Beritan Canözer

 

DİYARBAKIR - Videolu Kürtçe hikaye anlatımları yapmaya başlayan Sanatçı Devrim Demir, özellikle ailelerin talebi üzerine böyle bir çalışmayı başlattığını kaydederek, "Kültürel çalışmalar toplum için bir nefestir” dedi.

 

Sanatçı Devrim Demir, uzun süredir üzerinde çalıştığı "Videolu Kürtçe hikaye anlatımı" çalışmasına başladı. Bir süredir hayata geçirmek için ön çalışmalarına başlayan Devrim, ülkede hızla yayılan koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle çalışmalarını bir süre ertelemek zorunda kalmıştı. Devrim, ailelerin yoğun isteği üzerine çalışmasını daha fazla bekletmeden hayata geçirdi.

 

'Kültürel çalışmalar toplum için bir nefestir'

 

Yaklaşık bir yıldır hikaye anlatıcılığı çalışması üzerine düşündüğünü ve yoğunlaştığını dile getiren Devrim, Mart ayı ile beraber ilk çalışmasını çocuklar ve aileleriyle buluşturmayı amaçladığını söyledi. Virüs nedeniyle bu planı erteleyen Devrim, "Programlarda anlattığım hikayeleri izleyen aileler, bu hikayelerin ses kayıtlarını talep etmeye başladı. Bazen de iyi kaynaklar istiyorlardı. İşte o zaman bu konularda ne kadar boşluk olduğunu ve böyle konuların üzerine çalışılması gerektiğini görüyorsun. Bu yüzden bu hikayeleri kaydedip, görünür bir şekilde sunmayı istedim. Korona salgını yüzünden çalışma düşündüğüm ve istediğim kalitede başlamadı ama var olan imkanlarla bu süreçte başlatmak istedim. Çünkü belki de en çok bu süreçte böyle bir çalışmaya ihtiyaç var. Çünkü herkes evinde kalıyor, çocuklar okullarına gitmiyor ve hayatın rutini altüst olmuş durumda. Bundan dolayı her kültürel çalışma toplum için bir nefes niteliği taşıyor bana göre. Bu düşünceyle evde ve var olan kısıtlı imkanlarla hikayeleri kayıt altına almaya başladım" diye anlattı.

 

'Hikaye anlatıcıların çoğu genç'

 

Çalışmanın henüz çok yeni olduğuna söyleyen Devrim, "Ancak önümüzdeki zamanlarda birçok kişiye ulaşınca reaksiyonunu değerlendirebiliriz. Ama etrafımdaki insanlardan olumlu yorumlar alıyorum. Çünkü son zamanlarda hikayelere olan ilgi artmış durumda ve gittikçe de artacak. Eskiden hikaye ve hikaye anlatıcılığı söylendiği zaman nine ve dedeler ya da orta yaşlı insanlar gelirdi akla. Fakat şu an görüyoruz ki gençler de hikayelere büyük bir ilgi göstermekte. Şu an hikaye anlatanların çoğu gençtir. Bu ise insana keyif veriyor gerçekten. Çünkü bir nesil kültürünün farkına varmış ve folkloruna yüzünü dönmüş ilerliyor. İnanıyorum ki bu çalışma da yerini alacaktır. Doğru, belki bugün toplumda dil zayıftır ve birçok çocuk kendi dilini öğrenmeden büyüyor ama biz anlaşılamayacağımız dertlerle hareket edemeyiz ve bu yöndeki çalışmalarımızı sınırlayamayız veya toplumun tamamen Kürtçe öğrenmesini bekleyemeyiz. Tam da bunun için bu yöndeki çalışmalara daha çok ihtiyaç var" sözlerini kullandı.   

 

'Küçük adımlar büyük şeylere hizmet edebilir'

 

Bu tarz çalışmalar ile toplumu kendi dilinde konuşmaya yönlendirebileceklerini ifade eden Devrim, dil ve folklorik çalışmaların toplumun her gözeneğine yayılması gerektiğini dile getirdi. Bu şekilde bile olsa kültür ve folklora temas edilmesi gerektiğini vurgulayan Devrim, “Kimin torbasında ne varsa çıkarıp paylaşmalı. Bir iğne ucu kadar bile olsa diline ve toplumuna faydasının dokunmasını isteyenler hafızasına dönmeli ve kazmalı, kesinlikle kültür ve folklor kalıntılarını bulacaksınız ve tabi bunları kendinize saklamayın, paylaşın. Çünkü saklı kalan şey kaybolup gidiyor. Bir ata/ana sözü vardır, annem her zaman kullanır ve söylerdi  'saklanan malı erkekler yer (malê hilanî zilaman xwarî)'. Zaten egemenler üzerimizde, yok edilmemizde, kültürümüz ve kimliğimizdeler, bunun üzerine bir de umursamazlığımız bunlara hizmet etmemeli. Umursadığımız şeyler içinde dilimiz de olsun. Dil için edinilen her umursama, aynı zamanda kimliğimizi ve ulusumuzun varlığını da umursamaktır. Bazen atılan küçük adımlar da çok büyük şeylere hizmet edebilir. Kürtçe yaşayın, dil ve folklorumuzun güzelliğinden ve zenginliğinden mahrum kalmayın" diye konuştu.