fethiye Camii olarak adlandırılarak minare eklendi ve bugün de cami olarak kullanılmaktadır” sözlerine yer verdi.
 
‘Tarihi yapılara sahip çıkmalıyız’
 
Kars’ta yaşayanlardan Ruken Dengiz, konuya dair fikirlerini paylaştı. Ruken, “Kiliseyi görmeye geldiğimizde tuhafımıza gidiyor. Dışı kilise içini ise camiye dönüştürmüşler. Hemen yanında Hasan El Hara Kani Camisi var. Yapının kiliseye dönüşmesine gerek yoktu. Her inanca saygı duymamız ve tarihi yapılara değer vermemiz gerekiyor” dedi.