İSTANBUL- 18’inci Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali ile bu yıl da kadınlara ulaşmanın mutluluğu içinde olduklarını belirten Filmmor Kadın Kooperatifi üyesi Rabia Demiroğlu, “Hep beraber sinema yapmaya, film izlemeye, söz üretmeye, itiraz etmeye devam edeceğiz” dedi.

 

Kadınların sinema ve medyaya katılımını, kendilerini ifade edebilme alan ve olanaklarını; temsil ve üretimlerini, iletişim ve dayanışmayı artırmayı amaçlayan Filmmor Kadın Kooperatifi, 2003'ten beri her yıl, Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali'ni düzenliyor.

 

16 Mart’ta İstanbul’da başlaması planlanan 18’inci Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nin 4-5 Nisan’da Bodrum’da, 11-12 Nisan’da Antalya’da, 18-19 Nisan’da Mersin’de, 25-26 Nisan’da Yalova’da, 2-3 Mayıs’ta Adana’da ve 9-10 Mayıs’ta Diyarbakır’da seyirciyle buluşacağı duyurulmuştu. Ancak festival, koronavirüs nedeniyle 12-22 Haziran tarihleri arasında çevrimiçi yapıldı.

 

Filmmor’un internet sitesinden takip edilen festivalde, online düzenlenen etkinlikler kapsamında “Hak Odaklı Sinema”, “Yerelde Kültür Sanat Üreten Kadınlar” panelleri, DijiMor’la “Evde Kendi Filmini Yap” atölyesi, forumlar, yönetmen-ekip sohbetleri gerçekleştirildi.

 

Mor Kamera Dayanışma Ödülü “Eşit hak, alan, ücret, telif lütuf değil, hediye değil; kadınların hakkı” denilerek festivalde yer alan tüm filmlere verilirken, yine online olarak yapılan festival kapanışında bu yılın Altın Bamya Ödülleri de açıklandı.

 

Filmmor’dan Rabia Demiroğlu, gerçekleştirilen festivale ilişkin konuştu.

 

‘Salonlarda kadınlarla buluşmanın heyecanı başka’

 

Normal koşullarda festivali fiziksel ortamda gerçekleştirilseydi, sinebüslerle İstanbul’un köylerine giderek film gösterimleri gerçekleştirmeyi planladıklarını dile getiren Rabia, ancak pandemi ile birlikte fstivali online ortama taşıma kararı aldıklarını dile getirdi. Rabia, “Bizim de ilk tecrübemiz oldu online ortam. Genel tepkiler hep çok güzeldi. Birçok etkinlik de yaptık. Yalnız film gösterimi değil; panel ve yönetmen söyleşileri de oldu. Gerçekleştirdiğimiz bu programlara katılım da güzeldi. Aldığımız tepkiler de güzeldi. Keşke online olmasaydı diyoruz tabi. Çünkü fiziksel bir ortamda, sinema salonlarında kadınlarla buluşmanın verdiği heyecan başka elbette ki. Ancak yine deneyimlediğimiz online ortam da başka bir heyecanmış. Festivalimiz dün de saat 21.00’de Altın Bamya Ödülleri ile son buldu” diye konuştu.

 

Kadınlar için ‘Hak Odaklı Sinema’

 

Festival kapsamında dünyanın birçok ülkesinden toplamda 36 film gösterdiklerini dile getiren Rabia, sosyal medya hesaplarına gelen güzel yorumların kendilerini mutlu ettiğini ifade etti. “Hak Odaklı Sinema” temasıyla gerçekleştirdikleri festivali bu yıl da ücretsiz yaptıklarını belirten Rabia, bu şekilde kadınları sinemaya eşit koşullarda ulaşımını sağlamaya çalıştıklarını kaydetti. Rabia, “Filmlere ücretsiz ulaşılabiliyor olması, izlemek istediğimiz filmleri kadınlarla birlikte izleme şansının yaratılması çok kıymetli bir şey. Yine telif de çok önemli. Çünkü kadınların yaptığı filmleri festivallerde göstermek ve bunun telifini kadınlara ödememek bir lütuf değil. Bu nedenle biz tüm gösterdiğimiz filmlere telif ödemeye çalışıyoruz. Bizden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde belediyeler ve şirketler film istiyor. Buna karşı ise ‘Hayır biz size film veremeyiz. Bunun öncelikle kadınlara telifini ödemek zorundasınız’ diyoruz. Çünkü telif sinema için önemli bir konu” dedi.

 

‘Söz üretmeye, itiraz etmeye devam edeceğiz’

 

“18 yıldır kadınlarla birlikte festival yapıyoruz” diyen Rabia, şöyle konuştu: “Bundan sonra da böyle devam edecek. Gönül ister ki böyle bir festivale ihtiyaç olmasın. Herkes eşit koşullarda, hakkını koruyarak ve gözeterek bu imkanı oluşturabilsin. Ama bu koşullarda daha uzun bir süre daha bu festivalleri yapacakmışız gibi görünüyor. Yapalım ve buluşmaya devam edelim diyoruz. Kadın sinemacılar olarak daha fazla alana ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Bu yolda ufak bir katkı sağlayabiliyorsak, dayanışabiliyorsak bizim için çok umutlu. Hep beraber sinema yapmaya, film izlemeye, söz üretmeye, itiraz etmeye devam edeceğiz.”