VAN - Çocukluk hayalini gerçekleştiren Aysel Borak, Eyşe Şan’ı örnek aldığını söyledi. “Kürt kültürü ve sanatını sürdürmeliyiz” diyen Aysel, gençlerin ise bu geleneğe sahip çıkmasını istedi.

 

Kürt kadınının öncülüğünde başlayan dengbêjlik,  Eyşe Şan ve  Merşemxan gibi sanatçıların mücadeleleriyle bugüne kadar geldi. Kürt kültürünün önemli dokusundan biri olan müzik, eril zihniyete karşı mücadele veren kadınlar, ardıllarına ilham oldu.  Çocukluğundan bu yana müziğe ilgisi olan ancak ailesi tarafından engellenen Aysel Borak da, hayallerinin peşinden giden sanatçılardan biri. 

 

‘Aileme karşı mücadele ettim’  

 

Devletin koruculuk dayatması ve köylerin yakılmasıyla Hakkari’den Van'a göç etmek zorunda kalan Aysel’in ailesi daha sonra İstanbul’a yerleşiyor. 10 yaşında Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) çocuk korusuna giren Aysel’in müzik yolculuğu başlıyor. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda okuyan Aysel, 10 yıldır müzik yapıyor. Bu sürede yaşadığı zorlukları anlatan Aysel, “Öncelikle kadın olmanın zorluğunu yaşadım. Annem geniş bir ailedendi. Bana hep ‘kadınlar şarkı söylemez bizim aşiretiz bize yakışmaz, biz ağa çocuklarıyız siz de torunlarısınız’ derdi. Annem ve 7 erkek kardeşime karşı mücadele ettim. Anneme de erkekler tarafından bu şekilde öğretilmişti” diyor. 

 

'Gitarımı gizli eve götürüyordum’ 

 

Yaşadıklarını dengbêj Ayşe Şan’ın kadın ve sanat mücadelesine benzettiğini ifade eden Aysel, “Arkadaşlarım, 21. Yüzyılın Eyşe Şan’ını yarattığımı söylüyorlar. Ailemden gizli MKM kurslarına gitmeye başladım. Okul harçlığımı biriktirerek gitar aldım. Gitarımı eve gizli gizli götürüp, merdiven altında saklardım. Müzik defterimi de saklıyordum. Uzun bir süre böyle geçti. Böyle gitmeyeceğine karar verip bir gün gitarımla eve girdim. Tabii istemediler. Gitarın bana uymadığını söyleyip ‘günah’ saydılar. Ama verdiğim mücadele karşısında bir şey yapamadılar” ifadelerini kullanıyor. 

 

‘Benim için değerli’

 

Ailesinde kendisini destekleyenlerin de olduğunu söyleyen Aysel, ailenin  çok büyük bir etken olduğunu da ifade ediyor. Aysel, “Yaptığım şeyin çok değerli olduğunun farkındayım. Kürt kültürü, Kürt müziği adına bir şey yapıyor olabilmek benim için değerli ve önemlidir. Bu kadar zorluk, baskı karşısında yapabilmek çok daha güzel ve başarıya ulaşabileceğini düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.

 

‘Kürt müziği için çalışmalıyız’ 

 

Hakkari’ye ait birçok şarkının erkekler tarafından seslendirildiğini belirten Aysel, şarkıların kadın sesiyle dinlenmesini isteğini dile getiriyor. Dengbêjliğe, Kürt kültürü ve müziğine sahip çıkmak gerektiğini vurgulayan Aysel, “Sanatın, müziğin, yaşamın her alanında olmalıyız. Kürt müziği adına üretmeliyiz ve her yerde kadın dengbêjlerimiz olmalıdır. Bu destan devam ettirilmeli. Bütün genç kadınları bu değerli yolculuğa davet ediyorum” diyor.